
Esas No: 2021/10910
Karar No: 2022/10584
Karar Tarihi: 13.06.2022
Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2021/10910 Esas 2022/10584 Karar Sayılı İlamı
5. Hukuk Dairesi 2021/10910 E. , 2022/10584 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi (Kanun Yararına Temyiz Bürosu)
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün kanun yararına Yargıtay'ca incelenmesi, davacı vekili tarafından istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
- K A R A R -
Davacı Piramit Sitesi B Blok Yönetimi ile davalılar arasındaki itirazın iptali istemli davada Aydın 2. Sulh Hukuk Mahkemesi'nce 2012/102 E, 2018/662 K sayılı kararı ile davanın aktif dava ehliyeti yokluğundan reddine dair miktar itibariyle kesin olarak verilen kararın yürürlükteki hukuka aykırı olduğu savıyla Adalet Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdürlüğü’nün 09/09/2021 tarihli ve 24656 sayılı yazısıyla kanun yararına temyiz edilerek bozulması istenilmiş olmakla, dosyadaki bilgi ve belgeler okunup gereği düşünüldü.
Davacı tarafından ortak gider aidat borcu nedeniyle davalılar aleyhine başlatılan icra takibine itiraz etmesi sonucu icra takibinin durdurulduğu bu nedenle davalıların yaptığı itirazın iptalinin istenildiği, mahkemece davanın reddine dair verilen 21/10/2009 tarihli kararın davacı tarafça temyiz edilmesi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 18. Hukuk Dairesi'nin 2010/4894 E, 2010/10882 K sayılı kararı ile “634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu'nun 20. maddesine göre kat maliklerinden her biri aralarında başka türlü anlaşma olmadıkça anataşınmazın ortak giderlerini ve bununla ilgili avansı ödemekle yükümlüdür. Kat irtifakı kurulmuş olan 4 nolu parsel üzerinde yer alan blokların kat maliklerince anılan Kanun'un 34. maddesi uyarınca atanmış olan yöneticinin veya bu parseldeki her bir kat irtifakı hakkı sahibinin anataşınmazın genel gider payını ödemeyen kat malikine karşı icra takibi yapmak ve dava açmak hak ve yetkisi vardır. Mahkemece bu yönler gözetilerek tüm kanıtlar toplanarak davanın esasının incelenmesi oluşacak sonuç doğrultusunda bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle reddine karar verilmesi doğru görülmediği” gerekçesi ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir. Mahkemece 24/12/2010 tarihli karar ile bozma öncesi kararında direnilmesine karar verilmesi üzerine Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2011/18-633 E, 2011/620 K ile “Davaya konu bağımsız bölümlerin bulunduğu bloktaki kat malikleri kurulunun seçip atadığı yöneticinin; o bloğa ilişkin ortak gider alacağına yönelik icra takibinde bulunma ve dava açma hak ve ehliyetine sahip olduğu, dolayısıyla aktif husumet ehliyetinin bulunduğu açıktır. Mahkemece, işin esasına girilip, tarafların delilleri toplanmak suretiyle oluşacak sonuca göre hüküm kurulmak gerekirken, aksine gerekçelerle davanın reddine karar verilmiş olması doğru görülmemiştir. O halde, Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.” gerekçesiyle direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyulan yargılama neticesinde davanın aktif husumet yokluğundan reddine kesin olarak karar verilmiştir. Adalet Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdürlüğü’nün 09/09/2021 tarihli ve 24656 sayılı yazısıyla “... mahkemece, mezkur davada Yargıtay Hukuk Genel Kurulunca verilen 12.10.2011 tarih ve Esas: 2011/18-633, Karar: 2011/620 sayılı bozma kararında davacının aktif husumet ehliyetinin tartışıldığı ve davacının aktif husumetinin bulunduğunun kabul edilmesi karşısında, anılan bozma ilamının davacı taraf açısından usulî kazanılmış hak da teşkil ettiği gözetilmeksizin bozma ilamı yok sayılarak benzer mahiyette bir başka davada verilen özel Daire kararına istinaden davanın aktif husumet ehliyeti yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı bulunmuştur” denilerek, hükmün kanun yararına bozulması istenilmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun “ bozmaya uyma veya direnme” kenar başlıklı 373 üncü maddesinin ilgili fıkraları şöyledir:
“... (6) (Ek: 17/4/2013-6460/1 md.) Davanın esastan reddi veya kabulünü içeren bozmaya uyularak tesis olunan kararın önceki bozmayı ortadan kaldıracak şekilde yeniden bozulması üzerine alt mahkemece verilen kararın temyiz incelemesi, her hâlde Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nca yapılır. (7) Hukuk Genel Kurulu'nun verdiği karara uymak zorunludur.”
Mahkemece yukarıda bahsi geçen yasa maddesi uyarınca ve dosya kapsamı ile Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararı ile kesinlik kazanmış taraf ehliyeti hususunda yeniden değerlendirme yapılmak sureti ile davanın reddine karar verilmesi usulen hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan nedenlerle Adalet Bakanlığı’nın temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün HUMK'un 427. maddesi gereğince sonuca etkili olmamak kaydıyla kanun yararına BOZULMASINA, gereği yapılmak üzere kararın bir örneği ile dosyanın Adalet Bakanlığı’na GÖNDERİLMESİNE, 13/06/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.