Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/7013
Karar No: 2019/2323
Karar Tarihi: 01.04.2019

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2016/7013 Esas 2019/2323 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2016/7013 E.  ,  2019/2323 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

    Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece 445 parsel sayılı taşınmaz yönünden karar verilmesine yer olmadığına, diğer taşınmazlar yönünden davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacılar tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...’un raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
    -KARAR-
    Dava, vekalet görevinin kötüye kullanılması ve muris muvazaası hukuksal nedenlerine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
    Davacılar, mirasbırakanları ...’ın yaşlılığı ve hastalığından yararlanan davalılar ... ve ...’in baskı ve hilesi ile ...’ı vekil tayin ettiğini, vekilin de mirasbırakana ..., ..., ..., ... parsel sayılı taşınmazları davalı ...’a satış suretiyle temlik ettiğini, ...’nin de davalı ...’a devrettiğini, işlemlerin muvazaalı olduğunu ileri sürerek, tapu kayıtlarının iptali ile miras payı oranında adlarına tesciline mümkün olmadığı takdirde tenkise karar verilmesini istemişlerdir.
    Davalı ..., ...’ın eşi ...’ın borçları nedeniyle taşınmazlarını satmak istediğini ve eşini vekil kıldığını, ...’ın da taşınmazları kendisine sattığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.
    Davalı ..., ...’ın engelli olması nedeniyle vekaletname verilirken tercümanlık yaptığını , dava ile ilgisinin olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, ... parsel sayılı taşınmazın ... adına kayıtlı olduğu gerekçesiyle karar verilmesine yer olmadığına, diğer taşınmazların kayıt maliklerine husumet yöneltilmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Dosya içeriği ve toplanan delillerden, 1954 doğumlu mirasbırakan ...’ın 13.05.2010 tarihinde ölümü üzerine davacı kızları ..., ... ve ...ile dava dışı çocukları ..., ..., ... ve kendinden sonra ölen kızı ...’dan olma dava dışı torunları ..., ..., ... ve ...’ı mirasçı olarak bıraktığı, mirasbırakanın taşınmazlarının satışı konusunda 04.07.1997 tarihinde eşi ...’ı vekil tayin ettiği, mirasbırakan ...’a ait ... ve ... parsel sayılı taşınmazların vekili ... tarafından 04.07.1997 tarihinde davalı ...’a satış suretiyle devredildiği, adı geçenin ... parsel sayılı taşınmazı 10.05.2006 tarihinde dava dışı ...’a, ... parsel sayılı taşınmazı ise 26.05.2015 tarihinde dava dışı oğlu ...’a satış suretiyle devrettiği, tapulama ile mirasbırakan adına tescil edilen ... parsel sayılı taşınmazın halen mirasbırakan adına kayıtlı olduğu, dava konusu ... parsel sayılı taşınmazın ise tapulama ile dava dışı ... adına tescil edildiği anlaşılmaktadır.
    Hemen belirtmek gerekir ki, tapu iptali ve tescil davaları kayıt maliki aleyhine açılır ve verilen hükümler de davanın taraflarını bağlar. Eldeki davada, dava tarihi itibari ile ... parsel sayılı taşınmazın maliki davalı ... olmayıp, dava tarihinden önce 10.05.2006 tarihinde ... parsel sayılı taşınmazı dava dışı ...’a temlik etmiştir. Kayıt maliki dava dışı ...’a yöneltilmiş bir dava bulunmadığından ve yine dava konusu ... parsel sayılı taşınmazın mirasbırakan ile bir ilgisi olmayıp dava dışı ... adına kayıtlı olduğundan dava konusu ... ve ... parsel sayılı taşınmazlar yönünden davanın reddedilmiş olması bu gerekçe ve sonucu itibariyle doğrudur. Dava konusu ... parsel sayılı taşınmaza ilişkin mirasbırakan tarafından yapılan bir temlik işlemi olmayıp, anılan taşınmaz halen mirasbırakan adına kayıtlı olduğundundan bu taşınmaz yönünden de yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur.
    Bu nedenle davacıların ..., ... ve ... parsel sayılı taşınmazlara yönelik temyiz itirazlarının reddine.
    Davacıların ... parsel sayılı taşınmaza yönelik temyiz itirazlarına gelince;
    Bilindiği üzere; dava açıldıktan sonra da sınırlayıcı bir neden bulunmadığı takdirde dava konusu malın veya hakkın üçüncü kişilere devredilebilmesi tasarruf serbestisi kuralının bir gereği, hak sahibi veya malik olmanında doğal bir sonucudur. Usul hukukumuzda da ayrık durumlar dışında dava konusu mal veya hakkın davanın devamı sırasında devredilebileceği kabul edilmiş 6100 sayılı HMK"nın 125. maddesinde, (HUMK"nun l86. maddesinde) dava konusunun taraflarca üçüncü kişiye devir ve temliki halinde yapılacak usulî işlemler düzenlenmiştir. Söz konusu madde hükmüne göre; iki taraftan biri dava konusunu (müddeabihi) bir başkasına temlik ettiği takdirde diğer taraf seçim hakkını kullanmakta, dilerse temlik eden ile olan davasını takipten vazgeçerek davayı devralan kişiye yöneltmekte, dilerse davasına temlik eden kişi hakkında tazminat davası olarak devam edebilmektedir. Bu usul kuralının kendiliğinden (re"sen) gözetilmesi gerektiği de açıktır.
    Davalının, dava konusu hakkı yargılama sırasında devretmesine ilişkin yapılacak usulî işlemler 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 125. maddesi ile korunmuş, öte yandan bu madde ile 1086 sayılı Yasanın 186. maddesinden farklı olarak, dava konusunun davacı tarafından üçüncü kişiye devredilmesi halinde devralan kişinin davacı sıfatı ve buna bağlı olarak dava takip yetkisi kazanacağı ve davanın yeni davacı ile süreceği esasını da getirmiştir.
    Somut olaya gelince; dava konusu ... parsel sayılı taşınmaz yargılama sırasında 26.05.2015 tarihinde dava dışı ...’a satış suretiyle temlik edilmiştir.
    Hâl böyle olunca, ... parsel sayılı taşınmazın dava dışı üçüncü kişiye temlik edilmesi nedeniyle 6100 sayılı HMK"nın 125. maddesi hükmü uyarınca, davacı tarafa seçimlik hakkı hatırlatılarak davayı ne şekilde sürdüreceğinin sorulması ve bu yöndeki usuli eksiklik giderildikten sonra toplanan deliller uyarınca işin esası bakımından bir karar verilmesi gerekirken değinilen yön üzerinde durulmaksızın yazılı olduğu üzere hüküm tesisi isabetsizdir.
    Davacıların değinilen yönlere ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre temyize konu diğer hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 01.04.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi