1. Hukuk Dairesi 2020/2034 E. , 2021/3075 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL-TENKİS
Taraflar arasında görülen davada;
Davacılar, mirasbırakan babaları ...’ün 1203 ada 2 parsel sayılı taşınmazını ikinci eşi olan davalı ...’ye satış suretiyle temlik ettiğini, ...’nin de taşınmazın 1/6 ‘şar paylarını davalı çocukları ... ve ...’e, 4/6 payını ise davalı ...’a devrettiğini, taşınmaz üzerinde kat irtifakı kurulduğunu, 1, 2, 5 ve 6 nolu bağımsız bölümlerin davalı ... , 3 nolu bağımsız bölümün davalı ..., 4 nolu bağımsız bölümün ise davalı ... adına tescil edildiğini, temliklerin mirastan mal kaçırmak amaçlı,bedelsiz ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek bağımsız bölümlerin tapu kayıtlarının iptali ile miras payları oranında adlarına tesciline, olmadığı takdirde tenkise karar verilmesini istemişler, yargılama sırasında davalı ... bakımından açtıkları davayı atiye bırakmışlardır.
Davalı ..., müteahhit olduğunu, diğer davalılar ile kat karşılığı inşaat sözleşmesi imzaladığını, anılan sözleşme gereğince taşınmazın 4/6 payının kendisine devredildiğini ve payı karşılığı taşınmaz üzerine inşaa ettiği binadaki 1, 2, 5 ve 6 nolu bağımsız bölümlerin adına tescil edildiğini, muvazaayı bilmesinin mümkün olmadığını, iyi niyetli olduğunu belirterek davanın reddini savunmuş, davalılar ... ve ..., mirasbırakan ... tarafından, mirasbırakanları ...’ye yapılan temlikin gerçek satış olup, mal kaçırma amacı taşımadığını belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, ...’ye yapılan temlikin mal kaçırma amacıyla ve muvazaalı olarak yapıldığı, davalılar ... ve ...’ın anneleri ...’ye satış bedeli ödemedikleri gerekçesiyle davalılar ... ve ... yönünden davanın kabulüne, davalı ... yönünden pasif husumet ehliyeti yokluğundan davanın reddine, davalı ... yönünden davanın esastan reddine dair verilen kararın davacılardan Gülter ve davalılar tarafından istinafı üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1.Hukuk Dairesince, tarafların istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı ... vekili ve davalılar ... ... ve ... ... vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla, Tetkik Hakimi ...’un raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
-K A R A R-
Bilindiği üzere; 6100 sayılı HMK."nın 362.maddesinde bölge adliye mahkemelerinin temyiz olunamayan kararları düzenlenmiş, 1/a bendinde de miktar veya değeri kırkbin Türk lirasını (bu tutar dahil) geçmeyen davalara ilişkin kararlar" hükmüne yer verilmiş, 2020 yılı itibarıyla HMK."nın 362/1-a bendinde belirtilen 40.000.00-TL’lik kesinlik sınırı 72.070.00.-TL olarak uygulanmaya başlamıştır.
Hemen belirtilmelidir ki, pay oranında açılan muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı davalarda dava değeri davayı açan mirasçı veya mirasçıların her birinin payına isabet eden değerdir.
Öte yandan, muris muvazaasına dayalı eldeki davada, davalılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmadığından, her bir davalı yönünden dava değeri ayrı değerlendirilmelidir.
Somut olayda, 860 parsel sayılı taşınmazın tamamı mirasbırakan adına kayıtlı iken 17.12.1980 tarihinde satış suretiyle davalı eşi ...’ye temlik ettiği, taşınmazın imar uygulaması ile 1203 ada 2 parsel numarasını aldığı,...’nin 26.07.2005 tarihinde taşınmazın 1/6’şar paylarını davalı çocukları ... ve ...’a, 4/6 payını davalı ...’a satış yoluyla devrettiği, ...’nin taşınmazda payının kalmadığı, taşınmazda 30.12.2005 tarihinde kat irtifakı kurulduğu, çekişme konusu 3 nolu bağımsız bölümün davalı ..., 4 nolu bağımsız bölümün davalı ..., 1,2,5, ve 6 nolu bağımsız bölümlerin davalı ... adına tescil edildiği, ... adına tescil edilen bağımsız bölümlerin dava tarihinden önce üçüncü kişilere satış yoluyla devredildiği, 3 nolu bağımsız bölümün dava tarihi itibari ile keşfen saptanan değeri 297.000,00 TL olup , her bir davacının 3/16 olan miras payına isabet eden değeri 55.687,50 TL, 4 nolu bağımsız bölümün dava tarihi itibari ile keşfen saptanan değeri 317.000,00 TL olup, her bir davacının 3/16 olan miras payına isabet eden değeri 59.437,50 TL ‘dir. Anılan bu değerlerden davalılar ... ve ... yönünden dava değerinin 2020 yılı itibariyle temyiz kesinlik sınırı olan 72.070.00 TL"nin altında kaldığı anlaşılmaktadır.
Diğer taraftan, temyiz kesinlik sınırı içinde kalması nedeniyle temyiz kabiliyeti bulunmayan kararlar hakkında 01.06.1990 gün ve 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtayca da bir karar verilebileceği açıktır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalılar ... ve ... yönünden temyiz kesinlik sınırı içinde kaldığı anlaşılan eldeki davada davalıların temyiz dilekçesinin değerden REDDİNE,
Davacı ...’in, davalı ... yönünden temyiz itirazlarına gelince;
Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; davacının, davalı ...’a yönelik yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, alınan peşin harcın istek halinde yatırana iadesine, aşağıda yazılı 4.90 TL. bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına 07/06/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.