5. Ceza Dairesi 2017/5117 E. , 2017/4856 K.
"İçtihat Metni"Tefecilik yapmak suçundan sanıklar ... ve ... hakkında yapılan yargılama sonunda; atılı suçtan mahkumiyetlerine dair Siirt 2. Asliye Ceza Mahkemesince verilen 24/12/2013 gün ve 2012/21 E. 2013/635 K. sayılı hükmün sanıklar müdafiin temyizi üzerine, Dairemizin 04/05/2017 gün ve 2014/10706 Esas, 2017/1910 Karar sayılı ilamı ile onama yönündeki kararına karşı Yargıtay C.Başsavcılığının 23/08/2017 tarih ve KD-2017/46211 sayılı yazısı ile itiraz isteminde bulunulması üzerine dosya Daireye verilmekle incelenerek gereği düşünüldü:
Sanık ... hakkında yapılan karar düzeltme talebinin incelenmesinde;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itiraz sebebi değişik gerekçeyle yerinde görüldüğünden itirazın KABULÜNE, Dairemizin 04/05/2017 gün ve 2014/10706 E. 2017/1910 K. sayılı Kararının KALDIRILMASINA karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
Sanığın Dairemizin 04/05/2017 günlü onama ilamından sonra 22/09/2017 tarihinde öldüğü UYAP sisteminden temin edilen nüfus kaydından anlaşıldığından, bu husus mahallinde araştırılarak sonucuna göre 5237 sayılı TCK"nın 64 ve 5271 sayılı CMK"nın 223/8. maddeleri uyarınca bir karar verilmesi lüzumu,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
Sanık ... hakkında yapılan karar düzeltme talebinin incelenmesinde;
Sanıkların suçtan zarar gören ...’e borç verdiklerini kabul etmeleri ile mağdur ...’in sanık ...’ın kendisini tehdit ettiğini beyan etmesi, iddianamede tehdit suçundan da ayrıca dava açılmış olması karşısında; mahkemece katılmalarına karar verildikten sonra 26/06/2015 tarihli dilekçe ile şikayetlerinden vazgeçen suçtan zarar gören ...’in ve mağdur ...’in yargılamada ve karar başlığında müşteki olarak yazılması,
Sanıklar tarafından değişik zamanlarda birden fazla kez faizle borç para verildiğinin sübuta ermesi ve hüküm fıkrasında “değişik zamanlarda birden fazla kez” ibaresinin açıkça gösterilmiş olması karşısında zincirleme suç hükümlerinin uygulanması;
Mahkemece sanıkların tefecilik yapıp yapmadıkları hususunda emniyet tarafından tutulan tutanak yetersiz görülerek; mağdurlara ait olup suça konu faiz ödemesi için satılan bağ evinin jandarma bölgesinde bulunması da göz önüne alındığında, 26/03/2013 tarihli ara kararla ikinci kez kolluk araştırması yaptırılarak diğer delillerle birlikte hükme esas alınması;
Mahkemenin 26/06/2015 tarihli dilekçeyle şikayetlerinden vazgeçen mağdur ve suçtan zarar görenlerin tutarlı ve olaya uygun anlatımlarını hükme esas aldığını gerekçede açıkça belirtmesi,
Vakıf kasasında ele geçirilen mağdur ..."in borçlu, sanık ...’ın ise alacaklı olarak göründüğü 08/06/2011 tarihli protokol, taraflar arasındaki yoğun gayrimenkul alışverişi, sanık ...’ın evinde aramada ele geçirilen farklı kişilerin borçlu olarak göründüğü birden fazla senet, yine sanık ...’a ait ajandada borç verip çek aldığına dair tutulan notlar ile sanıkların borç verdiğine yönelik ikrarları suçun sübutuna yeterli olup sanıkların hesaplarının incelenip havale giriş çıkışlarının nedenleri ve kimler tarafından yapıldığına dair tespit yapılmamış olmasının ayrıca mağdurlar tarafından sanıklara satılan gayrimenkullerin gerçek değerlerinin araştırılmasının dosyaya ve suçun sübutuna katkı sağlamayacağının anlaşılması,
Sanığın kendisine ya da vakfa ait olan parayı tefecilik suçunda kullanmış olmasının suçun unsurlarına etkisinin bulunmaması ve dosyadaki diğer delillerin de mahkumiyet hükmü kurulması bakımından yeterli olması,
Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından yapılan denetimin ise tefecilik suçu açısından özel bir denetim içermediği, vakıflar için yapılan genel bir denetim niteliğinde olduğu ayrıca mezkur raporda tefecilik suçunun sübutuna yönelik özel ve ayrı bir görüş de bulunmadığının anlaşılması karşısında verilen kararda bir isabetsizlik bulunmadığı,
İddia, savunma, deliller, itirazın kapsamı ve tüm dosya içeriğine göre Dairemizce verilen onama kararı usul ve yasaya uygun olup yukarıda açıklanan nedenlerle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından ileri sürülen itiraz nedenleri yerinde görülmediğinden 6352 sayılı Kanunun 99. maddesi ile değişik CMK’nın 308/3. maddesi uyarınca İTİRAZIN REDDİNE, dosyanın itiraz konusunda karar verilmek üzere Yargıtay Ceza Genel Kuruluna gönderilmesi için Yargıtay C.Başsavcılığına TEVDİİNE, 09/11/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.