23. Hukuk Dairesi 2015/2692 E. , 2016/946 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki kayıt kabul davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı hak düşürücü süre yönünden davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekili ve davalı iflas idaresi tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkilinin kıdem-ihbar tazminatları ile sair sosyal haklarının tahsili için İş Mahkemesi"nin 2003/71 E. sayılı dosyası ile açmış oldukları davanın 27.05.2003 tarih ve 2003/378 K. sayılı ilamı ile karara bağlandığını, ... İflas Müdürlüğü"nün 2013/11 iflas sayılı dosyasında müvekkilinin alacağının mahkeme ilamına dayalı alacak olduğu halde bilirkişi vasıtasıyla hesaplama yapılması gerekirken bizzat kendisi tarafından hesaplanarak müvekkil alacağının 24.151,23 TL"lik kısmının kabul edilip, 5.850,08 TL"lik kısmının ise haksız ve yersiz olarak reddedilmiş olduğunu ileri sürerek, müvekkilinin 2. alacaklılar toplantısına katılma talebi ile müvekkili alacağının bilirkişi marifetiyle hesaplanarak reddolunan kısmın da iflas masasına kaydına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı iflas idaresi, davacının masraf vermediğini ve dolayısıyla da hak düşürücü süre itirazında bulunarak, iflas idaresince dosyaya alacak kaydı yapılan tüm alacakların bilirkişi vasıtasıyla faiz ve diğer hesaplamalarının yapılmış olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; davacının masaya kaydını talep ettiği alacak tutarının 24.151,23 TL"sinin kabul edildiği, 154 kayıt numarası ile yapılan bu işleme bağlı 5.850,08 TL talebin reddedildiği, sıra cetvelinin 02.12.2013 tarihinde Türkiye Ticaret Gazetesinde, 28.11.2013 tarihinde Sabah Gazetesinde ilan edildiği, alacaklı davacının sıra cetveli tebliğ gideri vermediği, bu itibarla dava açma süresinin bilgi amaçlı yapılan tebliğinden değil ilandan itibaren başlayacağı gerekçesiyle, hak düşürücü süre yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili ile davalı iflas idaresi temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2- Mahkemece şikayetin reddine karar verildiği halde vekili bulunan şikayet olunan lehine maktu vekalet ücreti takdir edilmesi gerekirken vekalet ücretine hükmedilmemesi doğru görülmemiş hükmün bu nedenle davalı yararına bozulması gerekmiş ise de, anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün HUMK’nun 438/7. maddesi uyarınca aşağıda yazılı olduğu şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile kararın “HÜKÜM” bölümünün "4 no"lu bendinden sonra gelmek üzere 5 no"lu bent adı altında vekili bulunan davalı lehine 1.500,00 TL maktu ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesi" sözcüklerinin yazılmak suretiyle kararın bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın temyiz eden davacıdan alınmasına, davalının peşin alınan harcının istek halinde iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 22.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.