3. Hukuk Dairesi 2019/4538 E. , 2019/9313 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki kişisel eşyanın iadesi davasının yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; evliliği boyunca davalı eşinden şiddet gördüğünü, düğünde takılan 10 adet 22 ayar burma bilezik ve 5 adet çeyrek altının zorla davalı tarafından elinden alınıp davacının annesinin üzerine arsa alındığını ileri sürerek, ziynet eşyalarının iadesini talep etmiştir.
Davalı; davacının altınlarını satmaya razı olmadığını, müşterek evden giderken altınlarınıda yanında götürdüğünü savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; davacının ziynet eşyasının varlığını ve bunların elinden zorla alınarak bozdurulduğunu ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine dair verilen karar, taraflarca temyiz edilmiş ve Dairemizin 21/05/2018 tarihli ve 2018/3187 E. 2018/5538 K. sayılı ilamıyla; davalının temyiz isteminin reddine karar verilerek, davacının bileziklerinin harcandığı ve iade edilmediği yönündeki iddiasını ispat ettiği, davalının bunları iade edilmemek üzere davacının rızası ile verdiğini kanıtlayamadığı, buna göre davacı tarafından varlığı ve bozdurularak harcandığı ispatlanan ziynet eşyaları yönünden davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğinden bahisle bozulmuştur.
Bozma ilamına uyan mahkemece; 16/01/2015 tarihli ek bilirkişi raporu esas alınarak, davanın kabulü ile beş adet düz bilezik ve iki adet burma bileziğin değeri olan toplam 9.603 TL"nin davalıdan tahsiline karar verilmiş; karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı tarafın sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2- Mahkemece görüşüne başvurulan kuyumcu bilirkişi; 16/01/2015 tarihli ek raporunda davacı tarafça varlığı kanıtlanan beş adet düz bilezik ile iki adet burma bileziğin davanın açıldığı 13/10/2014 tarihi itibariyle değerinin 8.098,20 TL olduğunu, 27/04/2015 tarihli ek raporunda ise rapor tarihi itibariyle ziynet eşyalarının değerinin 9.603 TL olduğunu bildirmiştir.
Buna göre, mahkemece; ziynet eşyalarının, dava tarihi itibariyle belirlenen değerine hükmedilmesi gerekirken, ek rapor tarihi itibariyle belirlenen değerine hükmedilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
Kabule göre de; davada on adet bilezik ile beş adet çeyrek altının iadesi talep edilmesine rağmen, (beş adet düz ve iki adet burma olmak üzere) yedi adet bilezik yönünden dava kabul edilmiştir. Bu halde, mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmesi gerekirken, davanın kabulüne karar verilmiş olması da usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda birinci bendde açıklanan nedenlerle davalı tarafın sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bendde açıklanan nedenlerle hükmün HUMK"nın 428 inci maddesi gereğince davalı taraf yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nın Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nın 440 ıncı maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 26/11/2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.