Abaküs Yazılım
2. Daire
Esas No: 2021/950
Karar No: 2022/3024
Karar Tarihi: 26.05.2022

Danıştay 2. Daire 2021/950 Esas 2022/3024 Karar Sayılı İlamı

Danıştay 2. Daire Başkanlığı         2021/950 E.  ,  2022/3024 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    İKİNCİ DAİRE
    Esas No : 2021/950
    Karar No : 2022/3024

    TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
    VASİSİ : …
    KARŞI TARAF (DAVALI) : …Müdürlüğü
    VEKİLİ : …
    İSTEMİN KONUSU : …İdare Mahkemesince verilen …günlü, E:…, K:…sayılı kararın temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

    YARGILAMA SÜRECİ :
    Dava Konusu İstem : Davacı, başkomiser olarak görev yapmakta iken 2011 yılı terfi döneminde bir üst rütbeye terfi ettirilmemesine ilişkin Emniyet Genel Müdürlüğü Merkez Değerlendirme Kurulu kararının iptali ile işlem nedeniyle yoksun kaldığı maaş ve özlük haklarının yasal faiziyle birlikte tazminine karar verilmesi istemiyle dava açmıştır.
    İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti : …İdare Mahkemesinin temyize konu kararıyla; davacının terfi ettirilmemesine ilişkin işleme dayanak olarak terfi dönemindeki disiplin cezası ve davacının da aralarında olduğu polis memurları hakkında yapılan disiplin soruşturmasının gerekçe gösterildiği, İstanbul İl Polis Disiplin Kurulunun …günlü, …sayılı kararı ile verilen 24 ay uzun süreli durdurma cezasına karşı dava açılmadığı, dosyada yer alan disiplin cezası ve soruşturma evrakının incelenmesi neticesinde 2011 yılı Merkez Değerlendirme Kurulu tarafından davacı hakkında tesis edilen "terfi etmez" işleminin subjektif ve öznel nedenlerle değil, terfi dönemindeki disiplin cezasının niteliği dikkate alınarak takdir yetkisi sınırları içerisinde verildiği sonucuna varıldığından, dava konusu işlemde hukuka ve mevzuata aykırılık görülmediği gerekçesiyle davanın reddine hükmedilmiştir.

    TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, dava konusu işlemin dayanağı olarak ileri sürülen disiplin cezasına karşı açtığı davanın devam ettiği, olumsuz sicil almadığı, adli ve idari cezasının bulunmadığı, kesinleşen disiplin cezasının olmadığı, aksine birçok kez ödüllendirildiği ileri sürülmektedir.

    KARŞI TARAFIN CEVABI : Temyiz isteminin reddi gerektiği yolundadır.

    DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
    DÜŞÜNCESİ : İdare Mahkemesi kararının gerekçeli onanması gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Karar veren Danıştay İkinci Dairesince; Danıştay Onikinci Dairesi tarafından Danıştay Başkanlık Kurulunun 22/12/2014 günlü, K:2014/17 sayılı kararı uyarınca ayrıca bir gönderme kararı verilmeksizin Danıştay (Kapatılan) Onaltıncı Dairesine, anılan Daire tarafından Danıştay Başkanlık Kurulunun 01/08/2016 günlü, K:2016/32 sayılı kararının "Ortak Hükümler" kısmının 1. fıkrası uyarınca ayrıca bir gönderme kararı verilmeksizin Danıştay Beşinci Dairesine, Danıştay Beşinci Dairesi tarafından ise Danıştay Başkanlık Kurulunun 18/12/2020 günlü, K:2020/62 sayılı kararının "Ortak Hükümler" kısmının 6. fıkrası uyarınca ayrıca bir gönderme kararı verilmeksizin Dairemize iletilen dosyada, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

    HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
    İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
    Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
    Her ne kadar İdare Mahkemesince davacı hakkında İstanbul Valiliği İl Polis Disiplin Kurulunun …günlü, …sayılı kararıyla verilen "24 ay uzun süreli durdurma" cezasına karşı dava açılmadığı belirtilmiş ise de, söz konusu cezaya karşı davacı tarafından açılan davanın …İdare Mahkemesinin …günlü, E:…, K:…sayılı kararıyla reddedildiği, anılan kararın Danıştay Beşinci Dairesinin 10/01/2019 günlü, E:2016/15569, K:2019/214 sayılı kararıyla bozulması üzerine …İdare Mahkemesinin …günlü, E:…, K:…sayılı kararıyla bozma kararına uyularak söz konusu disiplin cezasının iptaline hükmedildiği; fakat anılan kararın davalı idarece temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 26/05/2022 günlü, E:2021/18467, K:2022/3023 sayılı kararıyla dava konusu disiplin cezasında hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle anılan kararın bozulduğu görülmektedir.
    Diğer taraftan, 3201 sayılı Emniyet Teşkilat Kanunu'nun 4638 sayılı Kanun ile değişik 55. maddesi ile bu Kanun'a dayanılarak hazırlanan ve 10/08/2001 günlü, 24489 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışmalarına İlişkin Yönetmelik'in ilgili hükümlerinin birlikte değerlendirilmesinden; bir amirin bir üst rütbeye terfi ettirilip ettirilemeyeceği konusundaki temel iki ölçütün, kıdem ve liyakat olduğu anlaşılmaktadır. Buna göre, bir terfi döneminde terfi etmeyi hak eden amirlerin kıdemlerine göre sıralanmasından sonra, belirlenen sıralamaya göre her birinin liyakat yönünden değerlendirilmesi, liyakat yönünden yeterli görülenlerin terfi ettirilmesi, yeterli görülmeyenlerin ise terfi ettirilmemesi gerekmektedir. Liyakatin yerinde olup olmadığının değerlendirilmesinde ise, personelin aldığı sicil, ödül ve takdirnameler, eğitim ve öğrenimle kazanılan bilgi, beceri ve davranışlar ile geçmişte alınmış cezalar, geçirilen ve devam eden soruşturmaların niteliği bir bütün olarak dikkate alınmalıdır.
    Dava dosyası ile 31/12/2011 Tarihine Kadar Bulunduğu Rütbedeki Zorunlu Çalışma Süresini Tamamlayan Başkomiserler Listesinin incelenmesinden; 2011 yılı terfi döneminde 474 başkomiserin bir üst rütbeye terfi için değerlendirmeye alındığı, davacının kıdem sıralamasında 222. sırada yer aldığı, terfi bekleme süresi içerisinde İstanbul Valiliği İl Polis Disiplin Kurulunun …günlü, …sayılı kararıyla "24 ay uzun süreli durdurma" cezasıyla cezalandırıldığı, söz konusu listede davacıdan kıdemli veya kıdemsiz olanlar içerisinde daha ağır disiplin cezası bulunup terfi eden personel olmadığı görülmektedir.
    Davalı idarenin, ilgili personelin bir üst rütbeye terfi ettirilmesi konusunda takdir yetkisi bulunduğu açık ise de, bu yetkinin; mevzuatta öngörülen kıdem, sicil, ödül ve takdirnameler, eğitim ve öğrenimle kazanılan bilgi, beceri ve davranışlar ile geçmişte alınmış cezalar, geçirilen ve devam eden soruşturmalar gibi ölçütler gözetilerek kullanılması, belirtilen ölçütlerin terfi işlemlerinde uygulanması sırasında da eşit, objektif ve istikrarlı bir uygulamanın sağlanması, hukuk devleti ilkesinin gereğidir. Eşit, objektif ve istikrarlı bir uygulama yapılıp yapılmadığının ise, ancak, söz konusu ölçütlerin, terfi işlemlerinde nasıl dikkate alındığının idarece açıklanması sonucunda anlaşılabileceği açıktır.
    Bir başka anlatımla; belli bir tarihe kadar bulunduğu rütbedeki zorunlu çalışma süresini tamamlayan ve terfi incelemesine tabi tutulan personelin yer aldığı liste incelendiğinde; listede yer almasına rağmen terfi ettirilmediği için bu işlemi dava konusu eden davacıya göre, daha kıdemli olması nedeniyle listede davacının önünde yer alan; ancak, davacıya göre, örneğin "daha çok sayıda" ve/veya "daha ağır" disiplin cezası aldığı anlaşılan bir veya birden fazla personelin rütbe terfii yapılırken, davacının rütbe terfii yaptırılmaması, eşit ve objektif bir uygulama olarak kabul edilemez. Aynı durumun; davacıdan daha kıdemsiz olması nedeniyle anılan listede davacıdan sonra yer alan, ancak davacıya göre daha çok sayıda ve/veya daha ağır disiplin cezası aldığı veya daha düşük performans puanı olduğu görülen bir veya birden fazla personelin üst rütbeye terfii yapılırken, davacının terfi ettirilmemesi işlemi için de geçerli olduğu tartışmasızdır.
    Bu itibarla; dava dosyasında yer alan Merkez Değerlendirme Kurulu kararında yer verilen gerekçeler, uyuşmazlık konusu terfi döneminde terfiyi hak eden ve terfi ettirilen personele ilişkin liste ile bu listede yer alan personelin kıdem, sicil, ödül ve takdirnameler, eğitim ve öğrenimle kazanılan bilgi, beceri ve davranışlar ile geçmişte alınmış cezalar, geçirilen ve devam eden soruşturma bilgileri gözönünde bulundurulduğunda; davalı idarece liyakat değerlendirmesinde dikkate alınması gereken ölçütlerin, rütbe terfiine aday personel yönünden eşit, objektif ve istikrarlı şekilde uygulandığı sonucuna varıldığından, dava konusu işlemde bu yönüyle de hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.

    KARAR SONUCU :
    Açıklanan nedenlerle;
    1. DAVACININ TEMYİZ İSTEMİNİN REDDİNE,
    2. …İdare Mahkemesince verilen …günlü, E:…, K:…sayılı kararın, yukarıda yer verilen gerekçe eklenerek ONANMASINA,
    3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan davacı üzerinde bırakılmasına,
    4. Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
    5. 2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren (15) onbeş gün içinde Danıştayda karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26/05/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi