21. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/11927 Karar No: 2017/4306 Karar Tarihi: 23.05.2017
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2016/11927 Esas 2017/4306 Karar Sayılı İlamı
21. Hukuk Dairesi 2016/11927 E. , 2017/4306 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerle, 172.010,24 TL maddi ve manevi tazminatın yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin hükmün süresi içinde temyizen incelenmesi davalı vekilince istenilmesi ve de duruşma talep edilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 23/05/2017 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davalı vekili Avukat ....geldi. Davacı adına gelen olmadı. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan Avukatın sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek aynı gün düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği konuşulup düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
KARAR 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlerle temyiz kapsam ve nedenlerine göre; davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine, 2-Dava, zararlandırıcı sigorta olayı sonucu sürekli iş göremezliğe uğrayan sigortalının maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Temyizin kapsam ve nedenleri dikkate alındığında maddi tazminatın belirlenmesi ile manevi tazminatın takdirine ilişkin karar isabetlidir. Ancak hüküm altına alınan manevi tazminata uygulanacak faizin başlangıcında hataya düşülerek talebin aşıldığı görülmektedir. HMK 26. (HUMK. nun 74) maddesi gereğince hakim, kural olarak iki tarafın iddia ve savunmaları ile bağlı olup talepten fazlasına hüküm veremez. Somut olayda, dava dilekçesinde talep edilen kalemler açısından faiz talep edilmeyip bu hususun sükutla geçildiği, ıslah dilekçesinde ise sadece iş göremezlikten kaynaklanan maddi tazminat miktarının ıslahen artırıldığı ve ek olarak bu maddi tazminat talebi için olay tarihinden yasal faiz uygulanmasının talep edildiği, manevi tazminat açısından ıslah dilekçesinde dahi faiz talebi bulunmadığı anlaşılmaktadır. Bu açıklamalar karşısında mahkemece hüküm altına alınan manevi tazminat tutarına faiz uygulanmaması gerektiği halde olay tarihinden faiz işletilmesine karar verilmesi suretiyle talebin aşılması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hüküm bozulmamalı, H.M.K.’nun geçici 3. maddesi gereğince ve H.U.M.K.’nun 438/7. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmalıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının 1 numaralı bendinin manevi tazminata ilişkin kısmının tamamen silinerek yerine geçmek üzere "35.000,00 TL manevi tazminatın faiz işletilmeksizin DAVALIDAN TAHSİLİ İLE DAVACIYA VERİLMESİNE, fazlaya ilişkin manevi tazminat talebinin REDDİNE," rakam ve sözcüklerinin yazılmasına, hükmün bu düzeltilmiş şekli ile ONANMASINA, davalı yararına takdir edilen 1.480.00TL duruşma Avukatlık parasının karşı tarafa yükletilmesine, aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine 23/05/2017 gününde oybirliği ile karar verildi.