Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2022/4358 Esas 2022/10506 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Kanun Yararına Temyiz Bürosu)

Taraflar arasında görülen kamulaştırmasız el atılarak enerji nakil hattı geçirilen taşınmazın, irtifak hakkı karşılığı tahsili davasının yapılan yargılaması sonucunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davalı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:

- K A R A R -
Davacılar ... vd. ile davalı TEDAŞ arasındaki davada Besni 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nce kesin olarak verilen ve Yargıtay'ca incelenmeksizin kesinleşmiş bulunan 02/03/2021 tarihli 2019/302 Esas, 2021/62 Karar sayılı kararın yürürlükteki hukuka aykırı olduğu savıyla Adalet Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdürlüğü’nün 09/03/2022 gün 571-9589 sayılı yazısıyla kanun yararına temyiz edilerek bozulması istenilmiştir.
Dosya kapsamından; kamulaştırmasız el atılarak enerji nakil hattı geçirilen taşınmazın, irtifak hakkı karşılığı tahsili istemine ilişkin asıl ve birleştirilen davalarda davanın kabulüne dair kesin olarak karar verildiği, bu nedenle hükmün Yargıtay incelemesinden geçmeksizin kesinleştiği anlaşılmıştır.
Yapılan incelemede; dava konusu taşınmazın 48,62 m²'lik kısmından enerji nakil hattı geçirilmek suretiyle kamulaştırmasız olarak el atıldığı, alınan rapor uyarınca mahkemece 02.03.2021 tarihli karar ile asıl dava yönünden irtifak hakkı karşılığına hükmedilerek, dava konusu taşınmazın tapu kaydına davalı idare lehine irtifak hakkı tesis ve tesciline karar verildiği, 30.03.2021 tarihli ek karar ile birleştirilen dava yönünden de hüküm kurulduğu anlaşılmıştır.
1- Mahkemece 02.03.2021 tarihli kararda birleştirilen dava hakkında olumlu olumsuz bir karar verilmediğinden, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'na 7251 sayılı Kanun'un 27. maddesi ile ilave edilen ve Resmi Gazete'de 28.07.2020 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren “Hükmün Tamamlanması” başlıklı 305/A maddesinde “Taraflardan her biri, nihaî kararın tebliğinden itibaren bir ay içinde, yargılamada ileri sürülmesine veya kendiliğinden hükme geçirilmesi gerekli olmasına rağmen hakkında tamamen veya kısmen karar verilmeyen hususlarda, ek karar verilmesini isteyebilir. Bu karara karşı kanun yoluna başvurulabilir.” düzenlemesine göre ek karar ile birleştirilen dava hakkında karar verilmesi doğru ise de, ek karar ile ilk karardaki hükmün değiştirilmemesi gerektiğinin düşünülmemesi,
2-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun "Hükmün kapsamı" başlıklı 297/1-b maddesinde gerekçeli kararın “Tarafların ve davaya katılanların kimlikleri ile Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası, varsa kanuni temsilci ve vekillerinin ad ve soyadları ile adreslerini,” kapsayacağı düzenlendiği halde gerekçeli karar başlığında birleştirilen dava davacısının isminin yazılmaması,
3-Davanın tam kabulü halinde yargılama giderleri, harç ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
Doğru görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, Adalet Bakanlığı'nın kanun yararına bozma isteminin kabulü gerekmiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan nedenlerle Adalet Bakanlığı’nın temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün HMK'nın 363/1 maddesi uyarınca sonuca etkili olmamak kaydıyla kanun yararına BOZULMASINA, gereği yapılmak üzere kararın bir örneği ile dosyanın Adalet Bakanlığı’na GÖNDERİLMESİNE, 09/06/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.