Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/15312
Karar No: 2017/3452
Karar Tarihi: 30.05.2017

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2016/15312 Esas 2017/3452 Karar Sayılı İlamı

4. Hukuk Dairesi         2016/15312 E.  ,  2017/3452 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Davacı Türkiye Halkbankası A.Ş vekili Avukat ... tarafından, davalı ... Gayrımenkul A.Ş aleyhine 30/04/2009 gününde verilen dilekçe ile tazminat istenmesi üzerine yapılan yargılama sonunda; Mahkemece davanın kabulüne dair verilen 03/05/2016 günlü kararın Yargıtay’da duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle, daha önceden belirlenen 30/05/2017 duruşma günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı şirket vekili Avukat ... ile karşı taraftan davacı vekili Avukat ... geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra taraflara duruşmanın bittiği bildirildi. Dosyanın görüşülmesine geçildi. Tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının, aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
    2-Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince;
    Dava, haksız ihtiyati tedbir nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Davacı, İstanbul Beyoğlu"nda bulunan taşınmazın ihale ile davalıya satıldığını ancak sonrasında yönetim kurulunca ihalenin iptal edildiğini, iptalin ardından davalının taşınmazın üçüncü şahsa devrini önlemek amacıyla mahkemeden ihtiyati tedbir kararı alındığını on gün sonra da tapu iptali ve tescil davası açtığını, tedbir kararı nedeniyle üçüncü şahsa yapılan yeni ihalede taşınmazın devrinin gerçekleştirilemediğini, ihalenin iptal edilmek zorunda kalındığını, haksız ihtiyati tedbir nedeniyle davaya konu taşınmazın satışının yapılamadığını iddia ederek, ihtiyati tedbirin konulduğu 18/08/2006 tarihi ile ihtiyati tedbirin kalktığı 08/01/2009 tarihi arasında, satış bedeli için işleyecek cari faiz gelirinden mahrum kaldığını iddia ederek, faiz gelir kaybının tazmini isteminde bulunmuştur.
    Davalı cevabında, davacının taşınmazı önce kendisine ihale edip bu satışı yönetim kurulunun onaylamaması üzerine açtığı dava devam ederken davacının taşınmazı üçüncü kişiye gizli satış planları yaptığını öğrenmesi üzerine ihtiyati tedbir istemek zorunda kaldığını, gayrimenkul fiyatlarındaki artış nedeniyle davacının zararı olmadığını bildirerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
    Mahkeme ilk kararında taşınmazın sonraki yıllarda çok daha yüksek bir bedelle satıldığı ve davacının bir zararı olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir. Davacının bu kararı temyiz etmesi üzerine; Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 19/12/2013 gün ve 2012/7159 -2013/22721 sayılı ilamıyla haksız ihtiyati tedbirde zararın haksız fiil tarihine göre belirlenmesi gerektiği, dolayısıyla davaya konu taşınmazının ihtiyati tedbirin konulduğu 18/08/2006 tarihi ile ihtiyati tedbirin kalktığı 08/01/2009 tarihi arasındaki değer artışı ile taşınmaz 18/08/2006"da satılsa idi satış değerinin 18/08/2006 tarihi ile tedbirin kalktığı 08/01/2009 tarihi arasındaki getireceği ticari faiz gelirinin hesaplatılması, faiz gelirinin fazla olması halinde zararın oluştuğu gözetilerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiğini belirterek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
    Yerel mahkemece bozmaya uyulmuş; bilirkişi raporundaki hesaplamaya göre davacının faiz gelirine ilişkin kaybının daha fazla olduğu gerekçesiyle hesaplanan faiz gelirinin tamamı davacının zararı olarak kabul edilip davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Mahkemece, Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 19/12/2013 gün ve 2012/7159 -2013/22721 sayılı ilamına uyulmasına karar verilmiş olmasına rağmen bozmanın gereği tam olarak yerine getirilmemiştir. Yukarıda yazılı bozma ilamında, taşınmazın ihtiyati tedbirin konulduğu 18/08/2006 tarihi ile ihtiyati tedbirin kalktığı 08/01/2009 tarihi arasındaki değer artışı ile elde edilemeyen satış gelirinin faiz getirisi arasındaki farkın bulunması, şayet faiz getirisi fazla ise bu farkın davacı zararı olarak kabul edilmesi olduğu belirtilmiştir.
    Dosya içerisinde bulunan; 21/03/2016 havale tarihli bilirkişi ek raporunda açıklaması da yapılarak, taşınmazın ihtiyati tedbirin kalktığı 08/01/2009 tarihi itibariyle değeri isabetli ve dosya kapsamına uygun şekilde 22.223.550,00 TL olarak belirlenmiştir.
    Şu halde; mahkemece yapılması gereken bozma ilamında belirtildiği şekilde 18/08/2006 ihtiyati tedbir tarihi itibariyle tahsil edilemeyen taşınmaz rayiç değeri olan 19.054,001,00 TL ile ihtiyati tedbirin kalktığı 08/01/2009 tarihi itibariyle tespit edilen 22.223.550,00 TL taşınmaz rayiç değeri arasındaki farkın değer artışı olarak kabulü, hesaplanan ticari faiz getirisinden bu miktarın düşülmesi ve sonuç fark rakamın davacı zararı olarak kabulü iken yanılgılı değerlendirme ile mahrum kalınan faiz getirisinin tamamının doğrudan davacı zararı olarak kabulü ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış ve kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2) no"lu bentte gösterilen nedenlerle davalı yararına BOZULMASINA, davalının diğer temyiz itirazlarının ilk bentte açıklanan nedenlerle reddine ve davalı yararına takdir olunan 1.480,00.-TL duruşma avukatlık ücretinin davacıya yükletilmesine, peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 30/05/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.










    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi