
Esas No: 2022/4298
Karar No: 2022/10498
Karar Tarihi: 09.06.2022
Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2022/4298 Esas 2022/10498 Karar Sayılı İlamı
5. Hukuk Dairesi 2022/4298 E. , 2022/10498 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda; ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf incelemesi üzerine bölge adliye mahkemesinin yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmünün Yargıtay’ca incelenmesi taraf vekillerince istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
- K A R A R -
Asıl ve birleştirilen davalar, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince asıl ve birleştirilen davaların kabulüne ilişkin verilen karara karşı; davalı idare vekilince yapılan istinaf başvurusunun Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi'nce kısmen kabulü ile HMK’nın 353/1-b-2 maddesi uyarınca yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına dair verilen karar taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Dosyada bulunan kanıt ve belgelere, kararın dayandığı gerekçelere göre arazi niteliğindeki ... parsel sayılı taşınmaza 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 11/1-f maddesi uyarınca gelir metodu esas alınarak değer biçilmesine ve alınan rapor uyarınca bedelin davalı idareden tahsiline ilişkin ilk derece mahkemesinden verilen karara karşı davalı idare vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılarak 6100 sayılı HMK'nın 353/1-b-2 maddesi uyarınca yeniden esas hakkında karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak;
1-Dosyada bulunan kanıt ve belgelere göre; davacılar vekilinin 12.03.2019 tarihli dilekçeyle dava değerini davacı ... için 350.857,79TL, davacı ... için 320.783,75TL olarak belirleyerek harcı ikmal ettiği, 18.06.2019 tarihli dilekçe ile de davacı ... için 395.809,62TL, davacı ... için 361.882,50TL üzerinden tamamlama harcını ikmal ettiği anlaşılmaktadır.
Taşınmazın dava tarihindeki değerinin dava dilekçesinin verildiği tarih itibarıyla davacı tarafça somut olarak bilinmesi mümkün olmadığından davaya konu edilen taşınmaz bedeline ilişkin dava HMK'nın 107/1. maddesi uyarınca belirsiz alacak davası niteliğindedir. Belirsiz alacak davalarında yargılama sırasında toplanan deliller sonunda tazminat miktarının tam ve kesin olarak belirlenmesi mümkün olduğunda, davacı iddianın genişletilmesi yasağına tabi olmaksızın dava dilekçesinde belirttiği miktarı arttırabilir. Bu nedenle davacılar vekilinin 12.03.2019 tarihli dilekçesi bedel arttırım niteliğinde bir talep olmayıp alacağın belirlendiği dilekçe olduğundan, 18.06.2019 tarihli dilekçesi ise bedel arttırım talebi niteliğindedir. 18.06.2019 tarihli dilekçede belirtilen tutar üzerinden bir karar verilmesi gerekirken, davacılar vekilinin 18.06.2019 tarihli dilekçesindeki talebini ikinci bedel arttırım talebi olarak kabul edilip yargılama sırasında ikinci kez bedel arttırımı yapılamayacağı gerekçesiyle 12.03.2019 tarihli dilekçede belirtilen miktar üzerinden hüküm kurulması,
2-Dairemiz geri çevirme kararından sonra aldırılan 24.02.2022 tarihli bilirkişi raporunda dava konusu taşınmaza 1958 yılından sonra el atıldığı ancak 1963-2009 yılları arasında hava fotoğrafları bulunmadığından hangi yıl el atıldığının tespit edilemediği belirtildiğinden, dava konusu taşınmaza fiilen hangi tarihte (ay, gün ve yıl olarak) el atıldığı taraflardan sorularak, el atma tarihine ilişkin tüm belgeler (yer teslim tutanağı, geçici ve kesin kabul tutanakları vs) ile dava konusu taşınmaz ve çevresine ait 04.11.1983 tarihinden öncesini ve bu tarihten sonrasını gösterir şekilde hava fotoğrafları getirtilip, hava fotoğrafları ile ölçekli kroki çakıştırılmak suretiyle el atma tarihinin kesin olarak tespit edilerek, el atma tarihinin 04.11.1983 tarihinden önce olduğunun tespiti halinde maktu vekalet ücretine, sonra olduğunun belirlenmesi halinde ise nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği düşünülmeden, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Doğru görülmemiştir.
Taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi'nin hükmünün açıklanan nedenlerle HMK’nın 371. maddesi gereğince BOZULMASINA, davacıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine, 09/06/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.