10. Hukuk Dairesi 2016/14043 E. , 2019/1016 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, menfi tespit istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Eldeki davada, davacı, Sosyal Güvenlik Kurumuna prim ve gecikme cezası borcu bulunan dava dışı Limited Şirketinin 2.000 pay sahipli ortaklarından olduğunu, ayrıca şirketin müdürü iken şirketteki paylarını 17.05.2005 tarihli, Noterde yapılan Limited Şirket Hisse Devir Senedi ile devrederek müdürlükten istifa ettiğini, söz konusu devrin, devir tarihinden itibaren ortaklar kurulu kararı alınıp ticaret sicilinde ilan edilmemesi üzerine, ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/123 Esas sayılı dosyasına kayden açtığı dava sonucunda, devir işleminin ticaret siciline tesciline karar verildiğini, bu süreçte dava dışı Limited şirketinin borcundan dolayı hakkında haciz işlemi yapıldığını belirterek, anılan Limited Şirketi nedeniyle şahsen sorumlu tutulduğu bedelin tespiti ile şahsen sorumlu bulunmadığı ve borçlu olmadığının tespiti ile dava konusu çekleri ödemek zorunda kalması durumunda İİK 72/6 maddesi gereğince davaya ödeme kaydıyla istirdat davası olarak devamına karar verilmesini istemiş, 03.05.2016 tarihli ıslah dilekçesi ile; dosya kapsamında alınan bilirkişi raporu doğrultusunda, 13.395,00 TL olarak açtıkları dava değerini, 16.155,93 TL olarak ıslah ettiklerini ve 17.05.2005 tarihinden sonra doğan borçlardan sorumlu olmadıklarının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece davanın kısmen kabulü, kısmen reddi ile, davalı Kurum tarafından düzenlenen 2007/010909 sayılı ödeme emrine konu borç miktarı olan 16.155,93 TL borç miktarından davacının sorumlu olmadığının tespitine, 17.05.2005 tarihinden sonra doğan borçlarla ilgili dosyada bir ödeme emri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına verilmişse de, hükmün kendi içinde çelişkili olduğu anlaşılmaktadır. Zira dava konusu borca ilişkin ödeme emrinde, dava dışı Limited Şirketine ait prim borcunun 2005 yılı 5-6-7-8-9-10-11-12 ayları ile 2006 yılı 1-2-3-4-5-6-7. aylarına ilişkin olduğu görülmekle, söz konusu borcun, 17.05.2005 tarihli Limited Şirket Hisse Devir Senedinin yapıldığı tarihten sonra doğduğu dikkate alınmaksızın, eksik ve yanılgılı değerlendirme sonucu kısmen kabul kararı verilmesi hükmü kendi içinde çelişkili kılacağından, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 11.02.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.