Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/4657
Karar No: 2018/749
Karar Tarihi: 01.02.2018

Resmi belgede sahtecilik - dolandırıcılık - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/4657 Esas 2018/749 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Mahkeme, sanık hakkında dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçundan verilen mahkumiyet hükümünü değerlendirdi. Dolandırıcılık suçu, uzlaştırma kapsamı dışında olduğu için mahkumiyet hükmü yerinde görüldü. Ancak, sahtecilik suçunda belge aslı ele geçirilemediği için suç unsurlarının oluşmadığına karar verildi ve hüküm bozuldu. Kanun maddeleri ise, 5271 sayılı CMK'nın 253. maddesinin 3. fıkrası ve 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu'nun 56. maddesi olarak belirtildi.
11. Ceza Dairesi         2017/4657 E.  ,  2018/749 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, dolandırıcılık
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    1-Sanık hakkında dolandırıcılık suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik sanığın temyiz itirazının incelenmesinde;
    "Uzlaştırma kapsamına giren bir suçun, bu kapsama girmeyen bir başka suç ile birlikte işlenmesi halinde uzlaşma hükümleri uygulanmaz." şeklindeki 5271 sayılı CMK"nın 253. maddesinin 3. fıkrasının son cümlesindeki düzenleme karşısında, sanığın dolandırıcılık suçu ile birlikte resmi belgede sahtecilik suçunu da işlediği anlaşıldığından, açıklanan nedenlerden dolayı temyiz kapsamında bulunan dolandırıcılık suçunun uzlaşma kapsamı dışında olduğu değerlendirilerek yapılan incelemede;
    Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığın suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin, cezayı artırıcı nedenin bulunmadığı, azaltıcı sebebin ise nitelik ve derecesi takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş ve incelenen dosyaya göre verilen hükümde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazının reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA,
    2-Sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik sanığın temyiz itirazının incelenmesinde;
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    Sanığın sahte olarak katılan ... adına düzenlenmiş nüfus cüzdanı ile kendisine ait işyerine birden fazla sabit hat ve internet aboneliğinin tesisine yönelik sözleşmelerin düzenlenmesini sağlamak suretiyle resmi belgede sahtecilik suçunu işlediğinin iddia olunduğu olayda; suça konu nüfus cüzdanının aslı temin edilmeden dava açılmış olması, dosyanın diğer sanığı ..."in savunmalarında katılan ..."a ait kimlik fotokopisi ile söz konusu abonelikleri tesis ettirdiğini belirtmesi ve dosya içerisinde belge aslının temin edildiğine ilişkin bir tespitin de bulunmaması karşısında; somut olayda belge aslı ele geçirilemediğinden bu haliyle suça konu nüfus cüzdanının aldatma niteliğini haiz olup olmadığının anlaşılamayacağı cihetle, sanığın üzerine atılı resmi belgede sahtecilik suçunun unsurları itibariyle oluşmayacağı, suça konu diğer abonelik sözleşmelerinin özel belge niteliğinde oldukları ve bu belgelerde sahtecilik suçunda, suç ve hüküm tarihinden önce 10.11.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu"nun 63. maddesinin 10. fıkrası ile yaptırıma bağlanan 56. maddesinin 2. fıkrasındaki "İşletmeci veya adına iş yapan temsilcisine abonelik kaydı sırasında abonelik bilgileri konusunda gerçek dışı belge ve bilgi verilemez" ve 5. fıkrasındaki "Gerçeğe aykırı evrak düzenlemek veya değiştirmek suretiyle kişinin bilgi ve rızası dışında tesis edilmiş olan abonelikler kullanılamaz" hükmü karşısında; TCK"nın 7. maddesi uyarınca lehe olan ve özel hüküm niteliğinde bulunan 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu"nun 56. maddesindeki düzenleme uyarınca sanığa ön ödeme önerisinde bulunulup sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi,
    Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 01.02.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.








    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi