Rüşvet - resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2017/2169 Esas 2017/4855 Karar Sayılı İlamı

5. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/2169
Karar No: 2017/4855
Karar Tarihi: 09.11.2017

Rüşvet - resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2017/2169 Esas 2017/4855 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme, rüşvet ve resmi belgede sahtecilik suçlarıyla suçlanan sanıkların cezaları hakkında karar vermiştir. Sanıkların resmi belgede sahtecilik suçları zincirleme şekilde kabul edilerek mahkumiyetleri ile sonuçlanmış, rüşvet suçundan ise beraat etmişlerdir. Diğer sanıklar ise tüm suçlardan beraat etmişlerdir. Temyiz edilen mahkeme kararı incelenerek, verilen düşme kararına ilişkin temyiz talebinin bulunmadığı görülmüştür. Sanıkların rüşvet ve resmi belgede sahtecilik suçları için öngörülen cezaların 15 yıllık asli ve ilaveli zamanaşımı sürelerine tabi olduğu belirtilmiş, ancak dava zamanaşımı süresinin gözetilemediği vurgulanmıştır. Ayrıca, bir sanığın hükümden sonra öldüğü, diğer sanığın ise hüküm öncesinde öldüğü tespit edilmiştir. Bu nedenlerle mahkeme kararı bozulmuştur. Kanun maddeleri olarak; 765 sayılı TCK'nın 212, 213 ve 342. maddeleri, ayrıca 102/3 ve 104/2. maddeleri, 5237 sayılı TCK'nın 64, 5271 sayılı CMK'nın 223/8. maddeleri, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi ve CMUK'nın 321. maddesi belirtilmiştir.

5. Ceza Dairesi 2017/2169 E. , 2017/4855 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Rüşvet, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Sanık ... hakkında tüm sahtecilik suçlarının zincirleme şekilde resmi belgede sahtecilik suçu olarak kabulü ile mahkumiyetine, rüşvet suçundan beraatine, diğer sanıkların atılı tüm suçlardan beraatine

Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Tebliğnamede adına yer verilen sanık ... hakkında verilen düşme kararı yönünden temyiz talebi bulunmadığı gözetilerek yapılan incelemede;
Sanıklara yüklenen rüşvet ve resmi belgede sahtecilik suçlarının 765 sayılı TCK"nın 212, 213 ve 342. maddelerinde öngörülen cezalarının üst sınırları itibariyle aynı Yasanın 102/3 ve 104/2. maddelerine göre 15 yıllık asli ve ilaveli zamanaşımı sürelerine tabi olduğu, suç tarihi olan sanık ...’in tutuklandığı 24/05/2002 öncesi ile inceleme günü arasında bu süre gerçekleştiği halde dava zamanaşımının gözetilememesi,
Sanık ...’in hükümden sonra 06/05/2016 tarihinde, sanık ...’in ise hükümden önce 19/05/2009 tarihinde öldüğü UYAP ortamından temin edilen nüfus kaydından anlaşıldığından, bu husus mahallinde araştırılarak sonucuna göre 5237 sayılı TCK"nın 64 ve 5271 sayılı CMK"nın 223/8. maddeleri uyarınca bir karar verilmesi lüzumu,
Bozmayı gerektirmiş, katılan ... vekili, katılan Hazine vekili, sanık ..., sanık ... ve ... müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 09/11/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.