Esas No: 2022/4690
Karar No: 2022/10384
Karar Tarihi: 08.06.2022
Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2022/4690 Esas 2022/10384 Karar Sayılı İlamı
5. Hukuk Dairesi 2022/4690 E. , 2022/10384 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda; ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf incelemesi üzerine bölge adliye mahkemesinin yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmünün Yargıtay’ca incelenmesi davacılar vekili ile davalı ... Belediye Başkanlığı vekilince istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili ve ecrimisil istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karara karşı, davalı ... Belediye Başkanlığı vekilince yapılan istinaf başvurusunun Adana Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi’nce kabulü ile HMK’nın 353/1-b-3 maddesi uyarınca yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına dair verilen karar, davacılar vekili ile davalı ... Belediye Başkanlığı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Karar tarihinde yürürlükte bulunan 6100 sayılı HMK'nın 362/1-a maddesi gereğince miktar ve değeri her paydaş için 107.090,00-TL'yi geçmeyen davalara ilişkin olarak bölge adliye mahkemesi kararları kesin olup bu kararlar aleyhine temyiz yoluna başvurulamaz.
Bu nedenle; ecrimisil yönünden taraf vekillerinin temyiz dilekçesinin reddine karar verildikten sonra, kamulaştırmasız el atma bedeli yönünden yapılan incelemede;
Dosyada bulunan kanıt ve belgelere, kararın dayandığı gerekçelere göre; ilk derece mahkemesince verilen karara karşı, davalı ... Belediye Başkanlığı vekilince yapılan istinaf başvurusunun kabulü ile Adana 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2017/1093 - 2019/740 E/K. sayılı kararı ortadan kaldırılarak, arsa niteliğindeki ... parsel sayılı taşınmaza 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 11/1-g maddesi uyarınca emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesinde yöntem itibarıyla bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak;
1- Hükme esas alınan bilirkişi raporunda; emsal olarak değerlendirilen taşınmaz, dava konusu taşınmazdan farklı ilçede, farklı yer ve özellikte olduğundan emsal olarak alınması ve dava konusu taşınmazın değerlendirme tarihi itibarıyla; hükme esas alınan bilirkişi raporunda somut emsal kabul edilen taşınmazın ise bilirkişilerce değerlendirmeye esas alınan satış tarihi itibarıyla fiili imar uygulaması sonucu oluşan imar parselleri mi, yoksa imar planına dahil olmakla birlikte olduğu gibi bırakılan kadastro parselleri mi oldukları ile dava konusu taşınmazın bulunduğu bölgede uygulanan Düzenleme Ortaklık Payı oranı ilgili Belediye İmar Müdürlüğü ile Tapu Müdürlüğü’nden ayrı ayrı sorulup, alınacak cevaplara göre bilirkişi kurulu raporu denetlenmeden eksik inceleme ile karar verilmesi doğru olmadığı gibi;
12.01.2018 tarihli bilirkişi raporunda dava konusu taşınmazın m² birim bedeli olarak 119,19-TL belirlenmiş olup, aynı bilirkişi heyeti tarafından tanzim edilen ve hükme esas alınan 12.01.2019 tarihli bilirkişi raporunda ise m² birim bedeli 691,05-TL olarak belirlendiğinden alınan raporlar arasında çelişki oluştuğu açık olmasına rağmen, bu çelişki giderilmeden bedel belirleyen bilirkişi raporu inandırıcı ve hüküm kurmaya elverişli değildir.
Bu durumda; taraflara, dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde re'sen emsal celbi yoluna gidilmesi, taşınmazın, değerlendirme tarihi itibarıyla, emsal alınacak taşınmazın ise satış tarihi itibarıyla imar ya da kadastro parselleri olup olmadığı ve dava konusu taşınmazın bulunduğu bölgede uygulanan Düzenleme Ortaklık Payı oranının ilgili Belediye Başkanlığı ve Tapu Müdürlüğü'nden sorulması, ayrıca dava konusu taşınmazın; imar planındaki konumu, emsallere ve değerini etkileyen merkezi yerlere olan uzaklığını da gösterir krokisi ve dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların re'sen belirlenen vergi değerleri ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtilerek, dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle yapılacak karşılaştırma sonucu değerinin belirlenmesi bakımından, yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi,
2- Dava dilekçesinde davalı olarak gösterilen ... Büyükşehir Belediye Başkanlığı yönünden olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesi,
3- Kabule göre de;
Davanın kısmen kabulüne karar verildiğinden yargılama giderlerinin kabul ve ret oranı üzerinden belirlenmesi gerekirken, tamamının davalı idareden tahsiline karar verilmesi,
Doğru görülmemiştir.
Davacılar vekili ile davalı ... Belediye Başkanlığı vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan Adana Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi hükmünün açıklanan nedenlerle HMK'nın 371. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflardan peşin alınan temyiz harçlarının istenildiğinde iadesine, 08/06/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.