14. Hukuk Dairesi 2015/6076 E. , 2018/1379 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 15.07.2013-06.09.2013 gününde verilen dilekçeler ile tazminat, itirazın iptali talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın ve birleştirilen davanın kabulüne dair verilen 17.12.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R
Asıl dava, komşuluk hukukuna dayalı tazminat, birleşen dava itirazın iptali isteğine ilişkindir.
Asıl davada davacı vekili, müvekkilinin maliki olduğu 1970 parsel sayılı taşınmazda ekili olan arpanın davalının sürmek ve kanal geçirmek suretiyle yaptığı tecavüz nedeniyle bozulduğunu, müvekkilinin 1937, 1941, 1958, 1959, 1965, 1966, 1967, 1973 parsel sayılı taşınmazlarında ekili olan arpanın ise davalının kendi çeltik sahasından yaptığı usulsüz boşaltma ve su basması nedeniyle bozulduğunu, müvekkiline ait 2034 ve 2032 parsel sayılı taşınmazlarla, malikinin muvafakati ile müvekkilinin işlettiği 2027, 2029, 2033 parsel sayılı taşınmazların ise davalının çeltik sahası içinde kaldığından müvekkilinin bu tarlalara ulaşamadığını ve 2012 yılından beri ürün ekip mahsul alamadığını, davalının bütün bu haksız eylemleri nedeniyle müvekkilinin uğradığı maddi zararın tazminini talep ve dava etmiştir.
Birleştirilen davada davacı vekili, müvekkiline ait 2034, 2032 parseller ile malikinin muvafakati ile müvekkilinin işlettiği 2027, 2029, 2033 parsel sayılı taşınmazları çevreleyen arazilerin davalıya ait olduğunu, davalının bu arazilere çeltik ekimi yaparak kendi çeltik tavalarını su ile doldurduğunu, bu nedenle müvekkilinin kendi taşınmazlarına ulaşma imkanının kalmadığını ve tarlalarını ekemediğini, ... . Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2012/3 Değişik İş sayılı dosyasında maddi zararının tespit edildiğini; yine müvekkiline ait 1961 parsel no’lu tarlaya davalının haksız olarak çeltik ekmek suretiyle işgal ettiğini, bu nedenle müvekkilinin kendi taşınmazını kullanamadığını, müvekkilinin bu nedenle uğradığı maddi zararın da ... . Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2012/3 Değişik İş sayılı dosyasında tespit edildiğini, tespit edilen maddi zararın tazmini için davalı aleyhine ... . İcra Müdürlüğü’nün 2013/1172 Esas sayılı dosyası ile genel haciz yoluyla takip başlatıldığını ancak davalının borca itiraz ederek takibi durdurduğunu ileri sürerek borçlunun itirazının iptaline, takibin kaldığı yerden devamına karar verilmesini talep ve dava etmiş, 08.05.2014 tarihli ıslah dilekçesiyle davacı vekili, asıl davadaki talebini 83.620,03 TL’ye çıkarmış, birleştirilen davadaki talebini 6.645,96 TL’ye düşürmüştür.
Davalı vekili, müvekkilinin davacının taşınmazlarına tecavüzde bulunmadığını, taşınmazları ekememesinin davacının kendi kusuru olduğunu taşınmazların kotu düşük olduğu için yağmur suyunun burada biriktiğini, bu nedenlerle ürünün bozulmuş olabileceğini ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davacının davasının ıslah dilekçesi de dikkate alınarak kabulüne, 1.000 TL"nın dava tarihinden 82.620,03 TL"nın ıslah tarihi olan 08.05.2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, birleştirilen 2013/500 esas sayılı dosya yönünden davacının davasının kabulüne, ... . İcra Müdürlüğü’nün 2013/1172 Esas sayılı dosyasında 6.645,46 TL asıl alacak yönünden davalının itirazının iptaline, bu bölüm yönünden takibin devamına karar verilmiştir.
Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir.
Hükme esas alınan 17.04.2014 tarihli ziraai bilirkişi raporunun “..söz konusu parsellerdeki arpa ürününün bozulmasına kış boyu gerçekleşen aşırı yağışlar ile araziler arasındaki kot farkının mı yoksa arazinin doğal yapısının bozulması ve ardından yapılan tahliye kanallarının kış boyu usulüne uygun olarak açık tutulmamasının mı sebep olduğu tespit dosyasında net olarak ifade edilmemiştir. Bu konuda yetkili olan İl Çeltik Komisyonu’na zamanında bir tespit başvurusu ve buna istinaden bir tespit yapılıp yapılmadığı bilgisi dosyada mevcut değildir. Yıl boyunca çeltik tarımı yapılması nedeniyle toprak suya doymuş ve yağışlar nedeniyle kış boyu bölgede su birikmesi olduğu anlaşılmaktadır. Doğal tahliye kanalı vazifesi gören eski Meriç olarak bilinen kuru dere yatağının bozulması nedeniyle doğal olarak tahliye imkanı kalmayan suyun tutulması neticesinde bu yolla da tahliyesine imkan tanınmayarak ekili ürünlerde zarara neden olunduğu varsayımı ile tazminat miktarı aşağıda hesap edilmiştir...” şeklinde olduğu görülmüştür. Davacının zararının, davalının eyleminden ötürü gerçekleşmediğinin hiçbir kuşkuya yer bırakmaksızın belirlenmesi gerekir. Mahkemece, varsayıma dayalı olarak oluşturulan bilirkişi raporuna göre noksan inceleme ve araştırmayla yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26.02.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.