1. Hukuk Dairesi 2018/2091 E. , 2019/2366 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ ... HUKUK DAİRESİ
DAVA TÜRÜ :TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında birleştirilerek görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece birleştirilen davanın davalıları ... ve ... yönünden davanın açılmamış sayılmasına, diğer davalılar yönünden iddianın ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine ilişkin verilen karara karşı davacı ve davalı ... vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun Bölge Adliye Mahkemesince esastan redddine ilişkin olarak verilen karar asıl davanın davalısı ... vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..."ün raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Dava, vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Asıl ve birleştirilen davada davacı, mirasbırakan babası ...’ten intikal eden taşınmazların devir ve intikal işlemlerinin yapılabilmesi amacıyla annesi olan davalı ...’yı vekil tayin ettiğini, davalının kendisi ile görüşerek, müteahhitle anlaşıp, çekişme konusu ... ada ... parsel sayılı taşınmaz üzerine inşaat yaptıracağını, inşaat tamamlanınca tüm kardeşleri ile birlikte birden fazla daire isabet edeceğini bildirdiğini, ancak davalının vekalet görevini kötüye kullanarak ... nolu bağımsız bölümü kendisine bırakıp, payı oranında verilmesi gereken ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ...,..., ..., ... nolu bağımsız bölümleri diğer davalılara sattığını, temliklerin rızası dışında olduğunu, herhangi bir satış bedeli de ödenmediğini ileri sürerek, tapu kayıtlarının iptali ile payı oranında adına tescilini, olmadığı takdirde bedelin davalı ...’dan tahsilini istemiştir.
Asıl davanın davalısı ..., davacı ile mirasbırakan ...’den kalan ... ada ... parsel sayılı taşınmaz üzerine yapılacak kat karşılığı inşaat sözleşmesi ve pay devirlerini de kapsayan vekalet ilişkisinin kurulduğunu, taşınmaz üzerine yapılacak inşaat işlerini takip etmesi karşılığında, inşaatta yapılacak dairelerden verilmek üzere kardeşi ve davacının dayısı olan birleştirilen davanın davalısı ... ile anlaşıldığını, davacının da bu anlaşmaya muvafakat
ettiğini, bunun sonucunda ... 3. Noterliği"nde 01/04/2010 tarih ve 11931 sayılı kat karşılığı inşaat sözleşmesi yapıldığını, sözleşmeye göre taşınmaz üzerine yapılacak on dört dairenin yarısının arsa sahiplerine, diğerlerinin müteahhide bırakıldığını, davacıya miras payına mahsuben ... nolu bağımsız bölümün verildiğini, davacı tarafından verilen vekalet gereği yapılan işlerin usulüne uygun olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Birleştirilen davanın davalıları, iyiniyetli alıcı olduklarını belirterek davanın reddi gerektiğini bildirmişlerdir.
Mahkemece, davalılar ... ve ... yönünden davanın açılmamış sayılmasına, diğer davalılar yönünden iddianın ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine ilişkin verilen karara karşı davacı ve davalı ... vekili tarafından yapılan istinaf başvurusu Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddedilmiş, hüküm asıl davalı ... tarafından gerekçe yönünden temyiz edilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişme konusu ... ada ... parsel sayılı taşınmazlar tarafların mirasbırakanları ... adına kayıtlı iken ölümü üzerine 28.12.2007 tarihinde ¼ payının eşi olan asıl davanın davalısı ...’ya, 3/16’şar payın asıl ve birleştirilen davanın davacısı oğlu ... ile dava dışı çocukları ..., ... ile ..."e intikal ettiği, davalı ...’nın bizzat, davacı ve dava dışı çocuklarına vekaleten paylarının yarısını 22.03.2011 tarihinde, ... 3. Noterliği’nin 01.04.2010 tarihli inşaat sözleşmesi gereğince inşa edilecek taşınmaza karşılık olmak üzere birleştirilen davanın davalısı ...’a temlik ettiği, 01.04.2011 tarihinde ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... nolu bağımsız bölümlerin ¼ payının davalı ..., 3/16’şar payının davacı ... ile dava dışı ..., ... ve ... adına, ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... nolu bağımsız bölümlerin davalı ... adına tescil edildiği, davalı ...’nın kendi adına asaleten davacı ve dava dışı çocuklarına vekaleten ... nolu bağımsız bölümdeki paylarını 29.07.2013 tarihinde birleştirilen davanın davalısı ...’e; ... nolu bağımsız bölümdeki paylarını 01.07.2013 tarihinde 1/2’şer paylarla birleştirilen davanın davalıları ... ve ...’e; ... nolu bağımsız bölümdeki paylarını 06.03.2013 tarihinde birleştirilen davanın davalısı ...’ya temlik ettiği, davalı ...’nın kendisine asaleten dava dışı paydaşlar ..., ... ve ...’e vekaleten, davacı ...’in kendisine asaleten ... nolu bağımsız bölümdeki paylarını 31.05.2012 tarihinde birleştirilen davanın davalısı ...’e’, ...’in de 29.07.2013 tarihinde davalı ...’ya devrettiği; davalı ...’nın, dava dışı çocukları ..., ... ve ...’e vekaleten ... nolu bağımsız bölümdeki paylarını 31.05.2012 tarihinde davacı ...’e temlik ettiği, birleştirilen davanın davalısı ...’ın 01.04.2011 tarihli kat irtifakı tesisi ile adına tescil edilen ..., ..., ..., ..., ... ve ... nolu bağımsız bölümleri birleştirilen davanın diğer davalılarına temlik ettiği, ... nolu bağımsız bölümün hala adına kayıtlı olduğu anlaşılmaktadır.
Hemen belirtmek gerekir ki; dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle, temlikin vekalet görevinin kötüye kullanılması suretiyle yapılmadığı, iradi olduğu saptanarak yazılı şekilde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik yoktur.
Ne var ki, Bölge Adliye Mahkemesi’nce “..davacının tapuda edindiği hisselerin toplam bedeli ile yine miras hissesi karşılığı alması gereken toplam bedel (... ve ... nolu bağımsız bölümlerin değerleri de dahil olmak üzere ) karşılaştırıldığından ve davalı ..."e yapılan devirlerin aracılık hizmeti karşılığı olduğu anlaşılmakla bu devir nedeniyle davacıya hissesi karşılığı bedel ödendiği ayrıca ispatlanmadığından davacının toplam edindiği bedele eklenmesine gerek bulunmamaktadır.” şeklinde gerekçe oluşturulmuş ise de, iddia kanıtlanamadığına göre, bedel karşılaştırılması yapılmak suretiyle sonuca gidilmesi doğru değildir.
Asıl davanın davalısı ...’nın değinilen yönden yerinde görülen gerekçeye ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile karar gerekçesinin iddianın kanıtlanamadığı şeklinde değiştirilerek hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 8.50 TL. bakiye onama harcının temyiz eden asıl davalı ..."dan alınmasına 03.04.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.