9. Ceza Dairesi Esas No: 2014/604 Karar No: 2014/7647 Karar Tarihi: 18.06.2014
Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanma - Yargıtay 9. Ceza Dairesi 2014/604 Esas 2014/7647 Karar Sayılı İlamı
9. Ceza Dairesi 2014/604 E. , 2014/7647 K.
"İçtihat Metni"
Tebliğname No : 9 - 2013/373193 Mahkemesi : Çarşamba 2. Asliye Ceza Mahkemesi Tarihi : 21.09.2011 Numarası : 2010/389 - 2011/265 Suç : Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanma
Dosya incelenerek gereği düşünüldü: Hakkındaki yakalama kararlarının infazını engellemek amacıyla mağdurun kimlik bilgilerini kullanarak otel kaydı yaptırdıktan sonra zehirlenmesi üzerine Çarşamba Devlet Hastanesine giden ve yine mağdurun kimlik bilgileri ile hastaneye kayıt yaptıran sanığın görevli polis memurları tarafından ifadesi alınmak istendiğinde şüpheli tavırlar sergilemesi üzerine kimliğini ibraz etmesi talep edildiğinde kendisini O, O, olarak tanıtarak kamu görevlisine kimliği hakkında gerçeğe aykırı beyanda bulunması şeklinde gerçekleşen eyleminin TCK’nın 206. maddesinde tanımlanan “Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan” suçunu oluşturacağı, hukuki durumunun buna göre tayin ve takdiri gerektiği gözetilmeden yazılı gerekçeyle beraat kararı verilmesi, Kanuna aykırı, Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı BOZULMASINA, 18.06.2014 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY:
İçtiği sudan zehirlenme şüphesiyle tedavi amacıyla gittiği hastahanede ifadesi alınmak istendiğinde şifahi olarak kendisini yeğeninin ismi ile tanıtan, şüphelenilmesi üzerine karakola götürüldüğünde gerçek kimliğini açıklayan ve Kadınhanı Cumhuriyet Başsavcılığınca dolandırıcılık suçundan 2006/204 sayılı yakalama kararı ile arandığı için hakkında soruşturma yapılmasını, soruşturmanın devamını engellemek amacıyla polis memurlarına başkasına ait kimlik bilgilerini beyan eden sanığın eyleminin; TCK"nın 268. maddesinde düzenlenen başkasına ait kimlik bilgilerini kullanma suçunu oluşturduğu, TCK"nın 268. maddesinin anılan kanunun 206. maddesindeki resmi belge düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma suçuna nazaran özel hüküm niteliğinde olduğundan somut olayda 268. maddedeki suçtan hüküm kurulması gerektiği, 268. maddedeki suçun iftira suçu olmadığı, dolayısıyla suçun oluşmasında gerçekte var olan bir kişinin kimlik bilgilerini kendisi yerine şüpheli veya sanık olması için kullanması zorunluluğunun bulunmadığı, bu anlamda beraat kararının yerinde olmadığı, ancak hükmün sanığın eyleminin TCK"nın 268. maddesinde tanımlanan başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanma suçunu oluşturduğundan bozulması gerektiği kanaatiyle, sayın çoğunluğun sanığın eyleminin resmi belge düzenlenmesinde yalan beyan suçunu oluşturduğuna ilişkin bozma gerekçesine katılmıyorum. 18.06.2014