17. Hukuk Dairesi 2019/3186 E. , 2019/9665 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün temyizen tetkiki davacı vekili ile davalı vekili tarafından talep edilmiş, davacı vekilince de duruşma istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 05.02.2019 Salı günü davacı vekili Av. ... geldi. Davalı tarafından gelen olmadı. Temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davacı vekili dinlendikten sonra eksiklik nedeniyle iade edilen dosya ikmal edildikten sonra tekrar gelmekle dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davaya konu olay tarihi itibariyle trafik sigortası bulunmayan aracın yaptığı tek taraflı kazada, araçta yolcu olarak bulunan davacının ağır biçimde yaralanıp malul kaldığını, davalının zarardan sorumlu olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 1.000,00 TL. maddi tazminatın temerrüt tarihinden işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş; 29.09.2015 tarihli ıslah dilekçesiyle, taleplerini 162.995,78 TL"ye yükseltmiştir.
Davalı vekili, davaya konu kazayı yapan aracın trafik sigorta poliçesi olup olmadığının araştırılması ve davanın araç sürücüsü ile işletenine ihbar edilmesi gerektiğini, sigortasız araçta yolcu olan davacı hatır için taşındığından tazminattan indirim yapılması gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davanın kabulü ile 162.995,78 TL"nin dava tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Hükmü temyiz eden davacı vekilinin 15.11.2016 tarihli dilekçesiyle temyiz isteğinden feragat ettiğini bildirdiği ve davacı vekilinin vekaletnamesinde temyizden feragate yetkili olduğu anlaşıldığından, temyiz isteminin feragat nedeniyle reddi gerekmiştir.
2-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; davacının kazayı yapan aracın sürücüsü olduğuna ve müterafik kusuruna dair dosyada tespit bulunmadığı ve davalı yanın da aksini ispata yarar somut herhangi bir delil sunmadığı dikkate alındığında, bu yönlere ilişkin soyut temyiz itirazlarının yerinde görülmemesine; davacının maddi zararının Dairemiz uygulamalarına uygun biçimde hesaplandığı raporun hükme esas alınmasında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre; davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar verme gerekmiştir.
3-Davalı ... vekili, trafik sigortası bulunmayan aracın maliki ve sürücüsüne davanın ihbarını talep etmiş olmasına rağmen, bu hususta herhangi bir karar verilmediği, davalıya ilgili kişilere davayı ihbar etme imkanı tanınmadığı görülmektedir. Davalı ..."nın dava sonunda ödeme yapması halinde, ödediği bedel için ... Yönetmeliği"nin 16/1. maddesi gereği sigortasız aracın maliki ile sürücüsüne rücu hakkının bulunduğu gözetilmek suretiyle, 6100 sayılı HMK"nun 61 vd. maddelerindeki usule uygun ihbar dilekçesinin davalı tarafından sunulması halinde, davanın ihbarı yönünde işlem tesisi gerekirken, bu hususun yerine getirilmemiş olması, usul ve yasaya aykırı bulunmuştur.
4-Davalı taraf yaptığı tüm savunmalarda, davacının trafik sigortasız araçta hatır için taşındığını ifade etmiş; mahkeme ise, işe gitmek için araca yolcu olarak binen davacı yönünden hatır taşımasının bulunmadığı gerekçesiyle, hesap raporundaki tazminattan hatır indirimi yapılmadan davalının sorumlu olduğu miktar belirlenmiştir.
Davaya konu trafik kazası sırasında, davacının, dava dışı meçhul sürücünün sevk ve idaresindeki sigortasız araçta yolcu olarak bulunduğu dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Kazaya ilişkin olarak yürütülen ceza soruşturmasında alınan beyanlarda; gerek davacı gerekse tanık (araçtaki yolcu ... ), işe gitmek için araca bindiklerini ifade etmiş olup, araçta taşınmaları karşılığında herhangi bir bedel ödeyip ödemedikleri konusunda beyanda bulunmamıştır. Yolcu olan
davacının taşınması için bir bedel ödendiği de, davacı yanca iddia ve ispat edilmediğinden, davalının hatır taşıması savunmasına itibar edilerek, 818 sayılı BK"nun 43. maddesi (6098 sayılı TBK md. 51) gereği tazminattan makul oranda, hakkaniyete uygun (Dairemiz uygulamaları ile % 20 oranı kabul edilmektedir) indirim yapılmak suretiyle tazminatın belirlenmesi gerekirken, yazılı biçimde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz dilekçesinin feragat nedeniyle REDDİNE; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının REDDİNE; (3) ve (4) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA; duruşmada vekille temsil olunmayan davalı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı ve davalıya geri verilmesine 21/10/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.