Görevi kötüye kullanma - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2014/9818 Esas 2017/4789 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
SUÇ : Görevi kötüye kullanma
HÜKÜM : Beraat

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Görevi kötüye kullanma suçunun düzenlendiği TCK"nın 257. maddesi genel, tali ve tamamlayıcı bir hüküm olup kanunda ayrıca suç olarak tanımlanan haller dışında görevin gereklerine aykırı hareket etmek suretiyle kişilerin mağduriyetine veya kamunun zararına neden olunması ya da kişilere haksız bir menfaat sağlanması ile oluşacağı nazara alındığında, .... Köyü muhtarı olarak görev yapan sanık ... ile.... mahallesi muhtarı olarak görev yapan sanık ..."nin, köye ait meralara ilişkin tecavüz olup olmadığını tespit için gelen teknisyenlere 2389 sayılı parselin katılan tarafından kullanıldığını beyan ederek görevlerini kötüye kullandıklarının iddia edildiği olayda, sanık ..."in "....."i nasıl bitirebilirim" şeklinde beyanda bulunduğuna dair 05/07/2012 tarihli tutanak, 13/05/2011 tarihinde bilirkişi sıfatıyla alınan ifadesinde "şikayetçi ... şikayete konu parsellerin numaralarını bildiğine göre eken kişileri de bilir, kendisi göstersin" şeklindeki beyanı ile yine suç tarihinden sonra sanık ..."in suça konu meranın da bulunduğu meralara ilişkin kullanım olup olmadığının tespitine yönelik olarak 04/07/2012 tarihinde 3091 sayılı Kanun kapsamında görevlendirilmesine karşın tespit çalışmalarına katılmamasından dolayı görevi ihmal suçundan aldığı kesinleşmiş mahkumiyet kararı hep birlikte değerlendirildiğinde; sübutu halinde sanıkların eylemlerinin iftira suçunu oluşturup, oluşturmayacağının ve bu itibarla delilleri takdir, tartışma ve davaya bakma görevinin 5235 sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanunun 11. maddesi uyarınca Asliye Ceza Mahkemesinin görevi kapsamında bulunması nedeniyle görevsizlik kararı verilmesi gerektiği gözetilmeden, karar tarihinde faaliyette bulunan Sulh Ceza Mahkemesinde yargılamaya devam edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması, Kanuna aykırı, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 07/11/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.