MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki rücuen tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle, davanın kabulüne ilişkin verilen hüküm, davalı vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalının sorumluluğunda olan ve yol ortasında açık bırakılan rögar kapağına çarpan kaskolu aracın hasar gördüğünü, sigortalılarına 14.000,00 TL. hasar bedelini 06.01.2015"te ödeyip haklarına halef olduklarını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 6.801,00 TL. rücu alacağının ödeme tarihinden işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, kusur ve husumet itirazında bulunarak davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; idarenin hizmet kusuruna dayalı olarak açılan davada idari yargının görevli olduğu gerekçesiyle, yargı yolunun caiz olmaması nedeniyle davanın usulden reddine dair verilen hükmün, davacı vekili tarafından temyizi üzerine, Dairemizin 13.06.2016 tarih, 2016/5118 Esas ve 2016/7161 Karar sayılı ilamı ile; "TTK"nın 3, 11, 16/1. maddeleri ve 2560 sayılı Kanun hükümleri uyarınca, davalı ... tacir ve davacının iddia ettiği olayın ise haksız fiil niteliğinde olduğu, tacirin haksız fiilinden kaynaklanan tazminat davasına adli yargıda bakılması gerektiği nazara alınarak işin esasına girilip hüküm kurulması gerekirken, davanın usulden reddine karar verilmesinin doğru olmadığı" gerekçesiyle karar bozulmuştur.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılamada toplanan delillere göre; davanın kabulü ile 6.801,00 TL"nin 06.01.2015 tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince yapılan yargılamada toplanan delillerin takdirinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; davaya konu kazanın meydana geldiği yerde yapılan yol çalışması işinin asıl sahibi ve sorumlusu olan davalının zarardan sorumlu olduğuna ilişkin mahkeme kabulünde bir isabetsizlik bulunmamasına; çalışmaya ilişkin eksiklikleri nedeniyle davalının olaydaki kusur oranının, konusunda uzman bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen raporla dosya kapsamına uygun biçimde belirlenmiş ve bu raporun hükme esas alınmış olmasına göre; davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 348,43 TL kalan onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 21/10/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.