17. Ceza Dairesi 2018/7598 E. , 2019/8945 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hırsızlık, mala zarar verme
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel mahkemece sanık hakkında hırsızlık ve mala zarar verme suçlarından verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararların niteliği ile suçların tarihine göre dosya görüşüldü:
I) Sanık hakkında mala zarar verme suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesinde;
Sanığın sabıka kaydında kesinleşmiş mahkumiyetlerinin bulunduğu, ancak infaz tarihlerinin adli sicil kaydından tespit edilemediği, söz konusu mahkumiyetlerin infaz tarihleri araştırılarak sonucuna göre tekerrüre esas alınıp alınmayacağı tartışılmadan sanık hakkında eksik kovuşturmayla tekerrür hükümlerinin uygulanmaması, aleyhe temyiz bulumadığından, Anayasa Mahkemesinin hükümden sonra 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan 08/10/2015 tarih, 2014/140 Esas ve 2015/85 sayılı kararı ile TCK"nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendine yönelik olarak vermiş olduğu iptal kararları da kapsam ve içerik itibarıyla infaz aşamasında mahallinde gözetilebileceğinden, bozma nedeni yapılmamıştır.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre, sanık ..."ın temyiz talebi yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, eleştiri dışında usul ve kanuna uygun bulunan hükmün tebliğnameye uygun olarak ONANMASINA,
II) Sanık hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre, suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1) 6545 sayılı Yasa"nın 62. maddesi ile değişik TCK"nun 142/2-h maddesinin 28/06/2014 tarihinde yürürlüğe girmesi ve katılana ait kilitli haldeki araçtan camı kırılarak içerisindeki yaklaşık 20.000 TL para ve altın gibi eşyaların çalınması eyleminin suç tarihinde yürürlükte bulunan TCK"nun 142/2-h maddesinde tanımlanan hırsızlık suçunu oluşturacağı düşünülmeden, aynı Yasa"nın 142/1-e maddesi uyarınca uygulama yapılması suretiyle eksik ceza tayini,
Kabule ve uygulamaya göre de;
2) 5237 sayılı TCK’nun “Adalet ve Kanun Önünde Eşitlik İlkesi” başlıklı 3. maddesinin 1. fıkrasındaki, “Suç işleyen kişi hakkında işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı ceza ve güvenlik tedbirine hükmolunur” biçimindeki hüküm ile de, işlenen fiil ile hükmolunan ceza ve güvenlik tedbirleri arasında “Orantı” bulunması gerektiği vurgulanmıştır.
Somut olayda; sanıklar tarafından katılana ait araçtan yaklaşık 20.000 TL değerinde altın ve paranın çalındığının anlaşılması karşısında, 5237 sayılı TCK"nun 61. maddesi uyarınca suç konusunun önem ve değeri, meydana gelen zarar ve tehlikenin ağırlığı gözetilerek temel ceza belirlenirken alt sınırdan ayrılınması gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması,
3) Sanığın sabıka kaydında kesinleşmiş mahkumiyetlerinin bulunduğu ancak infaz tarihlerinin adli sicil kaydından tespit edilemediği, söz konusu mahkumiyetlerin infaz tarihleri araştırılarak sonucuna göre tekerrüre esas alınıp alınmayacağı tartışılmadan sanık hakkında eksik kovuşturmayla tekerrür hükümlerinin uygulanmaması,
4) T.C. Anayasa Mahkemesinin, TCK"nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanmış olması nedeniyle iptal kararı doğrultusunda TCK"nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ..."ın temyiz nedeni bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, aleyhe temyiz bulunmadığından yeniden hüküm kurulurken 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK"nun 326/son maddesi uyarınca sanığın kazanılmış haklarının GÖZETİLMESİNE, 12/06/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.