14. Hukuk Dairesi 2016/8648 E. , 2018/1328 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, 18.06.2013 gününde verilen dilekçe ile mirasçılık belgesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 27.10.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, mirasçılık belgesi verilmesi istemine ilişkindir.
Davacı vekili, davacının anneannesi muris ..."un nüfusa kaydı yapılmadan öldüğünü, murisin eşi ... seferberliğe gidip dönmediğini, ..., ... ... ve ... isimlerinde üç çocuğunu geriye mirasçı bıraktığını belirterek nüfusa kayıt edilmeden ölen muris ..."un mirasçılık belgesinin verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, murisin çocukları olduğu iddia edilen ..., ... ve ..."in nüfus kayıtlarında herhangi bir akrabalık bağının tespit edilemediği, ... Köyü 73 parsel sayılı taşınmazın maliki ... ile davacının murisi olduğunu iddia ettiği ..."un aynı kişiler olduğunun tespit edilemediğini, davacı ile muris arasındaki irs bağının ispat edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.
4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 598. maddesine göre, başvurusu üzerine yasal mirasçı oldukları belirlenenlere, sulh mahkemesince veya noterlikçe mirasçılık sıfatlarını gösteren bir belge verilir.
Mirasçılık belgesi verilmesine ilişkin davada irs ilişkisi kural olarak nüfus kayıtları ile ispat olunur. Nüfus kayıtları belgeledikleri olguların doğruluğuna kanıt oluşturur. Bunların içeriğinin doğru olmadığının ispatı kanunlarda başka bir hüküm bulunmadıkça herhangi bir şekle tabi değildir (TMK m. 7). Hakim çekismesiz yargıda re"sen araştırma ilkesi uyarınca, davanın ispatı için gerekli bütün delillere başvurabilir.
Hukukumuzda çekişmeli yargıya tabi davalarda taraflarca hazırlama ilkesi geçerli olup, hakim tarafların talepleri ile bağlıdır. Hakim, talepte bulunan tarafların iddia ettiği olaylar ve ileri sürdüğü delillerle yetinerek karar vermek zorundadır. Çekişmesiz yargıya tabi davalarda ise re"sen araştırma prensibi egemendir. Hasımsız açılan ve çekişmesiz yargıya tabi olan davalarda verilen kararlar kesin hüküm teşkil etmediği gibi bu kararlar açılacak bir iptal davası sonucunda değiştirilebilir veya ortadan kaldırılabilir.
Mirasçılık belgesi verilmesi istemine ilişkin davalarda davacı, mirasçılık belgesi verilmesini isteyebilmek için murisin öldüğünü ve ölüm tarihini, muris ile kendisi arasındaki irs bağını kanıtlamak zorundadır. Bu tür davaların reddine karar verilebilmesi için murisin hiçbir şekilde yaşamadığının, böyle bir kişinin mevcut olmadığının belirlenmesi veya davacının murisin mirasçısı olmadığının tespiti gerekir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 03.02.1999 tarih, 1999/2-58 Esas, 1999/53 Karar sayılı ilamında da belirtildiği gibi, nüfusa kayıtlı olamayan bir kişi için de mirasçılık belgesi istenilebilir. Murise ait olduğu belirtilen tapu kayıt ve dayanak belgeleri getirtilmeli, davacıdan tanık dahil bu konuda göstereceği diğer delilleri sorulup incelendikten sonra bir karar verilmelidir.
Mahkemece, ilgili kolluk birimi vasıtasıyla ... Köyü 73 parselin tapulama tutanağında isimleri geçen Muhtar ..., bilirkişiler ... ve ... ... halen yaşayıp yaşamadıkları, yaşı ve ikametgahı sebebiyle taşınmazı ve muris ..."u bilecek kişiler tespit edilmelidir. Bu tespitten sonra 73 parselde keşif yapılarak, taşınmaz başında sağ iseler tapulama tutanağında isimleri geçen Muhtar ..., bilirkişiler H..., ... ile yaşı ve ikametgahı sebebiyle taşınmazı ve muris ..."u bilecek kişiler re"sen tanık olarak dinlenilmelidir. Tanıklara, 73 parsel maliki ... kızı ... ile davacının murisi olduğunu iddia ettiği ..."un aynı kişi olup olmadıkları, muris ..."un mirasçılarının tespiti açısından ayrıntılı sorular (mirasçıların sağ olup olmadıkları, ölüyseler onların mirasçılarının kim olduğu, bu kişilerin hangi köyde oturdukları.. gibi) sorularak davacının muris ... ile ırs bağının bulunup bulunmadığı tespit edilmeli, davacıdan tanık da dahil olmak üzere bu konuda göstereceği tüm deliller sorulup araştırılmalı ve tüm dosya kapsamına göre karar verilmelidir.
Mahkemece, belirtilen hususlar üzerinde durulmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu nedenlerle hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 22.02.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.