Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/1685
Karar No: 2019/2273
Karar Tarihi: 04.04.2019

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2018/1685 Esas 2019/2273 Karar Sayılı İlamı

19. Hukuk Dairesi         2018/1685 E.  ,  2019/2273 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesi


    Taraflar arasındaki menfi tespit-istirdat davası hakkında ... . Asliye Ticaret Mahkemesi’nden verilen 05.01.2017 gün, 2016/67 E.-2017/7 K. sayılı hükme karşı davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması sonucunda ... Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesi tarafından verilen davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, yeniden esas hakkında karar verilmesine ve davanın reddine yönelik kararın davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vek. Av. ... ile davalı vek. Av. ... gelmiş olduğundan duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    - KARAR -
    Davacı vekili, davacının ... İnş. Malz. İth. İhr. ve San. Ltd. Şti."nin kurucu ortaklarından olduğunu, bu şirketin daha sonra Türk Ekonomi Bankası olarak faaliyet gösterecek olan Fortis Bank"a 12.10.2010 düzenleme tarihli, vade tarihi açık 700.000,00 TL bedelli teminat senedi verdiğini, davacının bu teminat senedini kefil olarak imzaladığını, daha sonra dava dışı ... İnş. Malz. İth. İhr. ve San. Ltd. Şti. ile Fortis Bank arasında 14.12.2010 tarihli Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığını, davacının bu genel kredi sözleşmesini 700.000,00 TL kefalet limiti ile kefil olarak imzaladığını, daha sonra Fortis Bank"a teminat olarak 12.01.2011 tarihinde davacı ve dava dışı Adil Şenyıl"a ait taşınmaz üzerinde 800,000.00 TL bedelli ipoteğin tesis edildiğini, 17.11.2011 tarihinde davalı Türk Ekonomi Bankası ile ... İnş. Malz. İth. İhr. ve San. Ltd. Şti. yetkilisi ... arasında ... Kartı Sözleşmesi imzalandığını, davacının bu sözleşmede kefaletinin bulunmadığını, davacının çocuğunun tedavisi için uzun süreli olarak yurt dışına gideceğinden 19.12.2011 tarihinde, ... İnş. Malz. İth. İhr. ve San. Ltd. Şti."ndeki hisselerini ... devrettiğini, 24.12.2012 tarihinde davalı bankanın ... şubesine gönderdiği ihtarname ile ... İnş. Malz. İth. İhr. ve San. Ltd. Şti."nin kefilliğinden vazgeçtiğini, bundan sonra bu şahıs ile ilgili hiçbir borcu kabul etmediğini, bu tarihten sonra kullanacağı krediden sorumlu olmadığını bildirdiğini, 2014 yılı içerisinde bankaca aranan davacının ... İnş. Malz. İth. İhr. ve San. Ltd. Şti."nin kredi borcu olduğunu öğrenince 03.07.2014 tarihinde 235.000,00 TL, 04.07.2011 tarihinde ise 143.200,00 TL ödeme yaptığını, bu ödemelerden sonra şirket borcunun kapatıldığını ve kefaletinin sona erdiğinin davacıya ifade edildiğini, dört beş ay sonra şirketin bir çekinden kaynaklanan borcu olduğunun söylenmesi üzerine 28.11.2014 tarihinde 28.910,00 TL daha ödeme yaptığını, davalı bankaca 12.12.2014 tarihinde davacıya ait taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırıldığını, bu olaylardan bir yıl sonra davacıya 09.09.2015 tarihinde 12.10.2010 tanzim, 07.09.2015 vade tarihli, 700.000,00 TL bedelli bonoya dayalı olarak ödeme protestosu gönderildiğini, bu bonoya dayalı olarak 68.623,73 TL alacağın tahsili için davacı hakkında ... . İcra Müdürlüğü’nün 2015/8721 esas sayılı dosyası ile icra takibine başlandığını ve davacının taşınmazları üzerine haciz konduğunu, davalı bankaca bu borcun ... kredi kartından kaynaklandığının ifade edildiğini, davacı tarafça 05.11.2015 tarihinde icra dosyasına 84.609,72 TL ödenerek dosya borcunun kapatıldığını, ipoteğin fek edilmesi üzerine davacının sorumluluğuna ilişkin sözleşme ilişkisinin sona erdiğini, icra takibindeki borcun kaynağının 2015 yılı içerisinde tahakkuk etmiş olan ve şirket ortağı ... kullanımında bulunan kredi kartı olduğunu, kredi kartı sözleşmesinde davacının kefilliğinin bulunmadığını, davacının hisselerini devrettiğini ve kefillikten vazgeçtiğini davalı bankaya bildirdiğini, davalı bankaca dava dışı şirketin yeni ortakları ile yeniden bir genel kredi sözleşmesi imzalaması gerekirken, eski genel kredi sözleşmesi üzerinden kredi kullandırmaya devam etmesinin hukuka aykırı olduğunu, borç sıfırlandıktan sonra doğan borçlardan davacının sorumlu olmadığını, davalı bankaca borçla ilgisi olmayan bedelsiz ve konusuz kalmış senede 07.09.2015 vade tarihi sonradan atılmak suretiyle icra takibine başlandığını, kredi kartı sözleşmesinin 17.11.2011 tarihli olup, senedin 12.10.2010 tarihinde düzenlendiğini, senedin kredi kartından kaynaklanan borç için verildiğinin kabul edilemeyeceğini ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere davacının borçlu olmadığının tespitine, ödenmiş olan 84.609,72 TL"nin ödeme tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, ... . İcra Müdürlüğü’nün 2015/8721 esas sayılı dosyasındaki takibin kambiyo senedinden kaynaklandığını, kambiyo senetlerinin illetten mücerret olduğunu, davacının müvekkili banka ile imzalamış bulunduğu sözleşmelerde müşterek borçlu, müteselsil kefil sıfatıyla imzasının bulunduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    İlk derece mahkemesince, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre davacının, dava dışı asıl borçlu ... İnşaat Malzemeleri Ltd. Şti."ne karşı herhangi bir kefalet sorumluluğunun kalmamasına rağmen, davacı yönünden takip yapıldığı ve davacının haksız takip nedeniyle 84.609,72 TL ödeme yaptığı gerekçesiyle davanın kabulü ile 84.609,72 TL"nin ödeme tarihi olan 05.11.2015 tarihinden itibaren avans faizi ile tahsiline karar verilmiş, hükme karşı davalı vekilince istinaf kanun yolu başvurulmuştur.
    Bölge Adliye Mahkemesince, icra takibinin 12.10.2010 düzenleme tarihli senede dayalı olarak başlatıldığı, davacının senedin genel kredi sözleşmesinin teminatı olarak verildiğini, senede vade tarihinin sonradan eklendiğini iddia ettiği, genel kredi sözleşmesinin senedin tanzim tarihinden iki ay sonra 14.12.2010 tarihinde imzalandığı, genel kredi sözleşmesindeki kredi miktarı ve senet bedeli aynı (700.000,00 TL) ise de, genel kredi sözleşmesinde takip konusu senede, bu senedin teminat olarak alındığına dair bir atıf olmadığı, senette de teminat senedi olduğuna ilişkin bir açıklama bulunmadığı, dosyada davalı banka tarafından yapılmış, bu hususun kabulü anlamına gelecek bir yazışmanın olmadığı, buna rağmen bilirkişi tarafından herhangi bir dayanağı açıklanmaksızın senedin sözleşmenin munzam teminatı olarak alındığının kabul edildiği, 6100 sayılı HMK’nın 201. maddesi hükmüne göre senede karşı ileri sürülen her türlü iddianın ve def’inin yazılı delille kanıtlanması gerektiği, bono sebepten mücerret olduğundan ispat yükünün senedin genel kredi sözleşmesinin teminatı olarak verildiğini iddia eden davacı tarafa ait olduğu, davacı tarafça takip konusu senedin davalı banka ile dava dışı ... İnş. San. Tic. Ltd. Şti. arasındaki genel kredi sözleşmesine dayalı olarak teminat maksadıyla verildiğine ilişkin iddianın kanıtlanamadığı, yemin deliline de dayanılmadığı, davacının 24.12.2012 tarihli kefillikten dönmeye ilişkin ihtarnamesi ile kambiyo senedindeki müşterek borçlu-müteselsil kefil sıfatı ile ilgili yükümlülüklerinden kurtulmasının mümkün olmadığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, ... . Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 05.01.2017 tarih ve 2016/67 E.- 2017/5 K. sayılı kararının kaldırılmasına, yeniden esas hakkında karar verilmesine, davanın reddine karar verilmiş, karar davacı vekilince temyiz edilmiştir.
    Dava konusu 12.10.2010 düzenleme, 07.09.2015 vade tarihli, 700.000,00 TL bedelli bono vasfını haiz senet, davacı tarafından avalist sıfatıyla imzalanmıştır. TTK’nın 702. maddesinin ikinci fıkrasında; “Aval veren kişinin teminat altına aldığı borç, şekle ait noksandan başka bir sebepten dolayı batıl olsa da aval verenin taahhüdü geçerlidir” denilmiş olup, anılan madde hükmü uyarınca aval veren davacının dava dilekçesinde ileri sürdüğü iddialarla açtığı davanın reddi gerekmektedir. İstinaf incelemesi yapan ... Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesi tarafından TTK’nın 702. maddesinin ikinci fıkrası hükmü gözetilerek ilk derece mahkemesince kabule dair verilen hükmün kaldırılıp, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçelerle hüküm tesisi doğru görülmemiştir. Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden ... Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesi’nin 03.04.2018 gün, 2017/947 E.-2018/460 K. sayılı kararının gerekçesinin yukarıda açıklandığı şekilde HMK’nın 370. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle ... Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesi’nin 03.04.2018 gün, 2017/947 E.-2018/460 K. sayılı kararının gerekçesinin HMK’nın 370. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca DÜZELTİLEREK ONANMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davacı yararına takdiren 2.037,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, dava dosyasının ... 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne, karardan bir örneğin bilgi için ... Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesi’ne gönderilmesine, peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 04/04/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi