Esas No: 2022/211
Karar No: 2022/3330
Karar Tarihi: 26.05.2022
Danıştay 4. Daire 2022/211 Esas 2022/3330 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 4. Daire Başkanlığı 2022/211 E. , 2022/3330 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2022/211
Karar No : 2022/3330
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … Doğalgaz Dağıtım Gayrimenkul
Yatırım Ortaklığı Anonim Şirketi
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı tarafından, 2018/7-9 dönemine ilişkin olarak ihtirazi kayıtla verilen beyannameye istinaden tahakkuk eden geçici verginin kaldırılması istenilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Danıştay bozma kararı üzerine Bölge İdare Mahkemesinin temyize konu kararıyla; davacının, 23/06/2021 tarihinde Danıştay Dördüncü Dairesinin kaydına giren dilekçeyle davadan feragat ettiğini bildirdiği, bu durumda, davacı tarafından, dosyanın temyiz incelemesine gönderilmesinden sonra davadan feragat edilmesi nedeniyle, ilk derece mahkemesi kararı, davadan feragat nedeniyle kaldırılarak, dava hakkında karar verilmesine gerek bulunmadığı, öte yandan, davacı tarafından 25/08/2021 tarihinde dosyaya sunulan dilekçe ile feragatten vazgeçildiği belirtilmiş ise de, feragatın tek taraflı, karşı tarafın kabulüne bağlı olmayan ve verildiği anda hüküm doğuran bir irade beyanı olduğu, feragatın geçerliliği için mahkemeye ulaşması yeterli olup mahkemenin kabulüne de gerek bulunmadığı, bu nedenle, feragat, kullanmakla tüketilen tek taraflı bir hak olup kesin hükmün hukuki neticelerini doğurduğundan, daha sonra feragat talebinden vazgeçilmesinin de mümkün olmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle, ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak feragat nedeniyle dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : 7326 sayılı Kanun kapsamındaki yapılandırmadan faydalanmak amacıyla davadan feragat edildiği, ancak idarece yapılandırma talebi kabul edilmediğinden, davadan feragat iradesinin de başından itibaren geçersiz hale geldiği, irade bozukluğu kapsamında feragat iradesinde hata oluştuğundan, söz konusu feragat beyanının dikkate alınmaması gerektiği, bozma kararı öncesinde verilen istinaf kararı lehlerine olduğundan, hiçbir sebep yokken davadan feragat etmelerinin hayatın olağan akışına aykırı olacağı, dolayısıyla başlangıçtaki feragat dilekçesinin yapılandırmadan yararlanmak amacıyla verildiğinin açık olduğu, bu hususun, davadan feragat dilekçesinin, yapılandırma başvurusunun yapıldığı tarihte verilmesinden de anlaşılabileceği, bu nedenle, söz konusu feragat beyanının davaya son veren taraf işlemi olarak kabul edilemeyeceği, feragat talebinden vazgeçme dilekçesi ve bu hususta sunulan belgeler de dikkate alınmak suretiyle, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 311. maddesi uyarınca feragatin iptali hakkında bir inceleme yapılarak hüküm kurulmasının zorunlu olduğu ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.
TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Uyuşmazlıkta; her ne kadar davacı tarafından 23/06/2021 tarihli dilekçeyle davadan feragat edildiği bildirilmişse de, yine davacı tarafından, 01/07/2021, 25/08/2021 ve 02/09/2021 tarihlerinde dosyaya ibraz edilen dilekçeler ve eki belgelerin incelenmesinden, feragat dilekçesinin verildiği 23/06/2021 tarihinde davacı tarafından 7326 sayılı Kanun'un 3. maddesinden faydalanmak amacıyla başvuruda bulunulduğu, bu kapsamda anılan maddenin 10. fıkrasında, bu madde hükmünden yararlanılması için madde kapsamına giren alacaklara karşı dava açılmaması, açılmış davalardan vazgeçilmesi ve kanun yollarına başvurulmamasının, şart olarak öngörülmesi nedeniyle, yapılandırma başvurusunun hemen akabinde davadan feragat dilekçesinin verildiği, ancak gelinen aşamada davalı idarece söz konusu yapılandırma başvurusu kabul edilmediğinden, davacı tarafından da daha önceki feragat beyanından dönülerek uyuşmazlığın esası hakkında karar verilmesi yönünde talepte bulunulduğu, 7326 sayılı Kanun'un 3. maddesinin 10. fıkrasında düzenlenen "davadan vazgeçme"nin, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 307. maddesinde düzenlenen ve "davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesi" olarak tanımlanan "davadan feragat" niteliğinde olmadığı, burada, kanundan kaynaklanan ve kanunda yer alan şartlarla davalının rıza ve muvafakatının da aranmadığı, kendine özgü bir vazgeçmenin söz konusu olduğu dikkate alındığında, olayda, yapılandırma başvurusu ile aynı tarihte açıklanan feragat beyanının, 7326 sayılı Kanun kapsamında yapılan "davadan vazgeçme" niteliğinde olduğu ve başlangıçtaki feragat iradesinde hata oluştuğu, anılan Kanun'dan faydalanmak için yapılacak başvuru süresi içinde de söz konusu "davadan vazgeçme" talebinden dönüldüğü ve davalı idare tarafından da davacının yapılandırmadan faydalandığını bildiren herhangi bir yazının dosyaya ibraz edilmediği anlaşıldığından, davacının temyiz isteminin kabulü ve uyuşmazlığın esası incelenerek karar verilmek üzere temyize konu kararın bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 17. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca duruşma istemi yerinde görülmeyerek işin gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin reddine,
2. Temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3. 492 sayılı Harçlar Kanunu'na bağlı (3) sayılı Tarife uyarınca, … TL maktu karar harcından, varsa evvelce ödenen harcın mahsubundan sonra kalan harç tutarının temyiz eden davacıdan alınmasına,
4. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
5. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın Vergi Mahkemesine gönderilmesine, 26/05/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.