Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/1760
Karar No: 2017/4262
Karar Tarihi: 22.05.2017

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2017/1760 Esas 2017/4262 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2017/1760 E.  ,  2017/4262 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi


    Davacı, Kurumca düzenlenen ödeme emirlerinin iptaliyle borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

    K A R A R

    Dava,ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir.
    Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Uyuşmazlık; dava konusu icra takibinin zaman aşımına uğrayıp uğramadığı noktasında toplanmaktadır.
    Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Kanun"un 80. maddesinde 3917 sayılı Kanun"la yapılan değişiklik uyarınca, Kurumun süresi içerisinde ödenmeyen prim ve diğer alacaklarının tahsilinde 6183 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanması gereği öngörülmüş; 3917 sayılı Kanun"la yapılan bu değişiklik aynı Kanun"un 8. maddesi hükmüne göre 08.12.1993 tarihinde yürürlüğe girmiş; daha sonra, 24.06.2004 tarih ve 5198 sayılı Kanun"la aynı maddede yapılan değişiklik sonucunda Kurum alacaklarının tahsilinde 6183 sayılı Kanun"un 102. maddesinin de uygulanma olanağı bulunmadığı düzenlemesi getirilmiş ve düzenleme 06.07.2004 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Bu durumda, zamanaşımı süresi bakımından 3917 sayılı Kanun"un yürürlüğe girdiği 08.12.1993 tarihinden önceki dönemle, 5198 sayılı Kanun"un yürürlüğü sonrasına ilişkin prim ve gecikme zamları yönünden Sosyal Güvenlik Kurumu’nun alacak hakkı, Borçlar Kanunu’nun 125. maddesinde öngörülen 10 yıllık zamanaşımı süresine tabidir. Giderek, zamanaşımının başlangıç tarihi ise yine Borçlar Kanunu’nun 128. maddesi gereğince alacağın muaccel olduğu tarihtir ve zamanaşımının kesilmesi ve durdurulmasına ilişkin Borçlar Kanunu’nun 132. ve ardından gelen maddeleri de burada aynen geçerlidir. 08.12.1993 tarihinde yürürlüğe giren 3917 sayılı Kanun"un getirdiği düzenlemenin geçerli olduğu döneme ilişkin prim ve gecikme zammı alacakları yönünden ise, 6183 sayılı Kanun"un zamanaşımına ilişkin 102. ve ardından gelen maddeleri geçerlidir. Bu yönde 102. madde hükmüne göre zamanaşımı süresi 5 yıl olup, zamanaşımı süresinin başlangıcı ise alacağın vadesinin rastladığı takvim yılını takip eden yılbaşıdır.
    6183 sayılı Kanun"un 103. maddesinde ise zamanaşımını kesen haller sayılmış olup kesilmenin rastladığı takvim yılını takip eden takvim yılı başından itibaren zamanaşımı yeniden işlemeye başlayacağı belirtilmiştir.
    Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacı şirkete prim, işsizlik sigortası primi ve idari para cezası borçlarından oluşan ödeme emirleri tebliğ edilmiş olmakla ödeme emirlerinin en eski tarihli borcun 1998/8 en yeni tarihli borcun 2002/6 dönemine ait olduğu görülmektedir. Dosyada mevcut belgelerden davacı şirketin 5458 sayılı Kanun hükümlerinden yararlanmak için 24.04.2006 ve 12.12.2014 tarihlerinde Kurum"a yapılandırma başvurularında bulunduğu, ve 28.07.2006 tarihli 627,02 TL lik ödemeye dair tahsil makbuzunun dosyada yer aldığı ve idari para cezası borçları için 102. maddeleri gereğince uyulması gereken prosedüre uygun yargılama yapılmadığı anlaşılmıştır.
    Somut olayda, davaya konu idari para cezası borçlarına ait ödeme emirlerinin dayanağı olan, 5510 sayılı Kanunun 102. maddesine istinaden çıkartılan idari para cezalarının davacıya tebliğ edilip edilmediği, tebliğ edilmiş ise, bu cezaya ilişkin davacının komisyona bir itirazının bulunup bulunmadığı, komisyon kararının davacıya tebliğ edilip edilmediği, komisyon kararına karşı davacının İdare Mahkemesinde dava açıp açmadığını ve İdari Yargı yolunda dava açılmış ise İdari Yargı"daki davayı eldeki dava bakımından bekletici mesele yapılması gerektiğini, ve idari para cezası olan ödeme emirlerinin mükerrer olup olmadığının da, mahkemece araştırılmadığı anlaşılmaktadır. Ayrıca dosyada iptali istenen davaya konu ödeme emirleri takip dosyaları kapsamında davacı tarafından Kurum"a yapılan yapılandırma başvurularının hangi borçlar için yapıldığı, 28.07.2006 tarihli tahsilatın hangi icra takip dosyalarındaki borca mahsuben gerçekleştirildiği, sorularak alınacak cevabî yazı sonrası zamanaşımınının kesilmesi başlıklı 6183 sayılı Kanun"un 103. maddesinde; Amme alacağının teminata bağlanması ve Amme alacağının özel kanunlara göre ödenmek üzere müracaatta bulunulması ve/veya ödeme planına bağlanması zamanaşımını kesen sebepler içerisinde sayıldığı da göz önünde bulundurularak toplanan tüm deliller ile birlikte takip konusu Kurum alacağının zaman aşımına uğrayıp uğramadığını yeniden değerlendirmek suretiyle bir sonuca gitmek gerekir iken Mahkemece yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olmuştur.
    Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, davalı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır.
    SONUÇ:Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 22.05.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi