Abaküs Yazılım
8. Daire
Esas No: 2019/269
Karar No: 2022/3482
Karar Tarihi: 26.05.2022

Danıştay 8. Daire 2019/269 Esas 2022/3482 Karar Sayılı İlamı

Danıştay 8. Daire Başkanlığı         2019/269 E.  ,  2022/3482 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    SEKİZİNCİ DAİRE
    Esas No : 2019/269
    Karar No : 2022/3482


    TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Üniversitesi
    VEKİLİ : Av. …
    KARŞI TARAF(DAVACI) : …
    İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
    YARGILAMA SÜRECİ :
    Dava konusu istem: Bahçeşehir Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesinde tam zamanlı belirli süreli iş sözleşmesi ile … olarak görev yapan davacının, vize ve final sınavlarını kurallara aykırı olarak sözlü yaptığı, notlandırmada eşit ve adil davranmadığının şikayete konu olduğu ve mesai arkadaşları hakkında küçük düşürücü ifadeler kullanması nedeniyle çalışma huzurunu bozduğundan bahisle iş sözleşmesinin 09.06.2017 tarihi itibarıyla feshine ilişkin Mütevelli Heyet Başkanının … tarih ve … sayılı işleminin iptali, işlem nedeniyle yoksun kalınan maaş ve özlük hakları ile 15.000,00 TL manevi tazminatın yasal faiziyle birlikte ödenmesi istenilmiştir.
    İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararında; davacının sözleşmesinin feshedilmesine gerekçe olarak gösterilen sebepler bakımından herhangi bir soruşturma ve/veya inceleme yapılmaksızın ileri sürülen hususların doğrudan fesih sebebi olarak gösterildiği, salt bir kaç öğrencinin şikayet dilekçesine istinaden tesis edilen dava konusu işlemde hukuka ve hakkaniyete uyarlık bulunmadığı; davacı hakkında tesis olunan işlemin hukuka aykırı olması nedeniyle, Anayasa'nın 125. maddesinin son fıkrası uyarınca davacının işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal ve özlük haklarının idareye başvuru tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesi gerektiği; davacının dava konusu işlem nedeniyle duyduğu ileri sürülen acı ve üzüntünün, manevi tazminata hükmedilmesini gerektirecek nitelikte görülmediği gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline, işlem nedeniyle yoksun kalınan parasal ve özlük haklarının idareye başvuru tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine, 15.000 TL manevi tazminat isteminin reddine karar verilmiştir.
    Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge Mahkemesi … İdari Dava Dairesince; istinaf başvurusuna konu Mahkeme kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

    TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacının yüksek lisans diplomasının 11.08.2018 tarihi itibarıyla intihal nedeniyle iptal edildiği, görev itirazının mahkemece gerekçeli olarak karşılanmadığı, mahkeme kararında yer alan ''davacının işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklar'' ifadesinin belirsizlik taşıdığı, hali hazırda davacının başka bir yerde çalıştığı ileri sürülmektedir.
    KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : İstemin reddi gerektiği savunulmuştur.

    DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ … IN DÜŞÜNCESİ : Bölge İdare Mahkemesi kararının dava konusu işlemin iptaline ilişkin kısmının gerekçeli onanması, parasal ve özlük haklarına ilişkin kısmının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay Sekizinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, dosyanın tekemmül ettiği anlaşıldığından yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin işin gereği görüşüldü:

    İNCELEME VE GEREKÇE:
    MADDİ OLAY :
    Dava; Bahçeşehir Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesinde tam zamanlı belirli süreli iş sözleşmesi ile … olarak görev yapan davacının, vize ve final sınavlarını kurallara aykırı olarak sözlü yaptığı, notlandırmada eşit ve adil davranmadığının şikayete konu olduğu ve mesai arkadaşları hakkında küçük düşürücü ifadeler kullanması nedeniyle çalışma huzurunu bozduğundan bahisle iş sözleşmesinin 09.06.2017 tarihi itibarıyla feshine ilişkin Mütevelli Heyet Başkanının … tarih ve … sayılı işleminin iptali, işlem nedeniyle yoksun kalınan maaş ve özlük hakları ile 15.000,00 TL manevi tazminatın yasal faiziyle birlikte ödenmesi istemiyle açılmıştır.
    İLGİLİ MEVZUAT:
    Anayasanın 125. maddesinde; ''İdare, kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlüdür.'' kuralı yer almıştır.
    2547 sayılı Kanun ek 5. maddesinin 2. fıkrasında; ''Mütevelli heyet vakıf yükseköğretim kurumunun tüzelkişiliğini temsil eder. Vakıf yükseköğretim kurumlarının yöneticileri Yükseköğretim Kurulunun olumlu görüşü alınarak mütevelli heyet tarafından atanır. Mütevelli heyet; vakıf yüksek öğretim kurumu yöneticilerine uygun gördüğü ölçüde yetkilerini devredebilir. Yükseköğretim kurumunda görevlendirilecek yöneticiler ve öğretim elemanları ile diğer personelin sözleşmelerini yapar, atamalarını ve görevden alınmalarını onaylar, yükseköğretim kurumunun bütçesini onaylar ve uygulamaları izler, ayrıca vakıfca hazırlanan yönetmelik hükümlerine göre diğer görevleri yürütür.'' kuralı yer almıştır.
    31.12.2005 tarih ve 26040 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Vakıf Yükseköğretim Kurumları Yönetmeliği'nin ''Mütevelli heyet'' başlığını taşıyan 20. maddesinin 1. fıkrasında, ''Vakıf yükseköğretim kurumunun en yüksek karar organı olan mütevelli heyet, vakıf yükseköğretim kurumunun tüzel kişiliğini temsil eder.'' kuralı; aynı maddenin 4. fıkrasında, ''Mütevelli heyet, yükseköğretim kurumunda görevlendirilecek yöneticiler ve öğretim elemanları ile diğer personelin sözleşmelerini yapar, atamalarını, öğretim elemanı dışındaki personelin terfilerini ve görevden alınmalarını onaylar, yükseköğretim kurumunun bütçesini kabul eder ve uygulamaları izler. Öğrencilerden alınacak ücretleri tespit eder. Ayrıca Yükseköğretim Kurulu’nun olumlu görüşü alınmak suretiyle vakıfça hazırlanan yönetmelik hükümlerine göre diğer görevleri yürütür.'' kuralı; ''Akademik organlar'' başlığını taşıyan 21. maddesinde; ''Vakıflarca kurulacak yükseköğretim kurumlarındaki akademik organlar, devlet yükseköğretim kurumlarındaki akademik organlar gibi düzenlenir ve onların görevlerini yerine getirir. Bu konuda mütevelli heyetin yetkileri saklıdır. Vakıf üniversiteleri ve yüksek teknoloji enstitülerinin yöneticisi rektör, vakıf meslek yüksekokulunun yöneticisi müdürdür. Rektör ve senatonun dört yıl için seçeceği bir profesör, Üniversitelerarası Kurulun üyeleridir.'' kuralı yer almıştır.

    HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
    2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2. maddesinde "İdarî işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlâl edilenler tarafından açılan iptal davaları", idari dava türleri arasında sayılmış, böylece, mahkemelerce idari işlemin yargısal denetimi yapılırken, işlemin mevzuatla belirlenen makam veya merci tarafından tesis edilip edilmediğinin araştırılacağı kurala bağlanmıştır.
    Bir kamu görevlisi, kurul ya da organın idare adına karar verebilme ve işlem tesis edebilme gücü olarak tanımlanan yetki, idari işlemin kurucu unsuru olup, yargısal denetim yapılırken ilk önce işlemin yetki unsurunun hukuka uygun olup olmadığı incelenmektedir. Bir kişi, kurul ya da organın herhangi bir idari işlem bakımından yetkili kabul edilebilmesi için hukuka uygun şekilde görevlendirilmiş yani yetkilendirilmiş olması gereklidir. İdare hukukundaki kanunilik ilkesi gereğince, bir hukuk kuralı ile verilmeyen yetki kullanılarak tesis edilen işlem, hukuka aykırı olacaktır.
    Yargı mercilerince yetki unsurunda sakatlık tespit edildiği takdirde işlemin diğer unsurlar bakımından incelenmesine olanak bulunmamaktadır. Bununla birlikte yetki unsuru, kamu düzeniyle ilgili olduğundan, idari yargı mercileri, kanun yolu incelemeleri dahil, davanın hangi safhası olursa olsun yetki unsurunda sakatlık tespit ettikleri takdirde işlemin iptaline karar vermek zorundadırlar.
    Yüksek yargı içtihatlarında; yetki kurallarının dar ve kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle, idarenin yetki kurallarına sıkı bir şekilde uymak zorunda olduğu, yetki kullanımının tercihe, keyfe ve takdire bağlı olmadığı, yetki kullanımındaki usulsüzlüklerin, fonksiyon gaspı, yetki gaspı veya yetki tecavüzü hallerini meydana getireceği, kural olarak yetkinin bizzat kullanılacağı, kanun tarafından oluşturulan yetki düzeninin, yine kanun tarafından izin verilmediği sürece, idare veya o yetkiyi kullanmak ile yükümlendirilmiş makamlarca değiştirilemeyeceği, yetki devrinin Kanunun açıkça izin verdiği durumlarda yapılabileceği, bir makamın yetkisinin başka bir kişiye devredilebilmesi için yetki devri konusunda da mevzuatla yetkili kılınması gerektiği, zira yasa koyucu tarafından belli bir yetkiyi kullanma gücü ile donatılmış bir makamın, yasa koyucunun iradesi hilafına, kanunda açık bir düzenleme bulunmaksızın, bu yetkisini başka bir makama devretmesinin, yetki devredilen makamı yetkili kılmadığı gibi, hem yetki devrine ilişkin işlemin hem de bu yöntemle yapılan yetki devrine dayanılarak tesis edilen işlemlerin hukuka aykırı hale geleceği, yetkisiz kişi, kurul ya da organın yaptığı işlemin, sonradan yetkili makam tarafından kabul edilmesi veya icazet verilmesi yoluyla o işlemin hukuka uygun hale dönüştürülemeyeceği, istikrarlı şekilde vurgulanmaktadır.
    2547 sayılı Kanunun ek 5. maddesi gereği, vakıf yükseköğretim kurumunda görevlendirilecek yöneticiler ve öğretim elemanları ile diğer personelin sözleşmelerinin yapılması, atamaları ve görevden alınmalarının onaylanması mütevelli heyetince yapılacak olup; mütevelli heyet, vakıf yüksek öğretim kurumu yöneticilerine uygun gördüğü ölçüde yetkilerini devredebilecektir.
    Yükseköğretim mevzuatında; mütevelli heyetin yetkilerini mütevelli heyet başkanına devredebileceğine ilişkin açık bir düzenleme yer almamaktadır. Bununla birlikte, mütevelli heyetin, yetkilerini mütevelli heyet başkanına devri, heyetin fiilen işlememesi sonucunu doğuracağından, bu yönde bir yetki devrinin kabulüne imkan bulunmamaktadır.
    Bakılan davada; davacının iş sözleşmesinin feshedilmesine ilişkin dava konusu işlemin mütevelli heyetin onayı ile tesis edilmediği gibi mütevelli heyetçe kullanılabilecek bu yetkinin vakıf yüksek öğretim kurumu yöneticilerine devredildiğine ilişkin mütevelli heyet kararı da dosyada bulunmamaktadır.
    Her ne kadar; Mahkemece dava konusu işlemin mütevelli heyetçe kendisine yetki devri yapılan mütevelli heyet başkanı tarafından tesis edilmesinin mümkün olduğu kabul edilerek, dava konusu işlemin esası değerlendirilmişse de, 2547 sayılı Kanunun ek 5. maddesi uyarınca, davacının iş sözleşmesinin feshedilmesine ilişkin dava konusu işlemin, mütevelli heyet onayı ile veya mütevelli heyetin yetkisini devrettiği vakıf yüksek öğretim kurumu yöneticisi tarafından tesis edilmesi gerektiği açıktır.
    Bu bakımdan; mütevelli heyet başkanı tarafından tesis edilen dava konusu işlemin yetki unsuru yönünden hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle iptal edilmesi gerektiğinden, İstinaf Mahkemesi kararının bu kısmının sonucu itibarıyla hukuka uygun olduğu anlaşılmıştır.
    İstinaf Mahkemesi kararının, dava konusu işlem nedeniyle yoksun kalınan parasal ve özlük haklarının idareye başvuru tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte ödenmesi kısım yönünden;
    İdari yargılama hukukunun temel ilkeleri ve yerleşik yargı içtihatları gereği; idari yargı mercilerince verilen iptal kararları, geriye yürür ve idari işlemi tesis edildiği andan itibaren hiç tesis edilmemiş gibi ortadan kaldırır. İptal edilen işlem hiç yapılmamış sayıldığı için ilgilinin, işlem nedeniyle uğradığı parasal ve özlük hak kayıplarının karşılanması gerekmektedir.
    Belirli süreli iş sözleşmelerinin feshedilmesine ilişkin işlemlerin, yetki unsuru yönünden hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle idari yargı mercilerince iptal edilmesi durumunda, yetkili idari makam ya da organ tarafından, yeniden bir karar alınması gerekmektedir. İptal kararının hukuksal sonucu olarak yetki yönünden hukuka aykırı bulunan sözleşmenin feshedilmesi işlemi ortadan kalmış olsa da, idare ile ilgili arasındaki belirli süreli iş sözleşmesi sonlandırıldığından, ilgili parasal ve özlük haklarını yetkisiz makamın tesis ettiği işlem nedeniyle alamamış olmaktadır. Diğer bir anlatımla, idari yargı merci tarafından, sözleşmenin feshedilmesi işleminin esasına ilişkin bir değerlendirme yapılmamakla birlikte, belirli süreli iş sözleşmesini feshetme konusunda yetkili olan makamın bir iradesi bulunmaksızın, yetkisiz makam tarafından tesis edilen işlemin, sözleşme ilişkisini sona erdirmesi nedeniyle ilgili parasal ve özlük haklarından mahrum kalmaktadır. Bu nedenle belirli süreli iş sözleşmelerinin feshedilmesine ilişkin işlemlerin yetki yönünden hukuka aykırı bulunarak yargı kararıyla iptal edilmesi durumunda, bu işlem nedeniyle ilgilinin uğramış olduğu zararın, Anayasanın 125. maddesi uyarınca karşılanması gerekmektedir.
    Bu bakımdan; davalı üniversitede, son olarak 01.09.2016 tarihinde başlayan ve bir yıl süreli olan iş sözleşmesi ile görev yapan davacının, hukuka aykırı olduğu anlaşılan dava konusu işlem ile sözleşmesinin feshedildiği 09.06.2017 tarihi ile sözleşmesinin dava konusu işlemle feshedilmemiş olsaydı sona ereceği 31.08.2017 tarihi arasında kalan dönem için yoksun kaldığı maaş ve özlük haklarının yasal faiziyle birlikte karşılanması gerekmektedir.
    Bununla birlikte; davalı idarece, davacının 09.06.2017 tarihi ile 31.08.2017 tarihi arasında kalan dönem için maaş ve özlük hakları yasal faiziyle birlikte ödenirken, davacının sosyal güvenlik kurumuna kayıtlı olarak başka bir yerde çalıştığının tespit edilmesi durumunda, elde ettiği kazancın ödenecek tutardan düşülmesi gerektiği de açıktır.
    KARAR SONUCU:
    Açıklanan nedenlerle,
    1. Temyiz isteminin reddine,
    2. … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının yukarıda aktarılan GEREKÇE ile ONANMASINA,
    3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, posta gideri avansından artan tutarın Mahkeme tarafından iadesine,
    4. Kesin olarak, 26/05/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi