Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/752
Karar No: 2019/2275
Karar Tarihi: 04.04.2019

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2018/752 Esas 2019/2275 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı banka ile davalı arasında bir kredi sözleşmesi yapılmıştır. Sözleşme uyarınca kredi geri ödenmediği için davacı banka takibe başvurmuştur. Davalı, kefalet imzasını atmadığını ve takibin kötü niyetli olduğunu iddia etmiştir. İlk derece mahkemesi, davalının kefil olmadığına ve takibin kötü niyetli olduğuna hükmetmiştir. Ancak, Bölge Adliye Mahkemesi’nin kararı ile davanın reddine karar verilmiştir. Buna göre, davacının istinaf başvurusunun esastan reddedilmesine karar verilmiştir.
Kanun Maddeleri: Borçlar Kanunu madde 402, madde 427 ve madde 435.
19. Hukuk Dairesi         2018/752 E.  ,  2019/2275 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : 2. Asliye Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davası hakkında ... 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nden verilen davanın reddine yönelik 07.11.2017 gün, 2016/313 E.-2017/760 K. sayılı hükme karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması sonucunda ... Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesi tarafından verilen davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine yönelik kararın süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    - K A R A R -
    Davacı vekili, davacı banka ile dava dışı borçlu ... . Un. Gıda Tur. İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti. arasında Nakdi ve Gayri Nakdi Kredi Sözleşmesi imzalandığını, davalının da söz konusu sözleşmede 230.000,00 TL limitle müşterek borçlu, müteselsil kefil sıfatıyla imzasının bulunduğunu, genel kredi sözleşmesi kapsamında kredi kullandırıldığını, kredinin ödenmemesi üzerine ... Noterliği’nin 21.10.2015 tarih ve 4829 yevmiye numaralı kat ihtarnamesinin keşide edilerek tüm ilgililere tebliğ edildiğini, verilen süre içerisinde ihtarname gereğini yerini getirmeyen borçlu ve müşterek borçlu kefil aleyhine ... 5. İcra Müdürlüğü’nün 2015/19837 esas sayılı takip dosyasından ilamsız icra takibi yapıldığını, davalının takibe itiraz ettiğini, davalının yapmış olduğu itirazın tamamen haksız ve hukuki dayanağının bulunmadığını, sözleşmenin kefalete ilişkin 70. maddesinde kefalet limitinin belirtildiğini, 07.05.2007 tarihli kredi sözleşmesi ile limit artırımına ilişkin 03.02.2014 tarihli 2. kredi sözleşmesi arasında sözleşmenin 14.1. maddesi gereğince bağlılık bulunduğunu, bu nedenle davalının itirazının takibi uzatmaya yönelik haksız itiraz olduğunu iddia ederek davalının yapmış olduğu itirazın iptali ile % 20 oranında icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, açılan davayı kabul etmediklerini, davalının dava dışı şirketin ortaklığından ayrıldığını, dava dışı borçlu şirket ile davacı banka arasında 2009 yılından sonra imzalanan sözleşmelerde davalı tarafça atılmış bir imzanın bulunmadığını, özellikle kefalet limitini 185.000,00 TL"den 230.000,00 TL"ye çıkartan sözleşme altındaki imzanın davalıya ait olmadığını, bu nedenle kefaletin geçerli olmadığını, yapılan takibin kötü niyetle yapıldığını savunarak davanın reddini istemiştir.
    İlk derece mahkemesince, davalı kefilin kefil olarak imzalamadığı sözleşmelerden doğan borçtan sorumlu tutulmasının doğru olmadığı, dolayısıyla davacı bankanın iddiasının yerinde olmadığı, alınan bilirkişi raporları ve söz konusu emsal Yargıtay kararları ile Borçlar Hukuku"nda belirtilen "sözleşmelerin nispiliği", "sözleşmelerin tarafları bağlaması ve kefalet miktarının belirliliği" ilkeleri dikkate alındığında davalının davaya konu icra takibine yaptığı itirazın haklı olduğu, davalının bu borçtan sorumlu olmadığı, davalı taraf her ne kadar kötü niyet tazminatı talep etmişse de, bankanın sözleşmenin 70. maddesini kendi lehine yorumlayarak sözleşmeler arasında bağlantı kurarak takip yapmasının tek başına kötü niyetli olduğunu göstermeyeceği, davacı bankanın işbu icra takibini başlatmakta kötü niyetli olduğunun davalı tarafça somut, kesin ve yeterli kanıtlarla ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın ve davalının kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiş, hükme karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
    Bölge Adliye Mahkemesince, davalının kefaletinin 07.05.2007 tarihli Genel Nakdi ve Gayri Nakdi Kredi Sözleşmesi"nden kaynaklandığı, ancak anılan bu sözleşme uyarınca kullanılan ve takibe konu edilen bir kredinin bulunmadığı, davalının 07.05.2007 tarihli Genel Nakdi ve Gayri Nakdi Kredi Sözleşmesi gereğince kefaletinin devam edebilmesi için bu sözleşme gereğince yeni bir kredinin kullandırılması gerektiği, ancak davacı banka ile dava dışı şirket arasında 03.02.2014 tarihinde 600.000,00 TL limitli yeni bir sözleşme imzalandığı, söz konusu sözleşmede davalının herhangi bir kefaletinin bulunmadığı, davacı bankanın bu sözleşme kapsamında dava dışı ... . Un. Gıda Tur. İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti."ne takibe konu kredileri kullandırdığı, ayrıca davalının kefalet imzasını içeren 07.05.2007 tarihli Genel Nakdi ve Gayri Nakdi Kredi Sözleşmesi"nde bulunan kefaletinin dava dışı şirketin imzalayacağı yeni sözleşmelerde de devam edeceğine ilişkin herhangi bir düzenleme yapılmadığı gibi davalının yeni sözleşmede de kefalete yönelik imzası bulunmadığından 03.02.2014 tarihli Genel Nakdi ve Gayri Nakdi Kredi Sözleşmesinin 14.1. maddesinin davalıyı bağlamayacağı, kaldı ki 07.05.2007 tarihli Genel Nakdi ve Gayri Nakdi Kredi Sözleşmesi"nin 12.02.2009 tarihli sözleşme limitinin artırılmasına yönelik bölümündeki imzanın davalıya ait olmadığı, ilk derece mahkemesince davanın reddine yönelik verilen kararda isabetsizlik görülmediği gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, karar davacı vekilince temyiz edilmiştir.
    Dosyadaki yazılara, kararın maddi hukuka ve muhakeme hukukuna uygun olmasına göre davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan ... Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesi’nin 21.12.2017 gün, 2017/1179 E.-2017/935 K. sayılı hükmünün ONANMASINA, dosyanın ... 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine, Dairemiz ilamından bir örneğin bilgi için ... Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesi’ne gönderilmesine, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 04/04/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi