MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : Mahkumiyet

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1932 doğumlu olan şikayetçinin suç tarihinde yaşlılık maaşını çekmek amacıyla Diyarbakır İl Merkezinde bulunan...Bankası Yenişehir Şubesine gittiği, burada sıra beklediği esnada şikayetçinin yanına gelen sanığın “dayı sen otur, ben senin işlemleri yürüteyim” dediği ve şikayetçinin banka kartını alarak 500 TL yaşlılık maaşını çektiği, bilahare para çekme işlemine ilişkin dekontu şikayetçiye imzalatıp banka görevlisine teslim eden sanığın şikayetçinin parasını vermeden bankoda oyalanması üzerine şikayetçinin parasını istediği, sanığın “parayı iade ettim, maaşını Bağlar Postanesindeki PTT Bank’tan alacakmışız” diyerek şikayetçiyi kandırdığı, daha sonra şikayetçi ile birlikte Bağlar Postanesine gitmek üzere bankadan ayrılan sanığın bir ara şikayetçinin dalgınlığından faydalanarak ortadan kaybolduğu, bu şekilde sanığın üzerine atılı “dolandırıcılık” suçunu işlediğinin iddia edildiği somut olayda;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-Sanığın kovuşturma aşamasında alınan ifadesinde; olaydan sonra ailesinin şikâyetçiden aldığı parayı iade etmek suretiyle şikâyetçinin zararını giderdiklerini iddia etmesi, mahkemece bu hususun şikayetçiden sorulmak suretiyle araştırılmamış olması karşısında; sanığın şikayetçinin zararını giderip gidermediği, gidermiş ise ne zaman giderdiği, kısmi ödeme var ise şikayetçinin sanık hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmasına rızasının bulunup bulunmadığı hususları tespit edildikten sonra sonucuna göre sanık hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılması gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
2-Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 19/06/2007 tarih ve 2007/10-108 Esas, 2007/152 Karar sayılı ilamında da belirtildiği gibi yasa koyucunun ayrıca adli para cezası öngördüğü suçlarda, hapis cezasının alt sınırdan tayini halinde mutlak surette adli para cezasının da alt sınırdan tayini gerektiği yönünde bir zorunluluk bulunmamakta ise de, yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin adli para cezasının alt sınırın üzerinde 30 gün olarak tayin edilmesi,
3-5237 sayılı TCK"nın 53/1. maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarının uygulanması bakımından, Anayasa Mahkemesi"nin 24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08/10/2015 tarih, 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı iptal kararının uygulanması zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 10/12/2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.