Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/1137
Karar No: 2019/9670
Karar Tarihi: 21.10.2019

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2017/1137 Esas 2019/9670 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2017/1137 E.  ,  2019/9670 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki, ölümlü trafik kazası nedeniyle maddi tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle, davanın reddine ilişkin verilen hüküm, davacılar vekilleri tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Davacılar vekili, davalının trafik sigortacısı olduğu aracı sevk ve idare eden davacıların eşi/ babası ... yaptığı tek taraflı kazada öldüğünü, davacıların ölenin desteğinden yoksun kaldıklarını, zarar gören 3. kişi konumunda olan davacıların zararından davalının sorumlu olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 5.000,00 TL. destekten yoksun kalma tazminatının dava tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş; 12.03.2015 tarihli ıslah dilekçesiyle, taleplerini 143.876,32 TL"ye yükseltmiştir.
    Davalı vekili, davaya konu alacağın zamanaşımına uğradığını, ölen davacılar yakını kazada tam kusurlu olduğu ve alacaklı borçlu sıfatları davacılar üzerinde birleştiğinden borcun son bulduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davaya konu kazada tam kusurlu olan davacılar desteğinin ehliyetsiz araç kullandığı ve davalı sigortacının ödeme yapması halinde bu nedenle mirası reddetmemiş olan davacılara rücu hakkının bulunduğu, davacılar üzerinde alacaklı borçlu sıfatlarının birleştiği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, davacılar yakınının ölümü nedeniyle, 6098 sayılı TBK"nun 53. maddesi (818 sayılı BK"nun 45/2. md.) gereği, destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
    Davacı taraf, tek taraflı kazada ölen yakınlarının desteğinden yoksun kaldıklarını iddia ederek tazminat isteminde bulunmaktadır. Davacıların talebi ve iddia ettiği zarar, ölenin mirasçısı sıfatına değil, destekten yoksun kalan üçüncü kişi sıfatına dayanmaktadır. Dolayısıyla, davacıların ölenin mirasçısı sıfatına dayanmayan, doğrudan davacılar üzerinde doğan destekten yoksunluk zararının oluşumundaki desteğin kusuru davacılara yansıtılamayacak, sürücü desteğin tam kusurlu olması, onun desteğinden yoksun kalan davacıları etkilemeyecektir (HGK"nun 15.6.2011 gün ve 2011/17-142 Esas-411 Karar, HGK"nun 22.2.2012 gün 2011/17-787 Esas- 2012/92 Karar, HGK"nun 16.1.2013 gün ve 2012/17-1491 Esas- 2013/74 Karar sayılı v.s. ilamları uyarınca).
    Diğer taraftan, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu"nun 95/2. maddesi ve olay tarihinde yürürlükte olan ZMSS Genel Şartları"nın B.4-b maddesi gereği, zarar görenlere ödeme yapan trafik sigortacısının sadece sigorta poliçesinin tarafı olan kendi sigortalısına rücu hakkı bulunduğu; destekten yoksun kalma tazminatı talep eden davacıların bu zararlarının mirasçılık sıfatına bağlı olmadığı ve davalının davacılara rücu hakkı ile davacıların davaya konu ettiği alacağa ilişkin sıfatlarının birbirinden farklı olduğu dikkate alındığında, eldeki davada 6098 sayılı Borçlar Kanunu"nun 135. maddesi anlamında bir sıfat birleşmesinden bahsedilmesi mümkün değildir.
    Bu durum karşısında mahkemece; davacıların, zarar gören 3. kişi sıfatına dayanan zarar giderim talebindeki sıfatları ile davacılar desteğinin ehliyetsiz araç kullanması nedeniyle doğan davalının rücu hakkı karşısındaki sıfatlarının farklı olduğu; desteğin idaresindeki aracın ZMSS poliçesini düzenleyen davalının zarardan sorumlu olduğu, gözetilerek; işin esasının incelenmesi ve davacıların tazminat talebinin değerlendirilmesi gerekirken; yanılgılı değerlendirme ve hatalı gerekçeyle yazılı olduğu biçimde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacılar vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine, 21/10/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi