1. Hukuk Dairesi 2019/1448 E. , 2019/2327 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL-BEDEL
Anayasa Mahkemesi"nin 19.09.2018 tarih ve 2015/6160 başvuru numaralı kararı ile, red sebebi ortak olan davada her bir davalı lehine ayrı ayrı hükmedilen vekalet ücret yönünden Anayasanın 36. maddesinde güvence altına alınan mahkemeye erişim hakkının ihlal edildiğine karar verilip, ihlale yol açan mahkeme kararının ortadan kaldırılarak aleyhine vekalet ücretlerine hükmedilen davacılardan sadece ..."nın bireysel başvuruda bulunduğu dikkate alınarak kendini vekille temsil ettiren davalılar yararına başvurucunun tek bir vekalet ücretinin sorumluluğuna ilişkin yeni bir karar verilmesi gereğine değinildiği anlaşılmakla dosyanın incelenmesine geçildi.
-KARAR-
Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde bedel isteğine ilişkindir.
Davacılar, ortak mirasbırakanları ...’nin zilyedi olduğu bir kısım taşınmazlarını mirasçılardan mal kaçırma amacıyla ve muvazaalı olarak, kızı olan ... ile damadı ..."a satış suretiyle temlik ettiğini, gerçekte bağış yapıldığını, kadastroca bu taşınmazların ... ada ..., ..., ..., ... ve ... sayılı parseller olarak tespit edildiğini ileri sürerek, tapu iptal ve tescil, olmadığı takdirde bedelin tahsilini istemişlerdir.
Davalılar ..., ..., ... ve ..., davayı kabul etmişler; diğer davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, satış işlemlerinin üzerinden uzun zaman geçtiği, dava tarihine kadar bu senetlerin sahteliğine ilişkin herhangi bir iddiada bulunulmadığı, bu zamana kadar taşınmazların davalı ... tarafından kullanıldığı ve bu konuda herhangi bir ihtilaf yaşanmadığı, kadastro tespitine davacılar tarafından itiraz edilmediği, ... parselin ise taraflarla ilgisi bulunmayan İse ... adına kayıtlı olduğu gerekçesiyle ... parsel yönünden husumet yokluğundan, diğer parseller yönünden esastan davanın reddine ilişkin verilen kararın Dairece, 05.03.2014 tarih ve 2013/18201 Esas, 2014/5025 Karar ile onandığı, yine Dairenin 18.02.2015 tarih ve 2014/18036 Esas, 2015/2395 Karar sayılı kararı ile karar düzeltme isteminin reddine karar verilerek 18.02.2015 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır.
Hemen belirtmek gerekir ki, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi"nin 3/2. maddesinde; "Müteselsil sorumluluk da dahil olmak üzere, birden fazla davalı aleyhine açılan davanın reddinde, ret sebebi ortak olan davalılar vekili lehine tek, ret sebebi ayrı olan davalılar vekili lehine ise her ret sebebi için ayrı ayrı avukatlık ücretine hükmolunur." hükmü yer almaktadır.
Somut olayda; davanın tek başvuru harcı alınarak terditli açıldığı ve sonuçlandırıldığı, lehlerine ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilen davalı ... ve ..., her ne kadar kendilerini ayrı ayrı vekillerle temsil ettirmişler ise de, ret sebebi ortak olan ve davayı avukatları aracılığı ile takip eden anılan davalılar yararına yukarıda belirtilen Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 3/2. maddesi uyarınca tek bir avukatlık ücretine hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde her bir davalı için ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmiş olması doğru değildir.
Ne var ki, anılan hususun yeniden yargılama yapılmasını geretirmediği ve Anayasa Mahkemesi kararının yalnızca başvurucu davacı ... yönünden hüküm ifade edeceği, haklarında hüküm kesinleşen diğer davacıların durumunu etkilemeyeceği gözetildiğinde mahkeme hükmünün vekalet ücretine ilişkin 4. ve 5. bentlerinin hüküm yerinden tamamen çıkartılarak, yerine "davalılar ... ve ... kendilerini vekille temsil ettirdiklerinden yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca davalı ... için belirlenen 17.217,95 TL vekalet ücreti ile davalı ... için belirlenen 17.217,95 TL vekalet ücretinin davacı ... dışındaki davacılardan müşterek ve müteselsilen tahsili ile bu davalılara verilmesine, davalılar ... ve ... icin A.A.Ü.T"nin 3/2 maddesi uyarınca tek vekalet ücreti olarak 17.217,95 TL. Üzerinden davacı ..."nın diğer davacılarla birlikte müşterek ve müteselsilen sorumlu olmak üzere bu miktarın tahsiline" cümlesinin yazılmasına, kararın düzeltilmiş bu hali ile ONANMASINA, kararın niteliği gereği harç alınmasına yer olmadığına, 01.04.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.