2. Hukuk Dairesi 2015/24562 E. , 2017/3954 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından, kusur belirlemesi, ortak çocuklar lehine hükmedilen nafakaların miktarı, yoksulluk nafakasının reddi, tazminatların reddi ile tedbir nafakasının kaldırılması kararı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı-karşı davalı kadının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
2-Mahkemece, boşanmaya neden olan olaylarda, tarafların eşit kusurlu oldukları gerekçesiyle, karşılıklı açılan boşanma davalarının kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir. Toplanan delillerden, mahkemece kadının belirlenen kusurlu davranışlarının yanında erkeğin birlik görevlerini ihmal ettiği, eşine hakaret ettiği ve fiziksel şiddet uyguladığı anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu durum karşısında evlilik birliğinin sarsılmasına neden olan olaylarda, davalı-karşı davacı erkek, kadına oranla daha ağır kusurludur. Erkeğin kadına yönelik eylemleri aynı zamanda kişilik haklarına saldırı teşkil edecek niteliktedir. Hal böyleyken, tarafların eşit kusurlu kabulü ve bu yanılgılı kusur belirlemesine bağlı olarak davacı-karşı davalı kadının maddi ve manevi tazminat (TMK m. l74/l-2) taleplerinin reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
3-Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre ortak çocukların ihtiyaçlarına nazaran takdir edilen iştirak nafakası azdır. Mahkemece Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
4-Davacı-karşı davalının yoksulluk nafakası isteğinin kabul edilebilmesi için boşanma yüzünden yoksulluğa düştüğünün belirlenmesi gerekir. Davacı-karşı davalı kadının zabıta araştırmasında ev hanımı olduğunun tespit edildiği, buna karşılık; dosya arasında bulunan sigortalılık belgesine göre sigortalı olarak çalıştığına dair bilgiler bulunduğu halde, dava tarihinden sonra sigorta kaydının sonlandığı anlaşılmaktadır. Buna göre mahkemece, davacı-karşı davalı kadının çalışıp çalışmadığı, çalışıyorsa gelir durumunun tespiti ile bu gelirin sürekli ve düzenli olup olmadığı, kendisini yoksulluktan kurtarıp kurtarmayacağı, işten ayrılmışsa hangi tarihte ayrıldığı, kendi rızası ile işlen ayrılıp ayrılmadığı, kadın yararına yoksulluk nafakası (TMK m. 175) takdirine gerek olup olmadığı araştırılıp sonucu uyarınca karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde yoksulluk nafakası takdirine yer olmadığına karar verilmesi doğru olmamıştır.
5-Davacı-karşı davalı kadın yararına 29/01/2015 tarihli celsede 150 TL tedbir nafakasına hükmedilmiş iken nihai karar ile tedbir nafakasının karar tarihinden itibaren kaldırılması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda (2.), (3.), (4.) ve (5.) bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda (1.) bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 06.04.2017 (Prş.)