Mahkemesi :İş Mahkemesi

Davacı, davalı Kurum tarafından gönderilen ödeme emirlerinin iptaline karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde, davanın reddine karar vermiştir.
Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Dava; dava dışı ...’ün, davacıya ait iş yerinde çalıştığı tespit edilen sürelere ilişkin davacı işveren tarafından ödenmeyen prim ve işsizlik primi alacaklarının tahsili amacıyla, davacı adına düzenlenen ödeme emirlerinin iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece, dava dışı ...’ün, davacı ... aleyhine açtığı hizmet tespiti davasının yargılamasının sonucunda, Kütahya 1. İş Mahkemesinin 24.01.2013 tarih, 2012/2 Esas, 2013/17 Karar sayılı kararı ile; ...’ün, ...’a ait iş yerinde, 24.06.2008-01.10.2008 ve 18.03.2009-12.06.2009 tarihleri arası hariç olmak üzere, 15.09.2000-15.11.2011 tarihleri arası sigortalı olarak çalıştığının tespitine karar verildiği ve kararın Yargıtay’ca onanmak suretiyle kesinleştiği, bu nedenle ...’ün çalıştığı tespit edilen sürelere ilişkin işveren tarafından ödenmeyen prim ve işsizlik primi alacaklarının tahsili amacıyla, davalı Kurumca düzenlenen ödeme emirlerinin Mülga 506 Sayılı Kanunun 80.maddesi ile 5510 sayılı Yasanın 88. maddesine uygun olduğu belirtilerek, davanın reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; hizmet tespitine ilişkin kesinleşen mahkeme ilamına göre, dava dışı ...’ün, davacıya ait iş yerinde, 24.06.2008-01.10.2008 ve 18.03.2009-12.06.2009 tarihleri dışında, 15.09.2000-15.11.2011 tarihleri arasında çalıştığının kabul edilmesi karşısında, Mahkemece, 2008/6, 2009/3 ve 2011/11. aylarına ait tespite konu süreler ile tahakkuka konu miktarların doğru belirlenip belirlenmediği hususu, davalı Kurumdan sorulup sonucuna göre karar verilmelidir.

Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın eksik araştırma ve inceleme sonucunda yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 11.02.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.