Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2008/18752 Esas 2008/23269 Karar Sayılı İlamı

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
506 Sayılı Yasa"nın 121.maddesi gereğince Sosyal Sigortalardan alınan işçi emekli maaşı, nafaka borcu dışında haczedilemez. Bu hususta İİK."nun 83/a maddesi gereğince, önceden yapılan hacze olanak tanıyan anlaşmalar muteber değildir. Ne var ki, Yasaya aykırı olsa dahi maaş kesintisi devam ederken, borçlunun haczedilmezlik şikayetinde bulunmaksızın bu kesintiye belirli bir süre göz yummasından sonra maaş haczine muvafakat etmesi durumunda mahrum kalacağı gelirin ne olduğunu, sebep ve sonuçları itibariyle yaşayarak görebileceğinden, bu koşullardaki anlaşma geçerlidir.
Somut olayda takip kesinleştikten sonra 6.4.2007 tarihinde yazılan haciz yazısı ile borçlunun SSK’dan almakta olduğu emekli maaşının ¼ ’ü üzerine haciz konulduğu, SSK tarafından verilen 11.05.2007 tarihli cevapta, başka dosyadan haciz bulunması nedeniyle haczin sıraya alındığının bildirildiği, daha sonra borçlunun icra müdürlüğüne verdiği 02.07.2007 tarihli dilekçesinde; diğer icra kesintileri ile birlikte maaşından 200 YTL. sinin kesilmesine  muvafakati üzerine 31.07.2007 tarihinde borçlunun muvafakati doğrultusunda emekli maaşının hacizsiz kalan kısmının 200 YTL."si üzerine  haciz konulduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda borçlunun 02.07.2007 tarihli  haczedilmezlikten feragate ilişkin bu beyanı geçerli ve süreklilik kazanan Yargıtay kararlarına uygundur. O halde, Mahkemece şikayetin reddine karar vermek gerekirken yazılı gerekçe ile kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ  : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 25.12.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.