15. Hukuk Dairesi 2015/4524 E. , 2015/6144 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Kemer 1. Asliye Hukuk Hakimliği
Tarihi :16.01.2014
Numarası :2009/279-2014/27
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davacı birleşen dosya davalısı vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde taraf vekillerine yapılan tebligata rağmen gelmediklerinden incelemenin evrak üzerinden yapılmasına karar verildikten ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan sonra eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmâl edilerek gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu işin gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan fazla ödenen iş bedelinin iadesi, birleşen dava ise bakiye iş bedeli ile ilave işler bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece asıl davanın kısmen kabulüne birleşen davanın ise ıslah dilekçesi de gözetilerek kabulüne dair verilen karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Davacı vekili asıl davada fazla ödenen iş bedelinin iadesini ve cezai şart bedelini talep etmiş, davalı birleşen davacı vekili ise bakiye iş bedelini ve ilave işler bedelini istemiştir. Mahkemece verilen kararda asıl davada 373,50 TL fazla ödemenin davalılardan tahsiline, cezai şart isteminin reddine, birleşen davada ise ıslah dilekçesi gözetilerek 47.740,00 TL yönünden kabulüne karar verilmiş ise de yapılan araştırma ve inceleme yeterli olmayıp bu haliyle yetersiz bilirkişi raporuna dayalı olarak karar verilemez. Taraflar arasında düzenlenen 15.02.2009 tarihli tadilat sözleşmesi uyarınca davacının evinin tadilatının davalılar tarafından yapılması kararlaştırılmış olup davacı iş sahibi, davalılar ise yüklenicilerdir. Taraflar arasında imzalandığı tarih itibarı ile yürürlükte bulunan mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu"nun 365. maddesi uyarınca götürü bedelle imzalanan eser sözleşmesi ilişkisi bulunmaktadır. Davalı yüklenici ayrıca sözleşme kapsamında olmayan ilave işler bedelinin de tahsilini istemiştir. Taraflar arasında imzalanan tadilat sözleşmesi uyarınca iş bedeli 75.000,00 TL olarak belirlenmiş olup götürü bedelli işlerde, yüklenicinin hak ettiği iş bedelinin saptanması ya da iş sahibinin ödemesinin fazla olup olmadığının belirlenmesi için gerçekleştirilen imalâtın eksik ve kusurlar da dikkate alınarak tüm işe oranının tespiti, bulunacak bu oranın toplam iş bedeline uygulanarak hak edilen bedelin saptanması ve bulunacak bu rakamdan kanıtlanan ödemeler düşülerek hesaplanması, sözleşme kapsamı dışında yapılan ilâve iş bedelinin ise 818 sayılı Borçlar Kanunu"nun 413. maddesi uyarınca işin yapıldığı tarihteki serbest piyasa rayiçlerine göre belirlenmesi zorunludur. Ayrıca gerek tadilat sözleşmesi kapsamında gerekse sözleşme dışı ilave işlerin bedeli belirlenirken ruhsata bağlanmasının gerekip gerekmediği ve ruhsata bağlanması gerekli ise ruhsat alınıp alınmadığının tespiti ile kaçak olup olmadığı belirlenmemiş, belediyece yıkılıp yıkılmadığı araştırılmamıştır. Bu durumda mahkemece yapılacak iş tadilat sözleşmesi kapsamında yapılan işin ruhsata bağlanmasının gerekip gerekmediği araştırılmak ruhsata bağlanması gerekli ise bunun mümkün olup olmadığı belirlenerek ruhsata bağlanması mümkün ise bu durumda eksik ve ayıplar gözetilerek yapılan işin fiziki oranı bulunmak sureti ile iş bedeline uygulanmak, ilave işler için ise aynı yöntemle ruhsata bağlanması gerekli ise ilgili belediyeden ruhsata bağlanıp bağlanmadığının araştırılması ile ruhsata bağlanması mümkün olmayan, kaçak olan kısımlar için iş bedeli talebini tamamen reddetmek, kaçak olmayan ilave iş bedellerinin yapıldığı yıl itibari ile piyasa fiyatlarıyla hesap edilip asıl sözleşmedeki iş bedeline ilave ederek, dosya kapsamındaki iş sahibinin ödemesi olan davalının da kabulündeki 54.494,00 TL ödemenin mahsubundan sonra fazla ödeme varsa asıl davada hüküm altına almak, fazla ödeme bulunmadığı, yüklenici alacağı bulunduğunun tespiti halinde ise birleşen davada hüküm altına almaktan ibarettir. Değinilen hususlar üzerinde durulmadan eksik ve yetersiz inceleme ile yazılı şekilde hüküm verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda yazılı nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, Yargıtay duruşmasında vekille temsil edilmediğinden davacı yararına vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 02.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.