Abaküs Yazılım
6. Daire
Esas No: 2021/8266
Karar No: 2022/6255
Karar Tarihi: 26.05.2022

Danıştay 6. Daire 2021/8266 Esas 2022/6255 Karar Sayılı İlamı

Danıştay 6. Daire Başkanlığı         2021/8266 E.  ,  2022/6255 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    ALTINCI DAİRE
    Esas No : 2021/8266
    Karar No : 2022/6255


    DAVACI : ... Odası (... Şubesi)
    VEKİLİ : Av. ...

    DAVALILAR : 1) .../ANKARA
    2) ... Başkanlığı/ANKARA
    VEKİLİ : Av. ...

    DAVANIN KONUSU : 29.06.2021 tarihli, 31526 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan özelleştirme kapsam ve programında bulunan Ankara ili, Yenimahalle ilçesi, ... Mahallesi, ... ada, ..., ..., ..., ... ve ... parsel, ... ada, ... parsel ve ... ada, ... parsel ile ... Mahallesi, ... ada, ... ve ... parsel sayılı taşınmazlara yönelik olarak 28.06.2021 tarihli, 4184 sayılı Cumhurbaşkanı kararıyla onaylanan 1/25000 ölçekli Başkent Ankara Nazım İmar Planı değişikliği, 1/5000 ölçekli nazım imar planı değişikliği ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliğinin iptali istenilmektedir.

    DAVACININ İDDİALARI : Parçacıl bir yaklaşımla ele alınan dava konusu imar planlarının üst ölçekli imar planına aykırı, yakın çevresi ile uyumsuz yapılaşmanın oluşmasına sebep olduğu, plan raporu, sosyal ve teknik altyapı değerlendirme raporu hazırlanmadan dava konusu planların onaylandığı, dava konusu imar planları ile yapı ve nüfus yoğunluğu parsel bazında artırıldığı halde alanda oluşacak yaya ve trafik yoğunluğuna yönelik herhangi bir çalışmanın yapılmadığı, kuzeyinde sağlık tesisleri kompleks alanı bulunan bir alanın kamu kullanımından çıkarılarak konut ve ticaret alanına dönüştürülmesinin bölgede yaratacağı yoğun trafik yükünün göz ardı edildiği, parsellere mevcut emsallerin üstünde bir yapı yoğunluğu getirildiği, planların parsellerin bulunduğu bölgeyi olumsuz yönde etkileyeceği ileri sürülmüştür.

    DAVALILARIN SAVUNMASI : Davacının dava açma ehliyetinin bulunmadığı, önceki imar planı değişikliklerinin 17.01.2018 tarihli, 2018/5 sayılı Özelleştirme Yüksek Kurulu Kararı ile onaylandığı, önceki imar planlarının iptali istemiyle açılan dava süreci devam ederken, sosyal kültürel tesis alanlarının artırılmasına yönelik dava konusu imar planı değişikliklerinin onaylandığı, dava konusu planların planlamanın temel ilke ve esaslarına, çevre ve imar bütünlüğüne ve kamu yararına uygun olarak hazırlandığı, yürütmenin durdurulması isteminin ve davanın reddine karar verilmesi gerektiği savunulmuştur.

    DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ ...'IN DÜŞÜNCESİ : Davaya konu taşınmazların bulunduğu alanda imar planı yapma yetkisinin Özelleştirme İdaresi Başkanlığına ve Cumhurbaşkanlığına ait olduğu, dava konusu imar planı değişiklikleri yapılırken ilgili kurum ve kuruluşların görüşlerinin alındığı, dava konusu 1/1000 uygulama imar planı değişikliğinin 1/5000 ölçekli nazım imar planı değişikliğine, 1/5000 ölçekli nazım imar planı değişikliğinin ise 1/25000 ölçekli nazım imar planı değişikliğine uygun olduğu, 3194 sayılı yasanın 9. maddesinin 2. fıkrasında verilmiş olan yetkiye istinaden Özelleştirme İdaresi Başkanlığı ve Cumhurbaşkanlığınca yalnızca dava konusu parseller ile sınırlı bir alana ilişkin imar planı değişikliği yapıldığı, hukuka uygun olduğu yargı kararıyla sabit olan önceki imar planlarına göre ticaret ve konut alanlarında emsalin 2,20'den, 2'ye düşürüldüğü, serbest olan yüksekliğin maksimum 15 kat ile sınırlandırıldığı, alanda yapı yoğunluğu ve yüksekliğinin azaltıldığı, sosyal ve teknik altyapı alanlarının artırıldığı, çevresinde yüksek yoğunluklu konut alanlarının bulunduğu bir alanda ticaret ve konut kullanımının bir arada bulunmasında planlama esasları açısından bir sakınca bulunmadığı, diğer taraftan birkaç parselle sınırlı olarak yapılan bu değişikliğin sosyal ve teknik alt yapı dengesini etkileyecek oranda olmadığı, bu nedenlerle çevre imar bütünlüğünün bozulmadığı, dava konusu planlarla öngörülen yolların daha rahat bağlantı sağlayacağı, dava konusu imar planı değişikliklerinde şehircilik ilkelerine, planlama esaslarına ve kamu yararına aykırılık bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır.
    Açıklanan nedenlerle, davanın reddine karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.

    DANIŞTAY SAVCISI ...'IN DÜŞÜNCESİ : Dava; Ankara ili, Yenimahalle ilçesi, ... Mahallesi, ... ada, ..., ..., ..., ... ve ... parsel, ... ada, ... parsel ve ... ada, ... parsel ile Varlık Mahallesi, ... ada, ... ve ... parsel sayılı taşınmazlara yönelik olarak 28.06.2021 tarihli, 4184 sayılı Cumhurbaşkanı kararıyla onaylanan ve 29.06.2021 tarihli, 31526 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 1/25000 ölçekli Başkent Ankara Nazım İmar Planı değişikliği, 1/5000 ölçekli nazım imar planı değişikliği ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliğinin iptali istemiyle açılmıştır.
    Davalı idarelerin usule ilişkin itirazları yerinde görülmemiştir.
    Dava devam ederken uyuşmazlık konusu alana ilişkin olarak , 28/10/2021 tarih ve 31642 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 27/10/2021 tarihli, 4648 sayılı Cumhurbaşkanı kararıyla, dava konusu 1/25000 ölçekli Başkent Ankara Nazım İmar Planı, 1/5000 ölçekli nazım imar planı ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planında değişiklik yapıldığı anlaşılmakta ise de anılan kararla dava konusu planlama alanı içerisindeki kullanım kararlarının değiştirilmediği görüldüğünden işin esasının incelenmesine geçilmiştir.
    Dosyanın incelenmesinden; dava konusu taşınmazların bulunduğu alanın, 17.01.2018 tarihli, 2018/5 sayılı Özelleştirme Yüksek Kurulu kararı ile onaylanan önceki 1/25.000 ölçekli nazım imar planı değişikliği ile kentsel gelişme alanı, 1/5000 ölçekli nazım imar planı değişikliği ile ticaret+konut, park ve 25 metre genişliğinde yol, 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliği ile E:2.20, Taks:0,60, hmax:serbest ticaret+konut, park ve 25 metre genişliğinde yol kullanımına ayrıldığı,bu planların iptali istemiyle davacı tarafından açılan dava devam ederken, 28.06.2021 tarihli, 4184 sayılı Cumhurbaşkanı kararıyla onaylanan dava konusu 1/25000 ölçekli Başkent Ankara Nazım İmar Planı değişikliği ile taşınmazların orta yoğunlukta gelişme konut alanı ve 25 metre genişliğinde yol kullanımına ayrıldığı, 1/5000 ölçekli nazım imar planı değişikliği ile önceki plandaki ticaret+konut alanının, alanın doğusundan batısına, park alanının ise alanın batısından doğusuna kaydırıldığı, alanın güneydoğusuna kültürel tesis alanı, teknik altyapı alanı ve eğitim alanı fonksiyonlarının getirildiği ve kültürel tesis alanı ve teknik altyapı alanı ile eğitim alanı arasından 10 metre genişliğinde yol geçirildiği, dava konusu 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliği ile önceki plandaki ticaret+konut alanının, alanın doğusundan batısına kaydırıldığı ve ticaret+konut alanında E:2, hmax:15 kat olarak belirlendiği, park alanının ise alanın batısından doğusuna kaydırıldığı, alanın güneydoğusuna kültürel tesis alanı, teknik altyapı alanı ve özel eğitim alanı fonksiyonlarının getirildiği, kültürel tesis alanı ve teknik altyapı alanı ile kuzeyindeki park alanı arasından 7 metre genişliğinde, güneyindeki özel eğitim alanı arasından ise 10 metre genişliğinde yol geçirildiği anlaşılmıştır.
    Dava konusu taşınmazların bulunduğu alanın, 17.01.2018 tarihli, 2018/5 sayılı Özelleştirme Yüksek Kurulu kararı ile onaylanan önceki 1/25.000 ölçekli nazım imar planı değişikliği, 1/5000 ölçekli nazım imar planı değişikliği, 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliklerine ilişkin planların iptali istemiyle davacı tarafından açılan davanın, Danıştay Altıncı Dairesinin 22/09/2021 tarihli, E:2018/3303, K:2021/9918 sayılı kararı ile; "Davaya konu taşınmazların bulunduğu alanda imar planı yapma yetkisinin Özelleştirme Yüksek Kuruluna ait olduğu, imar planı değişiklikleri yapılırken ilgili kurum ve kuruluşların görüşlerinin alındığı, 1/25000, 1/5000 ve 1/1000 ölçekli imar planı değişikliklerinin üst ölçekli planlara aykırılık oluşturmadığı, çevre ve imar bütünlüğü yönünden değerlendirildiğinde ise; 3194 sayılı yasanın 9. maddesinin 2. fıkrasında verilmiş olan yetkiye istinaden Özelleştirme Yüksek Kurulunca yalnızca dava konusu parseller ile sınırlı bir alana ilişkin imar planı değişikliği yapıldığı, 2016 yılında onaylanan ve yargı yerince verilmiş bir iptal kararı bulunmayan plan değişiklikleri ile dava konusu plan değişiklikleri arasında uyuşmazlık konusu alanın yapılaşma şartları ve kullanım kararları açısından bir farklılık bulunmadığı, sadece 2016 yılında onaylanan planlarla getirilen ticaret kullanımının yanına dava konusu plan değişiklikleri ile konut kullanımının da eklendiği, çevresinde yüksek yoğunluklu konut alanlarının bulunduğu bir alanda ticaret ve konut kullanımının bir arada bulunmasında planlama esasları açısından bir sakınca bulunmadığı, diğer taraftan birkaç parselle sınırlı olarak yapılan bu değişikliğin sosyal ve teknik alt yapı dengesini etkileyecek oranda olmadığı, bu nedenlerle çevre imar bütünlüğünün bozulmadığı, dava konusu planlarla genişletilen ve yeni öngörülen yolun daha rahat bağlantı sağlayacağı, dava konusu imar planı değişikliklerinde şehircilik ilkelerine, planlama esaslarına ve kamu yararına aykırılık bulunmadığı sonucuna varıldığı" gerekçesiyle reddine karar verildiği görülmüş ise de; anılan dosyada Danıştay Altıncı Dairesi'nce yerinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen raporda özetle; uyuşmazlığa konu taşınmazların kentin merkezi bölgesi içinde ve ana arterlerinden biri üzerinde bulunduğu, Kentin Merkezi İş Alanı (MİA) olarak tanımlanan bölgesinin komşuluğunda olan taşınmazın doğu ve batısında konut alanları bulunduğu, güneyinde Toptancı Hali ve Ankamall Alışveriş Merkezi isimli oldukça büyük ölçekli bir alışveriş merkezinin, kuzey kısmında ise Etlik İhtisas Hastanesinin yer aldığı, davaya konu olan işlemlerden 1/25.000 ölçekli nazım imar planı değişikliği ile dava konusu taşınmazların bulunduğu alanda öngörülen kullanımın önceki durumda kamu kurum ve kuruluşları olarak belirlenmişken, kentsel gelişme alanı olarak değiştirildiği, alt ölçeklerde ise yapılan plan değişikliği işlemleri ile bu taşınmaza ticaret ve konut alanı kullanımının getirildiği; emsal 2.20 ve serbest yükseklik şeklinde bir yapılaşma koşulunun öngörüldüğü, 1/5000 ve 1/1000 ölçekli plan değişikliklerinde ayrıca taşınmazın batı kısmında bir yeşil alan ayrıldığının görüldüğü, dava konusu 1/5000 ölçekli plan değişikliğinin plan hükümlerinde ise ticaret ve konut alanı ile ilgili olarak “Ticaret ve konut alanında; iş merkezleri, ofis-büro, çarşı, çok katlı mağazalar, alışveriş merkezleri ve otel gibi konaklama tesisleri, sinema, tiyatro, müze, kütüphane, sergi salonu gibi kültür tesisleri, lokanta, restorant, gazino, düğün salonu gibi eğlenceye yönelik birimler, banka, finans kurumları, yurt, kurs, dershane gibi ticaret fonksiyonları ile konut ve yüksek nitelikli konut (rezidans) yapılabilir. Konut ile ticaretin aynı yapıda yer alması halinde yoldan cephe alan zemin veya bodrum katların ticaret kullanımında olması ve konut için ayrı bina girişi ve merdiveni bulunması şartı aranır. Planlama Alanında konut kullanımları, alandaki parsellerin toplam emsalinin %75'ini aşamaz.” ifadelerinin yer aldığı, 2013 ve 2016 yıllarında yapılan planlar ile dava konusu planlar karşılaştırıldığında planlar arasında yapılaşma koşullarına ilişkin değişiklik ile beraber alan kullanımı kararlarında ticaret kullanımlarına konut kullanımının da eklendiğinin gözlemlendiği, dava konusu planlarda önceki planlardan farklı olarak konut kullanımı da öngörülmüş olmakla birlikte konut ve ticaret kullanımlarının toplam yapılaşacak alandaki oranları kesin biçimde belirlenmediği için, temel kullanım kararlarının farklılaşmasının da sınırlı olduğu; dava konusu taşınmazlara ilişkin planlama süreci incelendiğinde, alanda daha önce hazırlanan imar planı değişiklikleri uyarınca getirilen kullanımlar ile dava konusu planlar ile getirilen kullanımlar arasında önemli bir farklılaşma olmadığı ve büyük ölçüde benzer plan kararlarının üretilmiş olduğu; 2013 yılında yapılan plan değişikliğinin iptaline ilişkin Danıştay 6. Dairesinin 2014/1 Esas ve 2015/5154 Karar sayılı kararında yer alan Kentsel Servis Alanı kullanımının getirdiği belirsizlik yönündeki gerekçenin davaya konu plan değişikliğinde 1/25000 ölçekli planda da değişiklik yapılarak kamu kurum alanı kullanımının değiştirilmesi, Kentsel Servis Alanı kullanımı getirilmemiş olması nedeniyle geçerliliği olmasa da, burada konut alanı ile ticaret alanı kullanımlarından hangisinin ne oranda olacağının net ifade edilmemiş olması, ayrıca ticaret alanı kullanımı altında çok sayıda olası kullanımın tariflendiği (örneğin ofis, katlı otoparklar, oteller, yurt, kurs, dershane, düğün salonu) dikkate alındığında benzer bir belirsizliğin devam ettiği, konut ve ticaret alanının birlikte karma kullanım olarak önerilmesinin şehircilik ilkeleri, planlama esasları ve ilgili mevzuat açısından olanaklı olduğu; ancak davaya konu örnekte, hem konut alanına ayrılacak yapılaşmanın oranının belirtilmemiş olması nedeniyle, hem de ticaret başlığı altında birbiriyle ve konut alanlarıyla bağdaşmayacak çok çeşitli kullanımlara olanak veriliyor olması nedeniyle plan değişikliği ile ciddi bir belirsizlik yaratıldığı, Konut+Ticaret kullanımı altında sayılan kullanımların bir kısmının konut alanındaki yaşam kalitesini olumsuz etkileyebilecek, gürültü kirliliği yaratabilecek, aşırı trafik çekebilecek kullanımlar olduğu ve konut alanı öngörülen bir bölgede bu derece çeşitli ve olumsuz etkileri olabilecek kullanımların içiçe planlanmış olmasının planlama ilke ve esasları açısından sakıncalı olduğu, davaya konu plan değişikliği işleminde kullanım biçimi değiştirilip inşaat emsali arttırıldığı için nüfus yoğunluğunun da arttığı; ancak artan nüfusun teknik ve sosyal donatı gereksinimine ilişkin hiçbir değerlendirme yapılmadığı; yeşil alan dışında sosyal donatı alanlarına ilişkin değerlendirme ve irdelemelerin yapılmamış olmasının önemli bir eksiklik olduğu; bu eksiklik sonucu plan değişikliği nedeniyle sosyal ve teknik altyapı standartlarını düşüren bir plan değişikliğinin söz konusu olduğu; bunun ise Mekansal Planlar Yapım Yönetmeliğine, ayrıca şehircilik ilkelerine ve planlama esaslarına aykırı olduğu, dava konusu taşınmazların bulunduğu alanın doğusundaki taşıt yolunun 25 metre genişletilmesi sonucunda hizmet binalarının bir kısmının bu yol üzerinde kaldığı, alanın batısında ise 25 m. genişliğinde yeni taşıt yolunun önerildiği, her iki taşıt yolunun da Ankara kentinin başlıca trafik koridorlarından biri olan İstanbul Yolu da olarak bilinen Fatih Sultan Mehmet Bulvarı’na bağlandığı, ana arterlerde (ayrıca karayolu ve otoyollarda) bağlantıların sıklıkla verilmemesinin önemli bir planlama ilkesi olduğu; ayrıca bağlantı ve kavşaklar arasında belli bir mesafenin korunmasına yönelik olarak da uyulması gereken standart olduğu, gerek yeni taşıt yolu önerisi gerekse genişletilerek 25 m. olması önerilen yeni bağlantı açısından ulaşım önerilerinin kent bütünündeki ve yakın çevredeki ulaşım sistemiyle ilişkilendirilmeden yapılmış olması, bu bağlantıların ulaşım sistemi bütününde yerleri, işlevleri, ve etkilerinin gözardı edilmesi nedeniyle davaya konu planlarda önerilen ulaşım bağlantılarının planlanmasına ilişkin parçacı yaklaşımın ulaşım ve trafik planlama ilkeleriyle bağdaşmadığı gibi, şehircilik ilkeleriyle de bağdaşmadığı, ayrıca ulaşım altyapısına olası etkilerinin irdelenmemiş ve raporlanmamış olmasının Mekansal Planlar Yapım Yönetmeliğine de aykırı olduğu; plan çalışmaları kapsamında önlemli alan olarak belirlenmiş ve aslında yapılaşmaya uygun olmayan bir alanda yapılaşma öngörülmesi, çeşitli teknolojik önlemler alınması ve ek maliyetlere katlanılması anlamına gelmekte olup, doğru bir şehircilik ve planlama yaklaşımına işaret etmediği, görüş ve tespitlerine yer verildiği anlaşılmaktadır.
    14.06.2014 günlü, 29030 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Mekansal Planlar Yapım Yönetmeliğinin plan raporu başlıklı 9. maddesinin 2. fıkrasında "Plan raporunda, planın türü, ölçeği, kapsamı ve özelliğine göre; vizyon, amaç, hedefler ve stratejiler belirlenerek, koruma-kullanma esasları, alan kullanım kararları, yoğunluk ve yapılaşmaya ilişkin konularda planlama esasları ve uygulama ilkeleri, eylem planları, açık ve yeşil alan sistemi, ulaşım, erişilebilirlik ve mekânın etkin kullanılması, gerektiğinde koruma, sağlıklaştırma ve yenileme program, alan ve projelerinin etaplama esasları, alan kullanım dağılımı tablosu gibi hususlarda açıklamalara yer verilir.", aynı maddenin 5. fıkrasında "İmar planlarında, bu Yönetmelikte tanımlanan veya plan gösteriminde bulunan kullanımlardan birden fazla mekânsal kullanımın aynı alanda bir arada bulunması durumunda uygulamaya yönelik alan kullanım oranları, otopark, yeşil alan ve benzeri sosyal ve teknik altyapı kullanımlarına ilişkin detaylar ile gerektiğinde bağımsız bölüm sayısı, plan raporu ve plan notlarında ayrıntılı olarak açıklanır.", imar planı ilkeleri başlıklı 21. maddesinin 10. fıkrasında da "İmar planlarında Ticaret+Konut, Ticaret+Turizm+Konut, Turizm+Ticaret karma kullanım alanlarında konut kullanımına da yer verilmesi halinde, konut kullanım oranları belirtilerek, konut kullanımının gerektirdiği sosyal ve teknik altyapı alanlarının ayrılması zorunludur. İmar planlarında konutun yer aldığı karma kullanımlarda konut kullanım oranının belirtilmediği hallerde en fazla % 30 konut kullanabileceği varsayılır." hükümleri yer almaktadır.
    Özelleştirme programındaki kuruluşlara ait veya özelleştirilmek üzere özelleştirme programına alınan arsa ve arazilerde ilgili kuruluşlardan gerekli görüş alınmak suretiyle her ölçekteki imar planı değişikliklerini yapmak Özelleştirme Yüksek Kurulunun yetkisinde olmakla beraber; bu planların çevre ve imar bütünlüğünü bozmayacak şekilde yapılması gerektiği kuşkusuzdur.
    Bu kapsamda, yukarıda yer verilen hükümler uyarınca, uyuşmazlıkta, ticaret+konut olarak belirlenen kullanım içerisinde toplam emsalin en çok %75'lık kısmının konut alanı olarak kullanılabileceğine yönelik plan notu da göz önünde bulundurulduğunda, dava konusu imar planları hazırlanırken, alanda yaşaması öngörülen nüfus yoğunluğunun hesap edilmesi, buna göre gereken sosyal donatı miktarının değerlendirilmesi ve bu nüfusun getireceği ulaşım ve trafik yükü ile etkilerinin ortaya konulması gerekmektedir.
    Dosyadaki bilgi ve belgelerin değerlendirilmesinden, bölgeye ilişkin önceki planlar ile dava konusu planlar arasında yapılaşma koşullarında önemli bir değişiklik olmamakla beraber alan kullanımı kararlarında ticaret kullanımlarına konut kullanımının da eklendiği, bununla birlikte konut ve ticaret kullanımlarının toplam yapılaşacak alandaki oranlarının kesin biçimde belirlenmediği, getirilen kullanım kararı sonucu, gelecekte bu alanda yaşaması öngörülen nüfus yoğunluğuna ilişkin herhangi bir bilgi ya da belgenin bulunmadığı, dolayısıyla mevzuat ile öngörülen standartlara uygun olarak sosyal donatı alanı belirlenip belirlenmediğinin ortaya konulamadığı, ticaret başlığı altında birbiriyle ve konut alanlarıyla bağdaşmayacak çok çeşitli kullanımlara yer verildiği, önerilen ulaşım bağlantılarının planlanmasına ilişkin parçacı yaklaşımın ulaşım ve trafik planlama ilkeleriyle ve şehircilik ilkeleriyle bağdaşmadığı anlaşılmakla, dava konusu plan değişikliklerinde şehircilik ilkeleri, planlama esasları ve kamu yararına uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
    Açıklanan nedenlerle, dava konusu Ankara ili, Yenimahalle ilçesi, ... Mahallesi, ... ada, ..., ..., ..., ... ve ... parsel, ... ada, ... parsel ve ... ada, ... parsel ile ... Mahallesi, ... ada, ... ve ... parsel sayılı taşınmazlara yönelik olarak 28.06.2021 tarihli, 4184 sayılı Cumhurbaşkanı kararıyla onaylanan ve 29.06.2021 tarihli, 31526 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 1/25000 ölçekli Başkent Ankara Nazım İmar Planı değişikliği, 1/5000 ölçekli nazım imar planı değişikliği ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliğinin iptaline karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 20/A ve 27. maddeleri uyarınca dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:

    İNCELEME VE GEREKÇE :

    MADDİ OLAY :
    Mülkiyeti Karayolları Genel Müdürlüğü ile Hazineye ait Ankara ili, Yenimahalle ilçesi, ... Mahallesi, ... ada, ..., ..., ..., ... ve ... parsel, ... ada, ... parsel ve ... ada, ... parsel ile ... Mahallesi, ... ada, ... ve ... parsel sayılı taşınmazlar, ... tarihli, ... sayılı büyükşehir belediye meclisi kararıyla kabul edilen 1/25.000 ölçekli 2023 Başkent Ankara Nazım İmar Planında kamu kurum ve kuruluşları kullanımına, ... tarihli, ... sayılı büyükşehir belediye meclisi kararıyla kabul edilen 1/5000 ölçekli nazım imar planında ise bölge parkı ve spor alanı kullanımına ayrılmıştır.
    Özelleştirme Yüksek Kurulunun 20.11.2012 tarihli, 164 sayılı kararı ile dava konusu taşınmazlar özelleştirme kapsamına alınmıştır.
    Önceki imar planında kamu kurum ve kuruluşları kullanımına ayrılan uyuşmazlık konusu taşınmazlardan ... ada, ... ve ... parsel, ... ada, ... parsel, ... ada, ... parsel ve ... ada, ... ve ... sayılı taşınmazlar, özelleştirme kapsamına alınmasının ardından Özelleştirme Yüksek Kurulunun ... tarihli, ... sayılı kararı ile onaylanan 1/5000 ölçekli nazım imar planı değişikliği ile kentsel servis alanı, bölge parkı ve spor alanı kullanımına alınmış, anılan 1/5000 ölçekli nazım imar planı değişikliğinin iptali istemiyle TMMOB Şehir Plancıları Odası Ankara Şubesi tarafından açılan davada Danıştay Altıncı Dairesinin 11/09/2015 tarihli, E:2014/1, K:2015/5154 sayılı kararıyla plan değişikliğinin iptaline karar verilmiş, bu karar Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 03/03/2016 tarihli, E:2016/547, K:2016/658 sayılı kararıyla onanmıştır. Bu iptal kararının gerekçesi, parsellerin 1/25.000 ölçekli nazım imar planında kamu kurum ve kuruluşları alanı olarak belirlenmesine karşın, üst ölçekli planda değişikliğe gidilmeksizin, 1/5000 ölçekli nazım imar planı değişikliğinde kentsel servis alanı, bölge parkı ve spor alanı olarak belirlenmesi, dolayısıyla dava konusu planın üst ölçekli plana aykırı olması ve planda kentsel servis alanı lejantı içerisinde yapılabileceği belirtilen kullanımların birbirinden çok farklı fonksiyonlar barındırması nedeniyle kesin bir açıklık içermemiş olmasıdır.
    Yukarıda anılan iptal kararı sonucunda alanın plansız kalması nedeniyle ve yargı kararının gereğinin yerine getirilmesi için Özelleştirme Yüksek Kurulunun 26.09.2016 tarihli, 51 sayılı kararı ile onaylanan 1/25.000 ölçekli nazım imar planı değişikliği ile uyuşmazlık konusu alan merkezi iş alanı, 1/5000 ölçekli nazım imar planı ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliği ile E:2.20, Taks:0.60, hmax:serbest ticaret alanı, park ve 25 metre genişliğinde yol kullanımına ayrılmıştır. Anılan bu planın iptali istemiyle açılan herhangi bir dava bulunmamaktadır.
    Dava konusu taşınmazların bulunduğu alan, bir önceki 17.01.2018 tarihli, 2018/5 sayılı Özelleştirme Yüksek Kurulu kararı ile onaylanan 1/25.000 ölçekli nazım imar planı değişikliği ile kentsel gelişme alanı, 1/5000 ölçekli nazım imar planı değişikliği ile ticaret+konut, park ve 25 metre genişliğinde yol, 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliği ile E:2.20, Taks:0,60, hmax:serbest ticaret+konut, park ve 25 metre genişliğinde yol kullanımına ayrılmış, bu planların iptali istemiyle davacı tarafından Danıştay Altıncı Dairesinin E:2018/3303 sayısına kayıtlı dava devam ederken davalılar tarafından sosyal kültürel tesis alanlarının artırılması amacıyla yapıldığı belirtilen dava konusu planlar onaylanmıştır.
    Dava konusu taşınmazların bulunduğu alan, dava konusu 28.06.2021 tarihli, 4184 sayılı Cumhurbaşkanı kararıyla onaylanan 1/25000 ölçekli Başkent Ankara Nazım İmar Planı değişikliği ile orta yoğunlukta gelişme konut alanı ve 25 metre genişliğinde yol kullanımına ayrılmış, 1/5000 ölçekli nazım imar planı değişikliği ile önceki plandaki ticaret+konut alanı, alanın doğusundan batısına, park alanı ise alanın batısından doğusuna kaydırılmış, alanın güneydoğusuna kültürel tesis alanı, teknik altyapı alanı ve eğitim alanı fonksiyonları getirilmiş, kültürel tesis alanı ve teknik altyapı alanı ile eğitim alanı arasından 10 metre genişliğinde yol geçirilmiş, dava konusu 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliği ile önceki plandaki ticaret+konut alanı, alanın doğusundan batısına kaydırılmış ve ticaret+konut alanında E:2, hmax:15 kat olarak belirlenmiş, park alanı ise alanın batısından doğusuna kaydırılmış, alanın güneydoğusuna kültürel tesis alanı, teknik altyapı alanı ve özel eğitim alanı fonksiyonları getirilmiş, kültürel tesis alanı ve teknik altyapı alanı ile kuzeyindeki park alanı arasından 7 metre genişliğinde, güneyindeki özel eğitim alanı arasından ise 10 metre genişliğinde yol geçirilmiştir.

    İLGİLİ MEVZUAT:
    4046 sayılı Özelleştirme Uygulamaları Hakkında Kanununun 1. maddesinde:" Bu Kanunun amacı; A) Bu maddede belirtilen ve Kanunun uygulanmasında "kuruluş" adı ile anılacak olan;
    a) İktisadi devlet teşekküllerinin, bunların müessese, bağlı ortaklık, işletme, işletme birimleri ile varlıklarının ve iştiraklerindeki kamu paylarının,
    b) Kamu iktisadi teşebbüsleri statüsü dışında kalmakla beraber sermayesinin tamamı veya yarısından fazlası devlete ve/veya diğer kamu tüzelkişilerine ait olan ticari amaçlı kuruluşlardaki kamu payları ile bu kuruluşlara ait müessese, bağlı ortaklık, işletme, işletme birimleri ve varlıklarının, iştiraklerindeki kamu paylarının,
    c) Devletin diğer iştiraklerindeki kamu payları ile Hazineye ait payların,
    d) Genel ve katma bütçeli idareler ile bunlara bağlı döner sermayeli kuruluşların ve kamu iktisadi teşebbüslerinden kamu iktisadi kuruluşlarının gördükleri kamu hizmetleri ile doğrudan doğruya ilgili olmayan varlıklarının ve iştiraklerindeki paylarının,
    e) Belediye ve il özel idarelerine ait ticari amaçlı kuruluşlar ile pay oranlarına bakılmaksızın her türlü iştiraklerindeki paylarının,
    f) Genel ve katma bütçeli idarelerle bunlara bağlı döner sermayeli kuruluşların, mal ve hizmet üretim birimleri ve varlıkları (baraj, gölet, otoyol, yataklı tedavi kurumları, limanlar ve benzeri diğer mal ve hizmet üretim birimleri) ile bu Kanunun 35 inci maddesinin (B) fıkrasında belirtilen kamu iktisadi kuruluşlarının temel kuruluş amaçlarına uygun mal ve hizmet üretim birimlerinin işletilmesi haklarının, ekonomide verimlilik artışı, kamu giderlerinde azalma sağlamak, Hazineye ait taşınmazları değerlendirmek suretiyle kamuya gelir elde etmek gerekçelerinden birisi ile özelleştirilmelerine ilişkin esasları düzenlemektir. "kuralına yer verilmiştir.
    3194 sayılı İmar Kanununun "İmar Planlarında Bakanlığın Yetkisi"ni düzenleyen 9. maddesine 4046 sayılı Kanunun 41. maddesiyle eklenen 2. fıkrada: "Belediye hudutları ve mücavir alanlar içerisinde bulunan ve özelleştirme programına alınmış kuruluşlara ait arsa ve arazilerin, ilgili kuruluşlardan (Belediye) gerekli görüş alınarak çevre imar bütünlüğünü bozmayacak (Ek ibare: 03/04/1997 - 4232/4 maddesi) imar tadilatları ve mevzi imar planlarının ve buna uygun imar durumları; Özelleştirme İdaresi Başkanlığınca hazırlanarak Özelleştirme Yüksek Kurulunca onaylanmak suretiyle yürürlüğe girer ve ilgili Belediyeler bu arsa ve arazilerin imar fonksiyonlarını 5 yıl değiştiremezler. (Ek ibare: 03/04/1997 - 4232/4 maddesi) ilgili belediyeler görüşlerini onbeş gün içinde bildirir." hükmüne yer verilmiştir.
    Anılan Yasa'nın Ek-3. maddesinde: "Özelleştirme programındaki kuruluşlara ait veya kuruluş lehine irtifak ve/veya kullanım hakkı alınmış arsa ve araziler ile özel kanunları uyarınca özelleştirilmek üzere özelleştirme programına alınan arsa ve arazilerin, 3621 sayılı Kıyı Kanunu veya 2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanunu kapsamında kalan yerler dahil olmak üzere genel ve özel kanun hükümleri kapsamında yer alan tüm alanlarda imar planlarını yapmaya ve onaylamaya yetkili olan kurum veya kuruluşlardan görüş alınarak çevre imar bütünlüğünü bozmayacak her tür ve ölçekte plan, imar planı ile değişiklik ve revizyonları müellifi şehir plancısı olmak üzere Başbakanlık Özelleştirme İdaresi Başkanlığınca yapılarak veya yaptırılarak Özelleştirme Yüksek Kurulunca onaylanmak ve Resmi Gazetede yayımlanmak suretiyle kesinleşir (İptal ibare: Anayasa Mahkemesi'nin 09/06/2011 tarih ve 2008/87 E, 2011/95 K. sayılı Kararı ile.) yürürlüğe girer. İlgili kuruluşlar bu madde kapsamında yapılan planları devir tarihinden itibaren beş yıl süreyle değiştiremezler. Bu süre içerisinde imar planlarına ilişkin olarak, verilecek mahkeme kararlarının gereklerinin yerine getirilmesini teminen yapılacak imar planı değişikliğine ilişkin iş ve işlemler Özelleştirme İdaresi Başkanlığınca bu maddede belirtilen usul ve esaslara göre gerçekleştirilir. İlgili kuruluşlar görüşlerini onbeş gün içinde bildirirler. Bu madde kapsamında yapılan her ölçekteki plan ve imar planlarında 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununun 17 nci maddesinin (a) bendinin ikinci ve sekizinci paragrafındaki hükümler uygulanmaz. Özelleştirme sürecinde ihtiyaç duyulması halinde, bu planlara göre yapılacak imar uygulamasına ilişkin parselasyon planları Özelleştirme İdaresi Başkanlığı tarafından yapılır veya yaptırılır. Bu parselasyon planları Özelleştirme İdaresi Başkanlığınca onaylanır (İptal ibare: Anayasa Mahkemesi'nin 09/06/2011 tarih ve 2008/87 E, 2011/95 K.sayılı Kararı ile.) Bu planlara göre yapılacak yapılarda her türlü ruhsat ve diğer belgeler ile izinler, ilgili mevzuat çerçevesinde yetkili kurum ve kuruluşlarca verilir." kuralı bulunmaktadır.
    3194 sayılı İmar Kanununun 5. maddesinin işlem tarihinde yürürlükte olan halinde nazım imar planı; varsa bölge veya çevre düzeni planlarına uygun olarak halihazır haritalar üzerine, yine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak çizilen ve arazi parçalarının; genel kullanış biçimlerini, başlıca bölge tiplerini, bölgelerin gelecekteki nüfus yoğunluklarını, gerektiğinde yapı yoğunluğunu, çeşitli yerleşme alanlarının gelişme yön ve büyüklükleri ile ilkelerini, ulaşım sistemlerini ve problemlerinin çözümü gibi hususları göstermek ve uygulama imar planlarının hazırlanmasına esas olmak üzere düzenlenen, detaylı bir raporla açıklanan ve raporuyla beraber bütün olan plan olarak, uygulama imar planı ise; tasdikli halihazır haritalar üzerine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak nazım imar planı esaslarına göre çizilen ve çeşitli bölgelerin yapı adalarını, bunların yoğunluk ve düzenini, yolları ve uygulama için gerekli imar uygulama programlarına esas olacak uygulama etaplarını ve diğer bilgileri ayrıntıları ile gösteren plan olarak tanımlanmıştır.
    3194 sayılı Yasanın 6. maddesinin işlem tarihinde yürürlükte olan halinde, planlar kapsadıkları alan ve amaçları açısından bölge planları ve imar planları olarak iki ana kategoriye ayrılmış, imar planları da uygulamaya esas olan uygulama imar planları ve bu planın hazırlanmasındaki temel hedefleri, ilkeleri ve arazi kullanım kararlarını belirleyen nazım imar planları olarak sınıflandırılmıştır. Anılan Yasanın 8. maddesinde ise alt ölçekli planların üst ölçekli planlarda belirlenen planlama ana ilkelerine, stratejilerine ve kararlarına uyumlu olması zorunluluğu getirilmiştir.

    HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
    Dava konusu taşınmazların bulunduğu alan, 17.01.2018 tarihli, 2018/5 sayılı Özelleştirme Yüksek Kurulu kararı ile onaylanan önceki 1/25.000 ölçekli nazım imar planı değişikliği ile kentsel gelişme alanı, 1/5000 ölçekli nazım imar planı değişikliği ile ticaret+konut, park ve 25 metre genişliğinde yol, 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliği ile E:2.20, Taks:0,60, hmax:serbest ticaret+konut, park ve 25 metre genişliğinde yol kullanımına ayrılmış, bu planların iptali istemiyle davacı tarafından açılan davanın, Danıştay Altıncı Dairesinin 22/09/2021 tarihli, E:2018/3303, K:2021/9918 sayılı kararı ile; "Davaya konu taşınmazların bulunduğu alanda imar planı yapma yetkisinin Özelleştirme Yüksek Kuruluna ait olduğu, imar planı değişiklikleri yapılırken ilgili kurum ve kuruluşların görüşlerinin alındığı, 1/25000, 1/5000 ve 1/1000 ölçekli imar planı değişikliklerinin üst ölçekli planlara aykırılık oluşturmadığı, çevre ve imar bütünlüğü yönünden değerlendirildiğinde ise; 3194 sayılı yasanın 9. maddesinin 2. fıkrasında verilmiş olan yetkiye istinaden Özelleştirme Yüksek Kurulunca yalnızca dava konusu parseller ile sınırlı bir alana ilişkin imar planı değişikliği yapıldığı, 2016 yılında onaylanan ve yargı yerince verilmiş bir iptal kararı bulunmayan plan değişiklikleri ile dava konusu plan değişiklikleri arasında uyuşmazlık konusu alanın yapılaşma şartları ve kullanım kararları açısından bir farklılık bulunmadığı, sadece 2016 yılında onaylanan planlarla getirilen ticaret kullanımının yanına dava konusu plan değişiklikleri ile konut kullanımının da eklendiği, çevresinde yüksek yoğunluklu konut alanlarının bulunduğu bir alanda ticaret ve konut kullanımının bir arada bulunmasında planlama esasları açısından bir sakınca bulunmadığı, diğer taraftan birkaç parselle sınırlı olarak yapılan bu değişikliğin sosyal ve teknik alt yapı dengesini etkileyecek oranda olmadığı, bu nedenlerle çevre imar bütünlüğünün bozulmadığı, dava konusu planlarla genişletilen ve yeni öngörülen yolun daha rahat bağlantı sağlayacağı, dava konusu imar planı değişikliklerinde şehircilik ilkelerine, planlama esaslarına ve kamu yararına aykırılık bulunmadığı sonucuna varıldığı" gerekçesiyle reddine karar verilmiştir.
    Uyuşmazlık konusu taşınmazların bulunduğu alanın, önceki imar planı değişikliklerinin iptali istemiyle davacı tarafından açılan ve yukarıda yer verilen dava devam ederken, 28.06.2021 tarihli, 4184 sayılı Cumhurbaşkanı kararıyla onaylanan dava konusu 1/25000 ölçekli Başkent Ankara Nazım İmar Planı değişikliği ile taşınmazların orta yoğunlukta gelişme konut alanı ve 25 metre genişliğinde yol kullanımına ayrıldığı, 1/5000 ölçekli nazım imar planı değişikliği ile önceki plandaki ticaret+konut alanının, alanın doğusundan batısına, park alanının ise alanın batısından doğusuna kaydırıldığı, alanın güneydoğusuna kültürel tesis alanı, teknik altyapı alanı ve eğitim alanı fonksiyonlarının getirildiği ve kültürel tesis alanı, teknik altyapı alanı ile eğitim alanı arasından 10 metre genişliğinde yol geçirildiği, dava konusu 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliği ile önceki plandaki ticaret+konut alanının, alanın doğusundan batısına kaydırıldığı ve ticaret+konut alanında E:2, hmax:15 kat olarak belirlendiği, park alanının ise alanın batısından doğusuna kaydırıldığı, alanın güneydoğusuna kültürel tesis alanı, teknik altyapı alanı ve özel eğitim alanı fonksiyonlarının getirildiği, kültürel tesis alanı ve teknik altyapı alanı ile kuzeyindeki park alanı arasından 7 metre genişliğinde, güneyindeki özel eğitim alanı arasından ise 10 metre genişliğinde yol geçirildiği anlaşılmıştır.
    Bu durumda, davaya konu taşınmazların bulunduğu alanda imar planı yapma yetkisinin Özelleştirme İdaresi Başkanlığına ve Cumhurbaşkanlığına ait olduğu, dava konusu imar planı değişiklikleri yapılırken ilgili kurum ve kuruluşların görüşlerinin alındığı, dava konusu 1/1000 uygulama imar planı değişikliğinin 1/5000 ölçekli nazım imar planı değişikliğine, 1/5000 ölçekli nazım imar planı değişikliğinin ise 1/25000 ölçekli nazım imar planı değişikliğine uygun olduğu, 3194 sayılı yasanın 9. maddesinin 2. fıkrasında verilmiş olan yetkiye istinaden Özelleştirme İdaresi Başkanlığı ve Cumhurbaşkanlığınca yalnızca dava konusu parseller ile sınırlı bir alana ilişkin imar planı değişikliği yapıldığı, hukuka uygun olduğu yargı kararıyla sabit olan önceki imar planlarına göre ticaret ve konut alanlarında emsalin 2,20'den, 2'ye düşürüldüğü, serbest olan yüksekliğin maksimum 15 kat ile sınırlandırıldığı, alanda yapı yoğunluğu ve yüksekliğinin azaltıldığı, sosyal ve teknik altyapı alanlarının artırıldığı, çevresinde yüksek yoğunluklu konut alanlarının bulunduğu bir alanda ticaret ve konut kullanımının bir arada bulunmasında planlama esasları açısından bir sakınca bulunmadığı, diğer taraftan birkaç parselle sınırlı olarak yapılan bu değişikliğin sosyal ve teknik alt yapı dengesini etkileyecek oranda olmadığı, bu nedenlerle çevre imar bütünlüğünün bozulmadığı, dava konusu planlarla öngörülen yolların daha rahat bağlantı sağlayacağı, dava konusu imar planı değişikliklerinde şehircilik ilkelerine, planlama esaslarına ve kamu yararına aykırılık bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır.

    KARAR SONUCU :
    Açıklanan nedenlerle;
    1. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun "İvedi yargılama usulü" başlıklı 20/A maddesi kapsamında kalan DAVANIN REDDİNE,
    2. Ayrıntısı aşağıda gösterilen ... TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
    3. Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca ... TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı idarelere verilmesine,
    4. Posta gideri avansından artan tutarın kararın kesinleşmesinden sonra davacıya iadesine,
    5. 2577 sayılı Kanunun 20/A maddesinin 2. fıkrasının (g) bendi uyarınca, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 gün içerisinde Danıştay Dava Daireleri Kuruluna temyiz yolu açık olmak üzere 26/05/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi