Yargıtay - Kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/4467 Esas 2018/704 Karar Sayılı İlamı

11. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/4467
Karar No: 2018/704
Karar Tarihi: 31.01.2018

Kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/4467 Esas 2018/704 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Ağır Ceza Mahkemesi tarafından verilen 2017/4467 E. ve 2018/704 K. sayılı karara göre, köy muhtarı olarak görev yapan sanık, köy hesap defterinde yer alan belgeleri sahte imza kullanarak düzenlemiş ve gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenmesi sonucu suçlu bulunmuştur. Ancak kararın birtakım eksiklikleri bulunmaktadır. Örneğin, suç tarihlerinde sanık hakkında zimmet suçundan açılan davanın durumu araştırılmamıştır. Ayrıca, suça konu belgelerde yazılı kararların mağdurun imzası olmadan da alınmış olup olmadığına ilişkin araştırma yapılmamıştır. Bu eksiklikler nedeniyle kararın bozulması gerekmektedir.
Kararda geçen kanun maddeleri şunlardır:
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 211. maddesi: Gerçek bir durumun belgelenmesi amacıyla resmi belgede sahtecilik suçunu düzenlemektedir.
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 53/5. maddesi: Hükümlülere, cezanın infazından sonra işlemek üzere, hükmolunan cezanın yarısından bir katına kadar memuriyet hak ve yetkilerini kullanmaktan yasaklanma cezası verilebileceğini belirtmektedir.
- 1412 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 321. maddesi: Temyiz edilen kararların bozulma sebepler

11. Ceza Dairesi 2017/4467 E. , 2018/704 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği
HÜKÜM : Mahkumiyet

1-Suç tarihlerinde ... Köyü muhtarı olarak görev yapan sanığın, köy hesap defterinin ... tarihli sayfalarını aza ... adına sahte olarak imzaladığının iddia ve kabul edildiği olayda, gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenmesi bakımından, suça konu belgelerin getirtilip incelenerek, kararların hangi konu/konulara ilişkin olduğunun tespit edilmesi, sanık hakkında zimmet suçundan 2011/232 esas sayılı dosya üzerinden yapılan yargılamanın akıbetinin araştırılıp, mümkünse davaların birleştirilmesi, aksi halde anılan dosyada bulunan ve bu davayı ilgilendiren tüm bilgi ve belgelerin onaylı örneklerinin dosyaya alınması, suça konu belgelerde yazılı kararların mağdur ...’ın katılımı ve imzası olmadan da alınıp alınmayacağının araştırılması ve toplanan deliller birlikte değerlendirilip, sanığın eylemlerinin “faydasız sahtecilik” veya 5237 sayılı TCK"nın 211. maddesi kapsamında “gerçek bir durumun belgelenmesi amacıyla resmi belgede sahtecilik” suçunu oluşturup oluşturmayacağı tartışılarak, sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
2-Kabule göre de;
a) Memuriyet hak ve yetkilerini kötüye kullandığı kabulü ile hapis cezasına mahkum edilen sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nın 53/5. maddesi gereğince cezanın infazından sonra işlemek üzere, hükmolunan cezanın yarısından bir katına kadar memuriyet hak ve yetkilerini kullanmaktan yasaklanmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
b) 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 31.01.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.