3. Ceza Dairesi 2019/10578 E. , 2019/18539 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
HÜKÜM : Hükmün açıklanması suretiyle mahkumiyetlere dair
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü:
1) Hükmün açıklanmasına neden olan kasıtlı suçun, 5237 sayılı TCK"nin 106/1-1. maddesi uyarınca hükmolunan tehdit suçu olup, 02.12.2016 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun"un 34. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK"nin 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre tehdit suçunun uzlaşma kapsamına alınmış olması gözetilerek, uzlaştırma işlemi uygulanarak sonucuna göre, sanığın hukuki durumunun bu kapsamda tekrar değerlendirilip belirlenmesinde zorunluluk bulunması karşısında, tehdit suçu yönünden uzlaşma yapılıp yapılmadığı araştırılarak, uzlaştırma işleminin olumlu sonuçlanmış olması durumunda, sanığın denetim süresinde işlediği başkaca kasıtlı suçlardan mahkum olup olmadığı tespit edilip sonucuna göre, açıklanması geri bırakılan hükmün açıklanıp açıklanmayacağının değerlendirilmesi zorunluluğu,
2) Müşteki ...’ün yaralanmasına ilişkin Evliya Çelebi Devlet Hastanesinin 02.06.2012 tarihli adli raporunda; “şahsın yapılan muayenesinde başında hassasiyet, sol omuzda hassasiyet ve hareket kısıtlılığı saptandığı” belirtilmesine rağmen, yaralanmasının basit tıbbi müdahale ile giderilebilir olup olmadığı yönünde bir belirlemenin yapılmadığı ve bu haliyle müştekinin adli raporunun hüküm kurmaya elverişli olmadığının anlaşılması karşısında, müştekiye ait tüm tedavi evrakları, geçici ve kati raporlar ile varsa grafilerinin temin edilip en yakın Adli Tıp Şube Müdürlüğüne gönderilerek, yaralanmasının niteliği hakkında duraksamaya yer vermeyecek nitelikte kesin rapor aldırılması gerektiği düşünülmeden, eksik kovuşturma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
3) Kabule göre, sanık hakkında TCK’nin 86/2. maddesi uyarınca kasten yaralama, TCK’nin 106/1-1. maddesi uyarınca tehdit suçlarından hükümler kurulduğu, suç tarihinde tehdit suçunun uzlaşma kapsamında bulunmaması ve 5271 sayılı CMK’nin 253/3. maddesi uyarınca uzlaştırma kapsamına giren bir suçun, bu kapsamına girmeyen bir başka suçla işlenmiş olması nedeniyle uzlaştırmanın mümkün olmadığı anlaşılmış ise de, TCK’nin 106/1-1. maddesi kapsamındaki tehdit suçunun 02.12.2016 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun"un 34. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK"nin 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre uzlaşma kapsamına alındığı, bu nedenle CMK’nin 253/3. maddesinin uygulanma koşullarının ortadan kalktığı, sanık ile müşteki arasında söz konusu kanun değişikliğine göre, tehdit ve kasten yaralama suçları yönünden uzlaştırma işlemi uygulanıp sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu sebeplerle, 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, CMUK’un 326/son maddesi uyarınca sanığın kazanılmış hakkının dikkate alınmasına, 15.10.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.