16. Hukuk Dairesi 2016/228 E. , 2019/5066 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : KADASTRO TESPİTİNE İTİRAZ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu ... İlçesi ... Köyü çalışma alanında bulunan temyize konu 104 ada 420, 629, 654, 679, 680, 681, 690, 716, 717, 718, 724, 105 ada 215, 223, 224, 225 ve 111 ada 58 parsel sayılı sırasıyla 15.166, 5.234.41, 3.203.11, 5.402.67, 4.822.84, 4.904.75, 8.080.12, 14.728.43, 15.580.57, 13.593.32, 12.276.57, 6.299.66, 4.889.48, 4.887.31, 4.528.72, 10.385,61 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, tapu kaydı nedeniyle Hazine adına tespit edilmiş ve tutanakların beyanlar hanesinde, 104 ada 420, 629, 654, 679, 716, 105 ada 215, 224 ve 111 ada 58 parsellerin ...’un, 104 ada 680, 717 ve 105 ada 225 parsellerin ...’un, 104 ada 681, 718 ve 105 ada 223 parsellerin ...’un, 104 ada 690 parselin ise ..., ... ve ...’un kullanımında bulunduğu şerh verilmiştir. Davacı ..., miras yoluyla gelen hak, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmıştır. Yargılama sırasında müdahiller ... ve ..., miras yoluyla gelen hak ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak ayrı ayrı davaya katılmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda temyize konu 104 ada 420, 629, 654, 679, 680, 681, 690, 716, 717, 718, 724, 105 ada 215, 223, 224, 225 ve 111 ada 58 parsel sayılı taşınmazlar hakkındaki davanın kabulüne, taşınmazların kadastro tespitlerinin iptali ile hükümde gösterilen payları oranında ... mirasçıları, ... mirasçıları ve ... mirasçıları adlarına tescillerine karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı ..., çekişmeli taşınmazların dedesinden taksimen babası ...’e, ondan da kendisine intikal ettiğini, babasının ölümünden bu yana kendisinin zilyet olduğunu belirterek, tespitin iptali ile adına tescilini talep etmiş, yargılama sırasında ölümü üzerine davaya dahil olan mirasçılarından ... ve ... ile davaya müdahil olan ... ve ..., çekişmeli taşınmazların murisleri ..., ... ve ...’tan intikal ettiğini, halen bu yerleri mirasçıları olarak kendilerinin kullandığını belirterek, taşınmazların ..., ... ve ... mirasçıları adına tescilini istemişlerdir. Mahkemece, dava konusu taşınmazların kadastro tespiti sırasında kayıp yitik kişilerden kaldıklarından bahisle Hazine adına oluşan tapu kayıtlarına dayanılarak Hazine adına tespit gördükleri, mahallinde yapılan keşifte alınan bilirkişi beyanları değerlendirildiğinde, temyize konu taşınmazların evvelinde davacının ve müdahillerin murisleri ..., ... ve ..."a ait olduğu, murislerin 1930 yılında dava konusu taşınmazların bulunduğu köyden göç ettikleri, 1958 yılında tekrar köye döndükleri, taşınmazların kadimden beri bu şahısların mirasçılarının kullanımında olduğu, Hazine adına düzenlenen tapu kayıtlarının tek taraflı idari yoldan oluştuğu, mülkiyet hakkının tek yanlı tasarrufla kısıtlanamayacağı, kaldı ki dava konusu taşınmazlara komşu taşınmazlara uygulanan tapu kayıtlarının, dava konusu taşınmazlar yönünü ... ve ... olarak okuduğu, bu yönüyle de dava konusu taşınmazların davacıların murislerinin kullanımında olduğunun anlaşıldığı, bu haliyle temyize konu taşınmazlarda davacıların murisleri lehine zilyetlikle kazanım şartının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulü ile çekişmeli taşınmazların payları oranında ..., ... ve ... mirasçıları adlarına tesciline karar verilmiş ise de, verilen karar dosya kapsamına, usul ve yasaya uygun bulunmamaktadır. Mahkemece mahallinde yapılan keşif, bilirkişi beyanları ve tüm dosya kapsamından, dava konusu taşınmazların kadastro tespiti sırasında uygulanan Hazine adına kayıtlı tapuların kapsamında kaldığının anlaşılmış olmasına ve bu tapu kayıtlarının oluştuğu 1938 yılından evvel davacı ve müdahiller lehine zilyetlikle edinme koşullarının gerçekleştiği de kanıtlanamadığına göre, mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken, hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmiş olması isabetsiz olup, davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 03.07.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.