11. Ceza Dairesi Esas No: 2017/3488 Karar No: 2018/694 Karar Tarihi: 31.01.2018
Vergi usul kanununa muhalefet - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/3488 Esas 2018/694 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi, vergi usul kanununa muhalefet suçundan yargılanan sanıklardan biri hakkında beraat kararı verirken, diğeri hakkında mahkumiyet kararı vermiştir. Mahkeme, sahte fatura kullanmak suçunda faturanın maddi konusu olması gerektiğini, vergi usul kanunu gereği faturaların belirli şartları taşıması gerektiğini ve gerekli belgelerin dosya içinde bulunmadığını belirtmiştir. Dava dosyalarının incelenmesi ve sanıkların dinlenerek delillerin toplanması gerektiği ifade edilirken, TCK’nın 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesi kararı sonrası yeniden değerlendirilmesi gerektiği de vurgulanmıştır. Kanun maddeleri olarak ise Vergi Usul Kanunu’nun 227. ve 230. maddeleri ile TCK’nın 53. maddesi ve 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi belirtilmiştir.
11. Ceza Dairesi 2017/3488 E. , 2018/694 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Vergi usul kanununa muhalefet HÜKÜM : Sanık ... hakkında; beraat Sanık ... hakkında; mahkumiyet
1- Sahte fatura kullanmak suçunda, suçun maddi konusunun fatura olması ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu"nun 227. maddesinin 3. fıkrasındaki ""Bu Kanuna göre kullanılan veya bu Kanun"un Maliye ve Gümrük Bakanlığına verdiği yetkiye dayanılarak kullanma mecburiyeti getirilen belgelerin, öngörülen zorunlu bilgileri taşımaması halinde bu belgeler vergi kanunları bakımından hiç düzenlenmemiş sayılır"" şeklindeki düzenlemeye göre de faturaların Vergi Usul Kanunu"nun 230. maddesinde öngörülen zorunlu bilgileri içermesinin gerekmesi, defter ve belgelerin ibraz edilmemesi nedeniyle tarh dosyası ve harici doneler üzerinden inceleme yapıldığından sahte olarak kullanıldığı belirtilen faturaların dosya içerisinde bulundurulmadığının, vergi tekniği raporunda, mükellef şirketin Ba formunda, haklarında sahte fatura düzenleme suçundan vergi tekniği raporu hazırlanan şirketlerden 4 adet belge karşılığı 230.453 TL tutarında mal ve hizmet aldığına yönelik bildirimde bulunduğu tespitine yer verildiğinin anlaşılması karşısında, fatura ayrıntılarının ilgili vergi dairesinden sorularak asıllarının veya onaylı suretlerinin istenmesi, en son fatura tarihi saptanıp dava zamanaşımı süresinin kuşkuya yer vermeyecek biçimde belirlenmesi, faturaların incelenerek kanunda öngörülen şekil şartlarını taşıyıp taşımadığının tespit edilmesi ve denetime olanak verecek sayıda dosya içine konulması, faturaları düzenleyen .... Şti. ve .... Ltd. Şti. hakkında düzenlenen raporlar, açılmışsa dava dosyaları getirilip incelenerek, özetlerinin duruşma tutanağına geçirilmesi, bu davayı ilgilendiren ve sahteliği belirleyen delillerin onaylı örneklerinin dosyaya alınması, suça konu faturaları düzenleyen şirket yetkilileri dinlenerek, sanıkları tanıyıp tanımadıklarının, faturaları hangi ticari ilişkiye dayanarak düzenlediklerinin sorulması ve toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre sanıkların hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken eksik araştırma ile yazılı şekilde hükümler kurulması, 2- Kabule göre de; 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanık ... ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 31.01.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.