Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2021/12053 Esas 2022/10297 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda: Davanın davalı Maliye Hazinesi yönünden davanın pasif husumet ehliyeti yokluğu nedeniyle usulden reddine, diğer davalılar yönünden ise kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davacı idare, davalı ... vd., davalı ... kayyımı ile davalı Hazine vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:

- K A R A R -
Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir.
Mahkemece uyulan bozma ilamı uyarınca inceleme ve işlem yapılarak hüküm kurulmuş, karar; davacı idare, davalılar ... vd., dahili davalı ... kayyımı ile davalı Hazine vekillerince temyiz edilmiştir.
Arsa niteliğindeki ... parsel sayılı taşınmazın zeminine emsal karşılaştırması yapılarak, üzerinde bulunan yapıya resmi birim fiyatları esas alınıp, yıpranma payı da düşülmek suretiyle değer biçilmesinde ve tespit edilen bedelin bloke ettirilerek davalılara ödenmesine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak;
1)Hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda yapı bedeli 51.180,52 TL olarak belirlenip, buna göre fark bedel depo ettirildiği halde, hükümde yapı bedeli olarak 49.578,64 TL’nin ödenmesine karar verilmesi,
2)Davalı Maliye Hazinesi hakkında açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verildiği gözetilerek, lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 7/2 maddesi uyarınca maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
3)Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin 12055/17 numaralı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ve Anayasa Mahkemesi’nin 2016/9364 başvuru numaralı, 01.06.2019 gün, 30791 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan kararı da göz önüne alınarak, davanın niteliği gereği davacı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmesi,
Doğru değilse de bu yanılgıların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden,
Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının;
a) (2) numaralı bendinden (49.578,64 TL) sayısının çıkartılarak, yerine (51.180,52 TL) sayısının yazılmasına,
b) Ayrı bir bendi olarak; (Hakkında açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilen davalı Hazine lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacı idareden alınarak, davalı Hazine’ye verilmesine) cümlesinin yazılmasına,
c) Davacı idare lehine vekalet ücreti hükmedilmesine ilişkin (6) numaralı bendinden hükümden çıkartılmasına,
Bent numaralarının buna göre teselsül ettirilmesine,
Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, davacı idare, davalı ... vd. ve davalı ... kayyımından peşin alınan temyiz harçlarının istenildiğinde iadesine, 07/06/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.