4. Hukuk Dairesi Esas No: 2017/2614 Karar No: 2017/3502 Karar Tarihi: 31.05.2017
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2017/2614 Esas 2017/3502 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2017/2614 E. , 2017/3502 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 25. Hukuk Dairesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 05/03/2015 gününde verilen dilekçe ile itirazın iptali istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; yargı yolu caiz olmadığından davanın usulden reddine dair verilen 01/03/2017 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Davacı, davalı ... tarafından yapılan kaldırım çalışmaları sırasında, kuruma ait kablo ve direğe zarar verildiğini belirterek, uğranılan zararın tazmini istemiyle ... 9. İcra Dairesi"nin 2014/24291 sayılı takip dosyasına davalı tarafından yapılan itirazın iptaline karar verilmesini istemiştir. Davalı ise, davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, alınan bilirkişi raporu benimsenerek, istemin kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hükme karşı, davacı ve davalı vekili istinaf talebinde bulunmuştur. Bölge Adliye Mahkemesince; davacı tarafın istinaf başvurusunun reddine, davalı tarafın istinaf başvurusunun kabulü ile yargı yolu caiz olmadığından davanın usulden reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davalı ... bir kamu tüzel kişisidir. İşlem ve eylemleri kural olarak kamusal nitelik taşır. Davalı ... tarafından yapılan kaldırım çalışmaları sırasında davacı kurumun tesisat ve kablolarının zarara uğradığı iddia edildiğine göre; istemin idare hukuku kuralları çerçevesinde ve idari yargı yerinde değerlendirilmesi gerekmektedir. İtirazın iptali davası sırasında, icra takibinin temelini oluşturan ve aslı da idari eylem olan alacağın varlığının ve kapsamının hukuk mahkemesi tarafından çözümlenmesi kabul edilemez. Diğer yandan, idari yargı yerinde "itirazın iptali" biçiminde bir dava yolu düzenlenmediğinden, adli yargı yerinde yargı yolu bakımından görevsizlik kararı da verilemez. Bu durumda, istem idari yargı yerinde dava konusu edilip oradan bu konuda bir karar alınmadan icra takibi yapılmasına ve icra takibine itiraz üzerine adli yargı yerinden itirazın iptalinin istenmesine yasal olanak bulunmadığından, davacının istemi dinlenilebilir nitelikte değildir. Bölge Adliye Mahkemesi tarafından, açıklanan yönler gözetilerek eldeki dava dinelenebilir nitelikte olmadığından davanın usulden reddedilmesi gerekirken, Dairemiz bozma ilamındaki gerekçeler benimsenmekle beraber yargı yolunun caiz olmadığı gerekçesiyle usulden ret kararı verilmesi doğru değildir. Bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 371/1-b. maddesi uyarınca BOZULMASINA, dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 31/05/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.