Abaküs Yazılım
15. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/379
Karar No: 2015/6079
Karar Tarihi: 30.11.2015

Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2015/379 Esas 2015/6079 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, eser sözleşmesinden kaynaklanan iş bedeli alacağının tahsiline karar verilmesi istemiyle davalıya dava açmıştır. Davalı, karşı davasında ayıplı imalat bedeli ile ayıp sonucu uğradığı zararının tahsilini istemiştir. Mahkeme asıl ve karşı davanın kısmen kabulüne karar vermiş, ancak taraflar tarafından ayıp ihbarının yapıldığı kanıtlanamamıştır. İmalatta kullanılan malzeme ile işin bedeli konusundaki uyuşmazlık karara sebep olmuştur. Mahkeme, orman ve inşaat mühendisi uzman bilirkişi kurulu ile mahallinde inceleme yapılarak imalatın yapıldığı yıllara göre yüklenicinin hak ettiği iş bedelini hesaplatarak hüküm altına alınması gerektiğini belirtmiştir. Ayıptan kaynaklanan zarar istemine gelince, bilirkişi raporunda teslim tarihi belirlenerek buna göre kâr kaybı hesaplanmıştır. Ancak taraflarca teslim tarihinin kararlaştırılmadığına dair yazılı ve sözlü anlaşma bulunmadığından hüküm usul ve yasaya aykırıdır. Kararda geçen kanun maddeleri: 6100 sayılı HMK'nın 266. ve 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 366. ve 101/1. maddeleridir.
15. Hukuk Dairesi         2015/379 E.  ,  2015/6079 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi : Serik 3. Asliye Hukuk Hakimliği
    Tarihi : 17.06.2014
    Numarası : 2013/328-2014/227

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki taraf vekillerince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı vekili Avukat Ö.. S.. ile davalı vekili Avukat M..C..G.. geldi. Temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:

    - K A R A R -

    Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan iş bedeli alacağının tahsiline karar verilmesi istemiyle açılmış, davalı reddini savunmuş, karşı davasında ayıplı imalat bedeli ile ayıp sonucu uğradığı zararının tahsilini istemiştir. Mahkemece asıl ve karşı davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, karar taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle davalı ve karşı davacı tarafından süresinde ayıp ihbarının yapıldığı kanıtlanamamış ise de, davacı ve karşı davalı vekilince süresinde ayıp ihbarı yapılmadığı yönünde itirazda bulunmadığı anlaşıldığından tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
    2-Taraflar arasında yazılı sözleşme bulunmamakla birlikte ahşap imalatına ilişkin işlerin yapımı konusunda sözlü anlaşmanın varlığı uyuşmazlık konusu değildir. Uyuşmazlık, imalatta kullanılan malzeme ile işin bedeli konusundadır.
    Davalı malzemenin tamamının kendileri tarafından verildiğini, malzeme bedelinin %70"i karşılığı işçilik bedeli ile anlaştıklarını iddia etmiş, davacı yüklenici ise keşifteki beyanında, malzeme verilen kısımları belirterek diğer malzemelerin kendilerince alındığını ve yapılan işlerin miktarını bildirmiştir. Kural olarak yüklenici eserin imalinde kullandığı malzemeyi temin ile yükümlü ise de vekilinin keşifteki beyanına göre bir kısım malzemelerin iş sahibince verildiği kabul edildiğine ve davalı iş sahibi de bunların dışında tüm malzemeyi temin ettiğini kanıtlayamadığına göre imalat bedelinin hesaplanmasında yüklenici vekilinin kabul ettiği malzemelerin gözetilmesi gerekir. Hükme dayanak bilirkişi raporunda davalı savunmasına itibarla iş bedeli hesaplandığından, yine karşı davada yazılı sözleşme ile kararlaştırılmış teslim süresi bulunmadığı halde süre varmış gibi kâr kaybı zararının hesaplanması da doğru olmadığından raporun yeterli olduğundan söz edilemez. O halde mahkemece yapılması gereken iş 6100 sayılı HMK"nın 266. maddesi uyarınca orman mühendisi ve inşaat mühendisinden oluşacak 3 kişilik uzman bilirkişi kurulu ile mahallinde inceleme yapılmak suretiyle ve yüklenici vekilinin keşifteki beyanları da gözetilerek imalatın yapıldığı 2006-2007 yılı piyasa fiyatlarına göre yüklenicinin hak ettiği iş bedelinin sözleşme tarihinde yürürlükte bulunan mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu"nun 366. maddesi uyarınca hesaplatmak ve bu miktarı asıl davada hüküm altına almak, faizin ise, 18.08.2008 tarihli ihtarname fatura tebliğine ilişkin olup anılan Yasa"nın 101/1. maddesi uyarınca temerrüde düşürücü nitelikte bulunmadığından dava tarihinden itibaren başlatmaktan ibarettir.
    3-Karşı davacının ayıptan kaynaklanan zarar istemine gelince; hükme dayanak bilirkişi raporunda teslim tarihi belirlenerek buna göre kâr kaybı hesaplanmıştır. Oysa taraflarca teslimin kararlaştırıldığına ilişkin yazılı ve sözlü anlaşma bulunmadığından, kaldı ki davadaki istemin sözü edilen Yasa"nın 360. maddesi uyarınca ayıp nedeniyle uğranılan kâr kaybı zararı istemine ilişkin bulunmakta, ayıbın giderilmesi için gereken makûl süredeki kâr kaybı zararının bilirkişiye hesaplattırılarak hüküm altına alınması gerekirken hukuki yorumda bilirkişi görüşü ile bağlı kalınarak hükme varılması da usul ve yasaya aykırı olmuştur.
    Karar açıklanan nedenlerle bozulmalıdır.
    SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle tarafların diğer temyiz itirazlarının reddine hükmün 2. bent uyarınca taraflar yararına, 3. bent uyarınca davalı ve karşı davacı yararına BOZULMASINA, 1.100,00"er TL duruşma vekillik ücretinin taraflardan karşılıklı olarak alınarak Yargıtay"daki duruşmada vekille temsil olunan diğer tarafa verilmesine, ödedikleri temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz eden taraflara geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 30.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi