11. Hukuk Dairesi 2019/1503 E. , 2019/7989 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi bozmaya uyularak verilen 13/12/2018 tarih ve 2012/1-2018/679 sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesinin taraf vekilleri tarafından istenilmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacılar vekili; murisleri olan ..."ın davalı bankadan aldığı kredi için diğer davalı ... şirketi nezdinde hayat sigortası yaptırdığını, davalı banka tarafından ilk sene sonunda poliçenin yenilenmesi işlemi yerine getirilmediğinden murislerinin vefatı sonucu sigorta teminatından yararlanamadıklarını, banka ve sigorta şirketinin sigorta sözleşmesini yenileme işlemlerini yapmamaları nedeniyle hak kaybına uğradıklarını ileri sürerek, poliçe vefat teminatı olan 62.500,00 YTL"nın davalılardan faiziyle tahsilini talep etmişlerdir.
Davalı banka vekili; sigorta sözleşmesinin yenilenmemesi nedeniyle kusurları bulunmadığını, sigorta sözleşmesinin tarafı olmadıklarını, hayat sigortasının zorunlu sigortalardan olmaması nedeniyle yenileme işlemlerini yapma yükümleri olmadığını savunarak davanın reddini istemişlerdir.
Davalı ... şirketi vekili; sigorta sözleşmesi yenileme belgelerini diğer davalı bankaya göndermiş olduklarını bu sebeple sorumlulukları olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, Dairemizin usule ilişkin bozma ilamı ve tüm dosya kapsamı uyarınca; davacıların murisi ..., 21/01/2004 tarihinde Halkbank ... Şubesinden 50.000,00 TL"lik, 2 yıl vadeli ticari kredi kullandığı, kredi çekerken banka tarafından acentesi bulunduğu sigorta şirketi adına 21/01/2004-21/01/2005 tarihleri arası 1 yıllık Hayat Sigorta Poliçesi yapıldığı, poliçenin üzerine el yazısıyla "NOT:Kredi Oda Kredisi NT 24 ay vadeli olduğundan 1 yıl sonunda sigortanın yenilenmesi" şeklinde not düşüldüğü, murisin yakalandığı kanser hastalığı nedeniyle 24/06/2005 tarihinde vefat ettiği, sigorta sözleşmesinin 2. yıl için yenilenmediği, davacıların murisin kalan kredi borçlarını ödediği, ancak davalı ... şirketinin poliçenin yenilenmesi için gerekli evrakları ve boş yeni poliçenin ... Halk Bankasına 01/12/2004 tarihinde gönderilmesine
rağmen davalı banka tarafından murise hayat sigortasının sona erdiği ve yenilemek isteyip istemediği hususunda bilgi verilmediği, daini mürtehin sıfatına sahip kredi veren kuruluş olan ve aynı zamanda hayat sigortasını yapan sigorta şirketinin acentesi davalı bankanın sona eren hayat sigortasının yenilemesi için en azından sigortalıya bildirim yapmak suretiyle bilgilendirmesi gerektiği, bunun asgari özen yükümlülüğünün bir sonucu olduğu, davacılar murisi kredi müşterisine bu hususta bildirim yapmaması nedeniyle kusurlu olduğu ancak sigortanın yenilenip yenilmeyeceğinin kredi borçlusu tarafından takibinin gerektiği, özellikle kredi borçlusunun tacir olması nedeniyle kredi ve sigorta hususlarında daha titizlikle davranması gerektiğini bilmesi gerektiğinden davacılar murisin de kusurlu bulunduğunda % 50 oranında müterafik kusuru bulunduğu, diğer davalı ... şirketinin yenileme sözleşmesinin yapılmamış olması nedeniyle hiçbir sorumluluğu ve bildirim yükümlülüğü bulunmadığı gerekçesiyle davanın davalı banka yönünden kısmen kabulüyle, poliçe bedelinin 31.250,00 TL"sinin dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalı bankadan alınarak davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, davalı ... şirketi yönünden ise davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacılar vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davalı Halk Bankası vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde; dava, hayat sigorta sözleşmesinin yenilenmemesi sebebiyle tazminat istemine ilişkin olup, mahkemece, sigorta sözleşmesinin yenilenmemesinde davacıların murisi ile davalı bankanın müterafik kusuru olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Ancak, gerek hayat sigorta poliçesine gerekse poliçenin yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan mevzuata göre sigorta poliçesinin yenilenmesi işlemlerinin takibinde ve yapılmasında sigorta şirketi ve şirketin acentasının herhangi bir yükümlülüğü bulunmamaktadır.
Somut olayda; davacıların murisinin bankadan kullandığı ticari nitelikteki kredi ile bağlantılı sigorta sözleşmesini yenilememesi nedeniyle sigorta şirketi ve onun acentası durumunda bulunan davalı bankanın herhangi bir sorumluluğu bulunmadığından, davalı Halk Bankası yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi isabetli olmamıştır.
3- Davalı ... şirketi vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; mahkemece sigorta poliçesinin yenilenmemesinde davalı ... şirketinin kusuru bulunmadığı gerekçesiyle davanın Birlik Hayat Sigorta şirketi yönünden reddine karar verilmiştir. Bu durumda, davalı yararına karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümleri uyarınca, reddedilen dava tutarı üzerinden nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, mahkemece bu husus gözden kaçırılarak, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca maktu vekalet ücretine hükmedilmesi isabetli olmamış olup, kararın bu nedenle de davalı ... şirketi yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin tüm temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı Halk Bankası vekilinin temyiz itirazının kabulü ile kararın davalı Halk Bankası yararına, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı ... şirketi vekilinin temyiz itirazının kabulü ile, kararın davalı ... şirketi yararına BOZULMASINA, davacılardan temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, ödedikleri peşin temyiz harcının istekleri halinde temyiz eden davalılara iadesine, 09/12/2019 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY
1-Dava, sigortalının talimatına rağmen sigorta sözleşmesinin dönem sonunda yenilenmemesi nedeniyle meydana gelen riziko tazminatının sigorta şirketi ve onun acentesinden tahsili istemine ilişkindir.
2- Somut olayda, davalı bankadan kredili hayat sigortası yaptırarak 21.01.2004 tarihinde 2 yıl geri ödemeli kredi çeken davacıların murisinin aynı tarihte sigorta poliçesini yaptırırken, 1 yıllık poliçe süresinin dolumuna müteakip sigorta poliçesinin yenilenmesi talimatını davalı ... şirketinin acentesi olan Halkbankası şubesine bildirdiği halde, poliçe süresi dolduktan sonra poliçeyi yenilememesi ve bu arada murisin vefatı sebebiyle kalan kredi borçlarının davacı mirasçılar tarafından ödenmek zorunda kalınması nedeniyle, haklı sebep olmaksızın poliçeyi yenilemeyen ve yenilemediğini de davacıların murisine bildirmeyen davalı bankanın acente sıfatıyla, murisin de poliçenin yenilenmediğini takip etmemesi sebebiyle ½’er oranda müterafık kusurlu olduğu şeklindeki mahkeme kararı yerinde olduğu ve davalı Bankanın bir yandan kredi çekerken hayat sigortası yapma zorunluluğu getirirken, diğer yandan talimata rağmen acente sıfatıyla poliçeyi yenilememesinin dürüstlük kuralına aykırı olduğundan mahkeme kararının bu kısım yönünden onanması gerektiği kanaatinde olduğumdan, Mahkeme kararının bozulmasına dair çoğunluk görüşüne katılmıyorum.
3- Öte yandan, acentenin tacir yardımcısı olması ve acentenin kusurundan müvekkili sigorta şirketinin de sorumlu olduğu kanaatinde olduğumdan, kararın bu sebeple davacı yararına bozulması gerekirken, bu kısım yönünden Daire çoğunluğunca temyiz isteminin reddine karar verilmesini de doğru bulmuyorum.