
Esas No: 2021/14553
Karar No: 2022/10382
Karar Tarihi: 08.06.2022
Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2021/14553 Esas 2022/10382 Karar Sayılı İlamı
5. Hukuk Dairesi 2021/14553 E. , 2022/10382 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda; ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf incelemesi üzerine bölge adliye mahkemesinin yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmünün Yargıtay’ca incelenmesi taraf vekillerince istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, çekişmeli taşınmazın kesinleşen kıyı kenar çizgisi içinde kaldığından, tapu kaydının mahkeme kararı ile iptal edilmesi nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karara karşı, davalı Hazine vekilince yapılan istinaf başvurusunun İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi'nce kabulü ile HMK'nın 353/1-b-3 maddesi uyarınca, ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak davanın reddine ilişkin yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına dair verilen karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Dosyada bulunan kanıt ve belgelere, kararın dayandığı gerekçelere göre; dava konusu ... parsel nolu taşınmazda 2/160 hisse ile malik olan ...'nün bu hissesini Fethiye 5. Noterliği'nin 20/05/2009 tarihli gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile ...'a sattığı, davacı ...'ın Fethiye 6. Noterliği'nin 30/12/2010 tarihli temlik sözleşmesi ile ...'dan bu gayrimenkul satış vaadi sözleşmesini temlik aldığı ve bu temlike dayanarak Fethiye 4.Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2012/186 E. - 2013/22 K. sayılı dosyasında görülen tapu iptali ve tescil davasını açtığı, davanın kabul ile sonuçlanarak 2/160 hissenin ... adına tesciline karar verildiği, bu kararın
08/09/2016 tarihinde kesinleşmesi üzerine tapuda davacı adına tescilinin yapıldığı, dava konusu taşınmazın Fethiye 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 1980/887 Esas - 1999/292 Karar sayılı ilam ile kıyı kenar çizgisinde kalan 143.340,00 m²'lik kısmının tapusunun iptaline karar verildiği, bu kararın temyiz ve karar düzeltme talepleri neticesinde Yargıtay 8. Hukuk Dairesi'nin 2015/14817 Esas - 2017/6110 Karar sayılı ilamı ile 24/04/2017 tarihinde kesinleştiği, eldeki davanın ise 06.10.2017 tarihinde 10 yıllık zamanaşımı süresi içerisinde açıldığı anlaşılmaktadır.
Arsa niteliğindeki dava konusu taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesinde ve taşınmazın gerçek bedelinin TMK'nın 1007. maddesi gereğince davalı Hazine'den tahsiline karar verilmesine ilişkin ilk derece mahkemesince verilen karara karşı Hazine vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi'nce kabulü ile dava konusu taşınmazın tapu kaydında Fethiye Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 1980/887 Esas sayılı dosyası nedeniyle davalı olduğunun belirlenmesi için 16/06/1988 tarih ve 2130 yevmiye sayılı işlem ile şerh konulduğu, davacının taşınmazı davalı olduğunu gösteren ihtiyati tedbir şerhi ile edinen malik olduğunun anlaşıldığı, 4721 sayılı TMK'nın 1020. md.: "Tapu sicili herkese açıktır. İlgisini inanılır kılan herkes, tapu kütüğündeki ilgili sayfanın ve belgelerin tapu memuru önünde kendisine gösterilmesini veya bunların örneklerinin verilmesini isteyebilir. Kimse tapu sicilindeki bir kaydı bilmediğini ileri süremez.'' hükmü uyarınca, tapunun beyanlar hanesine (davalı olduğuna ilişkin olarak) şerh işlendikten sonra bu şerhi tapuda görmesine rağmen taşınmazı devir alan davacının iyiniyetli olduğundan söz edilemez. Hal böyle olunca, davacının tapusunun iptali sebebiyle bir zararının oluştuğu kabul edilse bile, bu zararın tapu sicil kayıtlarının doğru tutulmamasından kaynaklandığı söylenemeyeceği gibi zarar ile tapu işlemleri arasında nedensellik bağının varlığından da bahsetmek mümkün olmayacağından HMK'nın 353/1-b-3 maddesi uyarınca, ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak davanın reddine dair yeniden esas hakkında hüküm kurulmasında bir isabetsizlik görülmemiştir.
Taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde olmadığından usul ve yasaya uygun olan hükmün HMK'nın 370. maddesi gereğince ONANMASINA, davacıdan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irad kaydedilmesine, davalı Hazine harçtan muaf olduğundan harç alınmamasına, 08/06/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.