Esas No: 2021/473
Karar No: 2022/2170
Karar Tarihi: 26.05.2022
Danıştay 9. Daire 2021/473 Esas 2022/2170 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 9. Daire Başkanlığı 2021/473 E. , 2022/2170 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
DOKUZUNCU DAİRE
Esas No : 2021/473
Karar No : 2022/2170
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … Lojistik İnşaat Gıda San. ve Tic. Ltd. Şti.
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Vergi Dairesi Müdürlüğü
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Davacının 2018 yılı işlemlerinin incelenmesi neticesinde düzenlenen vergi tekniği ve vergi inceleme raporlarına istinaden, bir kısım hasılatını kayıt ve beyan dışı bıraktığının tespit edildiğinden bahisle, adına re'sen tarh edilen 2018/Ocak-Kasım dönemleri için tekerrür hükümleri uygulanarak arttırılan bir kat ve üç kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergilerinin kaldırılması istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … tarih ve … soruşturması kapsamında davacının, satışını yaptığı akaryakıta ait dolum ve satış bilgilerini manipüle etmek sureti ile değiştirdiği, faturasız olarak akaryakıt satın alınan dönemlerde silme işlemi gerçekleştirildiğinin tespit edildiği, bir başka ifade ile mal alış ve satışlarındaki rakamsal verileri, yasadışı özel bir yazılım programı kullanarak ilgili birimlere intikal ettirmeme yoluna gittiği, böylece faaliyetinin bir kısmını kayıtdışı hale getirdiği, bu durumun Emniyet Genel Müdürlüğü Siber Suçlar Daire Başkanlığı yetkililerince yapılan imaj alma işlemi neticesinde elde edilen disklerin yüksek adli bilişim mühendisi tarafından incelenmesi neticesinde düzenlenen bilirkişi raporu ile teyit edildiği gibi davacının 2018 yılı toplam katma değer vergisi matrah tutarı, satış belgelerindeki toplam tutar, pos makinelerindeki toplam satış tutarı ile şirketin bayisi olunan akaryakıt firmalarından alınan akaryakıt istasyonlarına ait satış tutarı (lpg hariç) ile satış belgelerindeki lpg satış tutarı toplamı arasındaki uyumsuzluğun da vergi incelemesi ile ortaya konulduğu, matraha ilave edilen karlılık oranının davacının beyanlarına dayandırıldığı ve anılan hususların davacının defter, belge ve beyanlarına istinaden yapılan hesaplamalara göre belirlendiği dikkate alındığında davacıya ait bir kısım faaliyetin kayıtlara intikal ettirilmediği sonucuna varıldığından tarhiyatların kayıtdışı hasılattan kaynaklanan kısmında hukuka aykırılık bulunmadığı, davacı şirket tarafından defter kayıtlarındaki tutardan daha fazla tutarda indirilecek katma değer vergisi tutarı beyan edildiği gibi defter kayıtlarında indirilecek katma değer vergisi hesabına kaydedilen bir kısım kayıtların belgesinin de olmadığı, bu durumların 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu'na aykırı olduğu, anılan hususların davacının defter, belge ve beyanlarına istinaden yapılan hesaplamalara göre belirlendiği anlaşıldığından tarhiyatların indirilecek katma değer vergisi tutarlarının düzenlenmesinden kaynaklanan kısmında da hukuka aykırılık bulunmadığı, davacı tarafından bir kısım faaliyetin kayıtdışı bırakıldığı ve Katma Değer Vergisi Kanunu'na aykırı olarak fazladan indirim yapıldığı ve bu suretle vergi ziyaına sebebiyet verildiğinden, bir kat ve üç kat oranında kesilen vergi ziyaı cezalarında da hukuka aykırılık bulunmadığı, tekerrüre esas alınan cezanın davacıya 31.01.2018 tarihinde tebliğ edilen, açılmış davası bulunmayan ve kesinleşen 2016/7 dönemine ait damga vergisine ilişkin vergi ziyaı cezası olduğu anlaşıldığından söz konusu fiil nedeniyle 2019 yılının başından itibaren vergi ziyaına neden olan eylemler nedeniyle tekerrür hükümleri uygulanarak vergi ziyaı cezası kesilebileceği ve dava konusu fiillerin 2018 yılına ait olduğu dikkate alındığında olayda ilk cezanın kesinleştiği tarihi takip eden yılın başından başlamak üzere beş yıl içinde vergi ziyaını gerektiren fiil söz konusu olmadığından, dava konusu vergi ziyaı cezalarına tekerrür hükümleri uygulanmasında hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine, vergi ziyaı cezalarının tekerrür nedeniyle arttırılan kısımlarının terkinine, diğer kısımlar yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf dilekçesinde ileri sürülen iddiaların sözü geçen kararın kaldırılmasını sağlayacak durumda bulunmadığından, davacı istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Davalı idarece düzenlenen raporda şirkete ait satış belgelerinde yer alan tutar ve miktar bilgileri, pos satış tutarları ve 2018 yılında anlaşmalı oldukları üç ayrı akaryakıt dağıtım firmasından temin edilen otomasyon verilerinde yer alan bilgi ile beyannamede belirtilen bilgi arasında tutarsızlık olduğu şekilinde mesnetsiz rapor düzenlendiği, ek vergi yükümlülükleri getirildiği, sözü edilen farklılıkların hangi sebepten meydana geldiği hususunu bilmedikleri ve yetkilileri hakkında da yapılmış cezai bir soruşturma bulunmadığı, otomasyon idaresinin ilgili dağıtıcı firmanın sorumluluğu ve denetiminde olduğu, otomosyon sistemine müdahale edici hiçbir eylemleri bulunmadığı, Bakanlıkça çıkarılan tebliğlere dayanarak mükelleflere ceza ve vergi uygulanmasının hukuka aykırı olduğu iddialarıyla kararın aleyhe olan kısmın bozulması istenilmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Yasal dayanaktan yoksun olan temyiz isteminin reddi gerektiği yolundadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.Davacının temyiz isteminin reddine,
2…. Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyize konu kısmının ONANMASINA,
3. Davacıdan, onanan kısım üzerinden 492 sayılı Kanuna bağlı (3) sayılı Tarife uyarınca hesaplanacak nispi harcın alınmasına,
4.2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın ... Vergi Mahkemesine gönderilmesine, 26/05/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.