Esas No: 2022/4575
Karar No: 2022/10378
Karar Tarihi: 08.06.2022
Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2022/4575 Esas 2022/10378 Karar Sayılı İlamı
5. Hukuk Dairesi 2022/4575 E. , 2022/10378 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda; ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf incelemesi üzerine bölge adliye mahkemesinin yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmünün Yargıtay’ca incelenmesi taraf vekillerince istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karara karşı taraf vekillerince yapılan istinaf başvurusunun Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi’nce esastan reddine karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Aşağıda açıklanan gerekçelerle Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi’nin istinaf başvurusunun reddi kararı kaldırıldıktan sonra Sakarya 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2020/402-2021/525 E/K sayılı kararının incelenmesinde;
Dosyada bulunan kanıt ve belgelere, kararın dayandığı gerekçelere göre; arsa niteliğindeki ... parsel sayılı taşınmazın zeminine 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun 11/1-g maddesi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak, yapılara aynı Kanun'un 11/1-h maddesi uyarınca resmi birim fiyatları esas alınıp yıpranma payı düşülerek değer biçilmesinde yöntem itibarıyla bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak;
1- Hükme esas bilirkişi raporunda; emsal olarak kabul edilen ... parsel sayılı taşınmazın, değerlendirme tarihi olan 06.03.2019 itibarıyla Arsa Metrekare Rayiç Bedeli Takdir Komisyonu tarafından re'sen belirlenen emlak vergisine esas olan m² değeri, ilgili Belediye Başkanlığı Emlak Vergi Dairesi'nden ve dava konusu taşınmazdan kesilen düzenleme ortaklık payına ilişkin belgeler de ilgili Belediye İmar Müdürlüğü ile Tapu Müdürlüğü'nden sorularak alınacak cevaplara göre bilirkişi kurulu raporu denetlenmeden eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru olmadığı gibi;
Dava konusu taşınmaz imar parseli, emsal alınan taşınmaz ise kadastro parseli olduğundan, dava konusu taşınmazın emsal ile kıyaslaması sonucunda dava tarihindeki değeri bulunduktan sonra, dava konusu taşınmaz imar parseline dönüştürülürken hangi oranda DOP kesilmişse, bu oranın ilave edilmesi gerektiğinden bilirkişi kurulunca dava konusu taşınmazın DOP oranının tam bir sayıdan (1) çıkartılmak suretiyle bulunan oranının dava konusu taşınmazın emsal kıyaslaması sonucu bulunan m² bedeline bölünerek eklenmesi suretiyle bedelinin belirlenmesi (örnek: dava konusu taşınmazdan kesilen DOP oranı %35 ise, dava konusu taşınmazın emsal uygulamasıyla bulunan m² birim fiyatının 0,65'e bölünmesi gerekir) gerekirken, yazılı şekilde dava konusu taşınmazın DOP payına tam bir sayı (1) eklenerek bulunan rakamla çarpmak suretiyle hesaplama yapılması sonucu eksik m² bedeline hükmedilmesi nedeniyle rapor hükme esas alınacak nitelikte değildir.
Bu durumda; taraflara, dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde re'sen emsal celbi yoluna gidilmesi, taşınmazın, değerlendirme tarihi itibarıyla, emsal alınacak taşınmazın ise satış tarihi itibarıyla imar ya da kadastro parselleri olup olmadığı ilgili Belediye Başkanlığı ve Tapu Müdürlüğü'nden sorulması, ayrıca dava konusu taşınmazın; imar planındaki konumu, emsallere ve değerini etkileyen merkezi yerlere olan uzaklığını da gösterir krokisi ve dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların resen belirlenen vergi değerleri ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtilerek, dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle yapılacak karşılaştırma sonucu değerinin belirlenmesi bakımından, yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi,
2- Dava konusu taşınmazda bulunan yapıların resmi birim fiyatları esas alınıp, yıpranma payı da düşülerek değer biçilmesi ile yetinilmesi gerekirken, tespit edilen yapı bedeline %18 katma değer vergisi de eklenmek suretiyle fazla bedele hükmedilmesi,
3- Kabule göre de;
a-Davacı idarece fazla depo edilen 171.769,05-TL‘nin iadesine karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
b- İlk karar ile hükmedilen 3.822.133,05-TL’den, Kıymet Takdir Komisyonunca belirlenen 1.129.774,35-TL’nin mahsubu ile bakiye 2.692.358,70-TL’nin üçer aylık vadeli hesapta nemalandırılmasına karar verilmiş olduğu ve ilk karar tarihi itibarıyla davalı tarafa ödenmediği anlaşıldığından, 1.129.774,35-TL’ye 07.07.2019 tarihinden ilk karar tarihi 30.01.2020 tarihine kadar, bakiye 2.887.530,68-TL’ye ise son karar tarihi olan 12.10.2021 tarihine kadar yasal faiz işletilmesi gerekirken, yazılı şekilde ilk karar ile tespit edilen bedele ilk karar tarihine kadar faiz işletilmesine karar verilmesi,
c-Toplam 4.017.035,03-TL’ye hükmedilmesi gerekirken hesap hatası yapılmak suretiyle 4.017.305,03-TL’ye hükmedilmesi,
Doğru görülmemiştir.
Taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan Sakarya 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2020/402 Esas-2021/525 Karar Sayılı hükmünün açıklanan nedenle HMK'nın 371. maddesi uyarınca BOZULMASINA, HMK’nın 373/1. maddesi uyarınca kararın bir örneğinin Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi'ne GÖNDERİLMESİNE, davalıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine, 08/06/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.