![Abaküs Yazılım](/6.png)
Esas No: 2020/8453
Karar No: 2022/6317
Karar Tarihi: 26.05.2022
Danıştay 6. Daire 2020/8453 Esas 2022/6317 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 6. Daire Başkanlığı 2020/8453 E. , 2022/6317 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2020/8453
Karar No : 2022/6317
TEMYİZ EDEN TARAFLAR : 1- (DAVACI): …A.Ş.
VEKİLİ : Av. …
2- (DAVALI): ……Belediye Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF : 1- …Belediye Başkanlığı
2- …A.Ş.
İSTEMİN KONUSU : …İdare Mahkemesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Ankara İli, Çankaya İlçesi, … Mahallesi, …ada, …parsel sayılı taşınmazdaki yapıların, ruhsat ve eki mimari projesine aykırı olarak inşa edildiğinden bahisle, söz konusu imalatların, 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 32. maddesi uyarınca en geç bir ay içerisinde mevzuata uygun hale getirilmesine, aksi takdirde yıkımına ve aynı Kanun'un 42. maddesi uyarınca davacı şirkete 5.259.310,31-TL para cezası verilmesine ilişkin Ankara Büyükşehir Belediye Encümeninin …tarih ve …sayılı kararının iptali istenilmiştir.
Dava konusu işlemin yıkıma yönelik kısmının, emsal harici olarak fazladan yapılan otopark alanı, A ve B blok çatıları, Sığınak Yönetmeliği'ne uygun olarak düzenlenmeyen alanlar, D Blok zemin katta bulunan ve ofis olarak kullanım alanına dahil edilen alanın 270 m2'lik kısmının iptali, dava konusu işlemin yıkıma yönelik diğer kısımları ile para cezasına ilişkin kısmına ilişkin olarak davanın reddi yolundaki İdare Mahkemesi kararının Danıştay Ondördüncü Dairesinin 13/03/2017 tarih ve E:2016/10712, K:2017/1451 sayılı kararıyla bozulması üzerine, bozma kararına uyularak verilen temyize konu kararda; dosyanın incelenmesinden; uyuşmazlığa konu yapılara 05/10/2012 tarihinde yapı ruhsatı düzenlendiğinin, taşınmazda imar mevzuatına aykırı imalatlar yapıldığına yönelik şikayetler üzerine, 5216 sayılı Büyükşehir Belediye Kanunu'nun 11. maddesi uyarınca, davalı idarenin 17/04/2014 ve 28/04/2014 tarihli yazıları ile ruhsat ve eki mimari projesine aykırı olarak yapılan imalatların tespit edilerek gereğinin yapılmasının Çankaya Belediye Başkanlığından istenildiğinin, Çankaya Belediye Başkanlığınca 05/05/2014 tarihinde yapılan denetimde, mimari projesine aykırı olarak A blokta 5083 m2, B blokta 4603 m2, C blokta 1779 m2 ve D blokta 1436 m2 alan artışı getirildiğinin, A ve B blokların 16 normal kattan, 33 kata çıkarıldığının tespit edildiğinin ve …tarih ve …sayılı Çankaya Belediye Encümeni kararı ile 3194 sayılı Kanun'un 42. maddesi uyarınca yapının denetimini üstlenen şirket ile yapı müteahhidi olan şirkete ayrı ayrı 1.190.890,71-TL idari para cezası verildiğinin, ardından söz konusu yapıya ilişkin 15/05/2014 tarihli tadilat yapı ruhsatının düzenlendiğinin ve anılan parselle ilgili olarak yapılacak herhangi bir işlem kalmadığının, Çankaya Belediye Başkanlığının 21/05/2014 tarihli yazısı ile davalı idareye bildirildiğinin, bunun üzerine, davalı idarenin 04/06/2014 ve 04/07/2014 tarihli yazıları ile Çankaya Belediye Başkanlığından, yapılan işlemlerle ilgili bilgi ve belgeler ile mimari proje ve yapı ruhsatlarının gönderilmesinin istenildiğinin, söz konusu bilgi ve belgelerin 18/07/2014 tarihinde gönderilmesi sonrasında, davalı idare tarafından yapılan denetimde, yapıların %60'lık kaba inşaat kısmının tamamlandığının, beton döküm tutanaklarından bu seviyeye tadilat ruhsatının düzenlenmesinden önce ulaşıldığının, ayrıca, yapılarda, tadilat ruhsatı ve eki mimari projesi ile imar mevzuatına aykırı olarak, 2564 m2 fazla tesisat katı alanı oluşturulduğunun, D Blok zemin katta boşluk olarak nitelendirilen 1400 m2'lik alanın ofis yapılarak kullanım alanına dahil edildiğinin, mimari projede A ve B blok çatılarının çelik konstrüksiyon olarak gösterilmesine rağmen betonarme olarak yapıldığının, ek otopark olarak kullanılması öngörülen sığınakların Sığınak Yönetmeliği'ne uygun olarak düzenlenmediğinin, öte yandan, 293 adet otopark yerinin fazladan ayrıldığının, bu haliyle 2.707,32 m2 alanın emsal harici yapıldığının 01/08/2014 tarihli tutanak ile tespit edildiğinin, bunun üzerine, dava konusu …tarih ve … sayılı Belediye Encümeni kararı ile; beton döküm tutanaklarının incelenmesi üzerine, B blok 33. kat döşeme betonunun 02/05/2014 tarihinde, A blok 33. kat döşeme betonunun ise yine tadilat ruhsatı alınmadan önce 11/05/2014 tarihinde döküldüğü, daha sonra alınan tadilat ruhsatıyla da aykırılıkların yasallaştırılması yoluna gidildiği, binaların tamamının aykırılıktan etkilenmesine rağmen, Çankaya Belediye Başkanlığınca, aykırılıktan etkilenen alanın eksik hesaplandığı ve parsel maliki olan davacı şirkete para cezası uygulanmadığından bahisle, 3194 sayılı Kanun'un 42. maddesi uyarınca davacı şirkete yapı sahibi sıfatıyla 5.259.310,31-TL idari para cezası verilmesine, tadilat ruhsatına ve imar mevzuatına aykırı olarak yapılan imalatların 3194 sayılı Kanun'un 32. maddesi uyarınca en geç bir ay içerisinde mevzuata uygun hale getirilmesine, aksi takdirde yıkımına karar verildiğinin anlaşıldığı belirtilmiştir.
Kararda; dosyadaki bilgi ve belgelerin ve mahallinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen rapor ile ek raporların değerlendirilmesinden ise; işlemin yıkıma ilişkin kısmı yönünden yapılan incelemede; mevzuat çerçevesinde, emsal harici olarak yapılabilen tesisat katına ilave olarak 2564 m² fazla tesisat kat alanı oluşturulmasına yönelik olarak; fazladan oluşturulan tesisat kat alanlarının, teknik gereklilikten kaynaklandığı, Planlı Alanlar İmar Yönetmeliği hükümleri gereğince de, 60,50 metreyi aşan binalarda emsal harici oluşturulacak tesisat katları için bir sınırlama getirilmediği, yalnızca tesisat kat yüksekliğinin normal kat yüksekliğini aşamayacağı yönünde bir sınırlama bulunduğu, buna göre söz konusu yapıda oluşturulan tesisat katlarının, alan ve yükseklik olarak 03/07/2017 tarih ve 30113 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Planlı Alanlar İmar Yönetmeliği'nin tesisat kat alanlarına ilişkin düzenlemelerine de aykırılık oluşturmadığı ve işlemin bu kısmında hukuka uyarlık bulunmadığı, D Blok zemin katta 1.400 m²'lik alanın kullanım alanına dahil edilmesine yönelik olarak; inşaat çalışmaları boyunca, şantiye ihtiyacı için geçici olarak kullanılan yapıların, taahhütname doğrultusunda kaldırıldığı, söz konusu alanın keşif sırasında mevcut olmadığının görüldüğü, mimari projesine aykırılık bulunmadığından, işlemin bu kısmında da hukuka uyarlık bulunmadığı, sığınak olarak ayrılan alanların Sığınak Yönetmeliği koşullarına uygun düzenlenmediği hususuna yönelik olarak; 1.778 m² 'lik sığınak alanının, 3. bodrum katta A-Y4 aksları ile 11-16 aksları arasında bulunan 750,41 m²’lik kısmının; projesinde Y4 aksı üzerinde, 12-16 aksları arasında bulunan duvarın keşif sırasında, mahallinde mevcut olduğunun görüldüğü, Sığınak Yönetmeliği'nin 8. maddesi hükmünlerine uygun olarak düzenlendiği, inşa halindeki yapıda, tadilat mimari projesinde mevcut olan bölme duvarının örülmemiş olmasının, ruhsat ve eki mimari projesine aykırılık olarak nitelendirilemeyeceği ve işlemin bu kısmında da hukuka uyarlık bulunmadığı, 3. bodrum katta A-G aksları ile 27-33 aksları arasında bulunan 1.027,98 m² sığınak alanının ise; sığınak+kapalı otopark olarak ayrılmış olması nedeniyle Sığınak Yönetmeliği'nde öngörülen kurallara aykırı olarak yapıldığı, bu nedenle, işlemin bu kısmında hukuka aykırılık bulunmadığı, mevzuat kapsamında emsal harici olarak 987 adet otopark yeri yapılması gerekirken, 293 adet fazla otopark yeri ayrılarak, 2707,32 m²'lik emsal harici kullanım alanı oluşturulmasına yönelik olarak; Planlı Alanlar Tip İmar Yönetmeliği'nin 16. maddesinin 1. fıkrası ile 4. fıkasında yer verilen hükümler dikkate alındığında, fazladan otopark yeri ayrılmasının mümkün olduğunun, öte yandan; 03/07/2017 tarihli ve 30113 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Planlı Alanlar İmar Yönetmeliği'nin 5. maddesinin 8. fıkrası ile 22. maddesinin (h) bendi hükümleri gereğince de, söz konusu yapının tadilat projesine göre, 1058 otopark ihtiyacı olmasına rağmen, projesinde 1204 adet otopark yeri ayrılması ile projede fazladan 146 adet otopark yeri oluşturulmasının, zorunlu otopark sayısını 2 katından fazla artırmadığı için işlemin bu kısmında hukuka uyarlık bulunmadığı, A ve B blok çatılarına yönelik olarak; mimari projesinde eğimli olarak gösterilen ancak, malzeme cinsi belirtilmeyen çatı konstrüksiyonunun yerinde betonarme olarak yapıldığına ilişkin, yapı tatil zaptında herhangi bir tespit olmadığından, işlemin anılan kısmında da hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Temyize konu kararda; dava konusu işlemin para cezasına ilişkin kısmı yönünden yapılan değerlendirmede; temel para cezasının hesaplanmasında, yapı inşaat alanı ve yapı sınıfı ve grubu temel kriterler olarak öngörüldüğünden, temel para cezasının bu kriterlere aykırı olarak hesaplandığının tespit edilmesi halinde, aykırılığı tespit edilen temel para cezası ile bu para cezasına (c) bendinde öngörülen arttırım oranları uygulanarak belirlenen toplam para cezasının tamamının hukuka aykırı hale geleceğinin, bilirkişi raporunda, toplam aykırılıktan etkilenen alanın 22.743,14 m² olarak belirlendiğinin, uyuşmazlığa konu idari para cezasının ise aykırılıktan etkilen alanın 72.110,14 m² olduğu tespitine dayanılarak tesis edildiğinin anlaşıldığı belirtilmiş, söz konusu bu farklılık temel cezayı etkiler nitelikte olduğundan, dava konusu encümen kararının para cezasına ilişkin kısmında hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır.
Öte yandan; davacı vekilinin, 5216 sayılı Büyükşehir Belediye Kanunu'nun 11. maddesinde öngörülen usule uyulmadığı iddiasına ilişkin olarak ise; anılan Kanun hükümleri uyarınca, büyükşehir belediyesi tarafından belirlenen ruhsatsız veya ruhsat ve eklerine aykırı yapıların, gerekli işlem yapılmak üzere ilgili belediyeye bildirileceği, belirlenen imara aykırı uygulamanın, ilgili belediye tarafından üç ay içinde giderilmemesi halinde, büyükşehir belediyesinin 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 32. ve 42. maddelerinde belirtilen yetkilerini kullanma hakkını haiz olduğu, ilçe belediyelerince yükümlülüklerin yerine getirilmemesi veya eksik olarak yerine getirilmesi halinde, artık bu konudaki yetkinin büyükşehir belediyelerine geçeceği, bu bağlamda, ilçe belediyelerince eksik uygulama yapılmış olması durumunda yeniden bir üç aylık süre verilmesinin de gerekmediği, bu itibarla; davalı idarenin 5216 sayılı Kanun'un 11. maddesi gereğince yapmış olduğu bildirim üzerine, Çankaya Belediye Başkanlığınca herhangi bir işlem yapılmadığı, İmar Kanunu'nun 42. maddesinin ise eksik uygulandığı, ayrıca, ilçe belediyesince söz konusu yapılara ilişkin olarak yapılacak herhangi bir işlem kalmadığı bildirilerek, bu konudaki iradenin ortaya konulduğu, bu aşamadan sonra davalı idare tarafından yeniden bir tespit yapılıp Çankaya Belediye Başkanlığına süre verilmesine gerek bulunmadığı, kaldı ki dava konusu işlemin tesis edildiği tarihte zaten üç aylık sürenin de geçmiş olduğu anlaşıldığından, 5216 sayılı Kanun'un 11. maddesinde öngörülen usulün yerine getirildiği sonucuna varıldığı belirtilerek, davacı vekilinin aksi yöndeki iddiasına itibar edilmemiştir.
Belirtilen gerekçelerle; dava konusu işlemin, fazladan oluşturulan 2564 m² lik tesisat kat alanının, D Blok zemin katta, ofis olarak yapılan ve kullanım alanına dahil edilen 1400 m2 alanın, A ve B blok çatılarına, fazladan ayrılan 293 adet otopark yeri nedeniyle emsal harici yapılan 2.707,32 m2 alanın, 3. bodrum katta A-Y4 aksları ile 11-16 aksları arasında yapılan 750,41 m²’lik sığınak alanının yıkımına ilişkin kısmı ile idari para cezasına ilişkin kısmının iptaline, dava konusu işlemin, 3. bodrum katta A-G aksları ile 27-33 aksları arasında bulunan 1.027,98 m² sığınak alanının yıkımına ilişkin kısmı yönünden ise davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI: Davacı tarafından; işlemin dayanağı yapı tatil tutanağında ek otopark olarak kullanılması öngörülen sığınakların, Sığınak Yönetmeliği'ne uygun olarak düzenlenmediği yönünde genel bir tespite yer verildiği, aykırılığın somut ve ayıntılı bir şekilde ortaya konulmadığı, öte yandan, sığınak olarak ayrılan alanların Yönetmeliğe uygun olarak düzenlendiği, uyuşmazlığın ise bu alanın barış zamanında otopark olarak kullanılıp kullanılamayacağından kaynaklandığı, Otopark Yönetmeliği uyarınca barış zamanında bu alanların ek otopark yeri olarak kullanılabileceği, ayrıca 3194 sayılı Kanun'un geçici 16. maddesi uyarınca yapı kayıt belgesi alındığı, bilirkişi tarafından, belgenin uyuşmazlığa konu sığınak alanını kapsayıp kapsamadığının değerlendirilmediği, yapı kayıt belgesinin yıkım kararını o davanın reddine ilişkin kısmının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
Davalı tarafından; uyuşmazlığa konu taşınmazda, 05/10/2012 tarihli ilk yapı ruhsatı ve eki mimari projesinden tamamen farklı bir projeye göre yapıların inşa edildiği ve blokların 16 kattan, 33 kata çıkarıldığı, 15/05/2014 tarihli tadilat ruhsatı ile de mevcut durumun yasallaştırılması yoluna gidildiği, Çankaya Belediyesi Başkanlığınca uygulanan farklı proje nedeniyle, yapıların tamamının aykırılıktan etkilendiği göz önüne alınarak idari para cezasının belirlenmesi gerekirken, 3194 sayılı İmar Kanunu'nun eksik ve hatalı olarak uygulanması nedeniyle, 5216 sayılı Kanun'un 11. maddesi uyarınca işlem tesis edildiği, davacı tarafından da tadilat ruhsatı alınmadan inşaata devam edildiğinin kabul edildiği, öte yandan, hükme esas alınan bilirkişi raporunda yapıların tadilat ruhsatına uygunluğu yönünden değerlendirme yapılmadığı, dava konusu işlemde hukuka ve mevzuata aykırılık bulunmadığı belirtilerek, temyize konu kararın iptale ilişkin kısımlarının bozulması gerektiği ileri sürülmüştür.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Taraflarca savunma verilmemmiştir.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …'NUN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının yıkıma ilişkin kısmının onanması, para cezasına ilişkin kısmının ise Dairemiz kararında yer verilen gerekçeyle onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Ankara İli, Çankaya İlçesi, … Mahallesi, … ada, … parsel sayılı taşınmazda 5216 sayılı Büyükşehir Belediye Kanunu'nun 11. maddesi uyarınca,davalı idarece yapılan denetimde, yapıların ruhsat ve eki mimari projesine aykırı olarak inşa edildiğinin tespiti üzerine, Ankara Büyükşehir Belediye Encümeninin …tarih ve … sayılı kararıyla, söz konusu imalatların, 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 32. maddesi uyarınca en geç bir ay içerisinde mevzuata uygun hale getirilmesine, aksi takdirde yıkımına ve aynı Kanun'un 42. maddesi uyarınca yapı sahibi sıfatıyla davacı şirkete 5.259.310,31-TL idari para cezası verilmesine karar verilmiştir.
Bunun üzerine, bu işlemin iptali istemiyle bakılan dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT ve HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Temyize konu kararın fazladan oluşturulan 2564 m²'lik tesisat kat alanının, A ve B blok çatılarının, fazladan ayrılan 293 adet otopark yeri nedeniyle emsal harici yapılan 2.707,32 m2 alanın, 3. bodrum katta A-Y4 aksları ile 11-16 aksları arasında yapılan 750,41 m²’lik sığınak alanının yıkımına ilişkin kısmı yönünden;
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
Temyize konu İdare Mahkemesi kararının dava konusu işlemin para cezasına yönelik olarak iptaline ilişkin kısmında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinin 2. fıkrasında sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmamaktadır.
Temyize konu kararın D Blok zemin katta, ofis olarak yapılan ve kullanım alanına dahil edilen 1400 m2 alanın, yıkıma ilişkin kısmının incelenmesinden;
Dosyanın incelenmesinden; davalı idare tarafından yapılan denetimde, 15/05/2014 tarihli tadilat ruhsatına aykırı olarak, D Blok zemin katta "boşluk" olarak nitelendirilen alanda, 1400 m2 alanın ofis inşa edilmek suretiyle kullanıma dahil edildiğinin 01/08/2014 tarihli tutanak ile tespit edilmesi üzerine, dava konusu işlemle, 3194 sayılı Kanun'un 32. maddesi uyarınca söz konusu aykırılığın en geç bir ay içerisinde mevzuata uygun hale getirilmesine, aksi takdirde yıkımına karar verildiği, İdare Mahkemesince mahallinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen raporda ise, keşif sırasında ofislerin mevcut olmadığının, bu alanın mimari projesine uygun olarak boşluk şeklinde düzenlendiğinin belirtildiği anlaşılmıştır.
Hakkında yıkım kararı verilen ruhsata aykırı imalatların, dava devam ederken yıkılması veya ruhsatlandırılması gibi hallerde yıkım kararının uygulanma imkanı kalmadığından; konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığı kararı verilmesi gerekmektedir.
Bu durumda; yıkıma konu ofislerin, dava devam ederken kaldırıldığı ve alanın mimari projesine uygun hale getirildiği görüldüğünden, dava konusu işlemin bu yapının yıkıma ilişkin kısmı yönünden konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına kararı verilmesi gerektiğinden, iptali yönündeki İdare Mahkemesi kararının bu kısmında hukuki isabet bulunmamaktadır.
Öte yandan; davacı vekili tarafından, dosya kapsamındaki yapı kayıt belgelerinin dikkate alınarak temyiz isteminin kabulü ile mahkeme kararının davanın reddine ilişkin kısmının bozulması gerektiği ileri sürülmekte ise de; 3194 sayılı Kanunun Geçici 16. maddesinin 4. fıkrası ve Yapı Kayıt Belgesi Verilmesine İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Tebliğin 6. maddesinde yer alan, yapı kayıt belgesi ilgili belediyesine verildikten sonra 3194 sayılı Kanun uyarınca alınmış yıkım kararları ile tahsil edilemeyen idari para cezalarının iptal edileceği düzenlemesi karşısında, söz konusu işlemleri tesis eden idarelerce gerekli iptal işlemleri yapılacağından, İdare Mahkemesinin ara kararı üzerine, davalı idare tarafından verilen cevaplardan, işlemlerin iptal edilmediği anlaşıldığından, davacı vekilinin belirtilen iddiası yerinde görülmemiştir.
Temyize konu kararın idari para cezasına ilişkin kısmına gelince;
Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının ''Suç ve Cezalara İlişkin Esaslar'' başlıklı 38. maddesinin 7. fıkrasında ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 20. maddesinde kurala bağlanan, ''ceza sorumluluğunun şahsiliği'' ilkesi, herkesin kendi fiilinden sorumlu tutulmasını, cezanın yalnız, suçu işleyenlerle, iştirak edenlere verilmesini, suça katkısı bulunmayanlara ceza sorumluluğu yükletilemeyeceğini, hiç kimsenin işlemediği bir suçtan dolayı sorumlu tutulamayacağını, bir başkasının işlediği suçun, suçu işlemeyenlere sirayet edemeyeceğini ifade etmektedir. Ceza Hukukunun temel ilkelerinden biri olan bu ilkenin idari para cezaları için de geçerli olduğu konusunda kuşku bulunmamaktadır.
3194 sayılı İmar Kanunu'nun 42. maddesinin 1. fıkrasında; bu maddede belirtilen ve imar mevzuatına aykırılık teşkil eden fiil ve hallerin tespit edildiği tarihten itibaren on iş günü içinde ilgili idare encümenince sorumlular hakkında, üstlenilen her bir sorumluluk için ayrı ayrı olarak bu maddede belirtilen idari müeyyidelerin uygulanacağı, 2. fıkrasında; ruhsat alınmaksızın veya ruhsata, ruhsat eki etüt ve projelere veya imar mevzuatına aykırı olarak yapılan yapının sahibine, yapı müteahhidine veya aykırılığı altı iş günü içinde idareye bildirmeyen ilgili fenni mesullere yapının mülkiyet durumuna, bulunduğu alanın özelliğine, durumuna, niteliğine ve sınıfına, yerleşmeye ve çevreye etkisine, can ve mal emniyetini tehdit edip etmediğine ve aykırılığın büyüklüğüne göre, beşyüz Türk Lirasından az olmamak üzere, fıkrada belirtildiği şekilde hesaplanan idari para cezalarının uygulanacağı hüküm altına alınmıştır.
Cezaların şahsiliği ilkesi uyarınca, 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 42. maddesine göre verilecek olan para cezasının ruhsatsız ya da ruhsata aykırı yapıyı fiilen yapan ya da yaptıran kişi adına, bir başka ifade ile yapı sahibi adına verilmesi gerekmektedir. Yapı sahibinin ise her zaman taşınmaz maliki ile aynı kişi olması zorunlu olmadığından, ruhsatsız yapıyı yapan kişinin taşınmaz malikinden farklı bir kişi olduğunun anlaşılması durumunda, taşınmaz maliki adına değil, yapıyı yapan adına para cezası verilmesi gerekmektedir.
Dosyanın incelenmesinden; işleme konu yapıya ilişkin taşınmaz maliki …A.Ş. ile yapı müteahhidi … İnşaat Taahhüt Ticaret A.Ş. (Yeni unvanı: … İnşaat Taahhüt Ticaret A.Ş.) arasında, 17/03/2010 tarihinde gayrimenkul satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığı, bu sözleşmede yapı müteahhidinin, yapıların plana, yapı ruhsatına ve eki projelerine, teknik şartnamelere uygun yapılması sağlamak yönünde taahhütte bulunduğu, taşınmaz sahibinin söz konusu yapı ile ilgili sorumluluk üstlenmediği anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlıkta; suç ve cezaların şahsiliği ilkesi gereğince, uyuşmazlık konusu aykırılığın yapının inşasından kaynaklandığı, arsa sahibi davacının bu aykırılıklardan sorumluluğunun bulunmadığı sonucuna varıldığından, dava konusu işlemin arsa maliki olan davacı şirkete idari para cezası verilmesine ilişkin kısmında hukuka uyarlık bulunmamıştır.
Öte yandan; dava konusu işlemin para cezasına ilişkin kısmına yönelik olarak davanın reddi yolundaki İdare Mahkemesinin ilk kararının, Danıştay Ondördüncü Dairesinin 13/03/2017 tarih ve E:2016/10712, K:2017/1451 sayılı kararıyla, yukarıda belirtilen cezaların şahsiliği ilkesine aykırılık bulunduğu gerekçesiyle bozulmasına karşın, İdare Mahkemesince, temyize konu kararda bozma kararına uyulduğunun belirtilmesine rağmen, işin esasına girilerek karar verildiği görülmüştür.
Bu durumda; dava konusu işlemin para cezasına ilişkin kısmının iptali yolundaki temyize konu kararda sonucu itibarıyla isabetsizlik bulunmamıştır.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1.Davacının temyiz isteminin reddine, davalının temyiz isteminin ise kısmen kabulüne, kısmen reddine,
2. …İdare Mahkemesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararının; fazladan oluşturulan 2564 m² lik tesisat kat alanının, A ve B blok çatılarına, fazladan ayrılan 293 adet otopark yeri nedeniyle emsal harici yapılan 2.707,32 m2 alanın, 3. bodrum katta A-Y4 aksları ile 11-16 aksları arasında yapılan 750,41 m²’lik sığınak alanının yıkımına ilişkin kısmının ONANMASINA, para cezasına ilişkin kısmının yukarıda belirtilen gerekçe ile ONANMASINA, kararın D Blok zemin katta, ofis olarak yapılan ve kullanım alanına dahil edilen 1400 m2 alanın yıkıma ilişkin kısmının ise BOZULMASINA,
3. Dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanunun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere 26/05/2022 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY (XX):
5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu'nun 11. maddesinde; "Büyükşehir belediyesi, ilçe ve ilk kademe belediyelerinin imar uygulamalarını denetlemeye yetkilidir. Denetim yetkisi, konu ile ilgili her türlü bilgi ve belgeyi istemeyi, incelemeyi ve gerektiğinde bunların örneklerini almayı içerir. Bu amaçla istenecek her türlü bilgi ve belgeler en geç onbeş gün içinde verilir. İmar uygulamalarının denetiminde kamu kurum ve kuruluşlarından, üniversiteler ve kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarından yararlanılabilir.
Denetim sonucunda belirlenen eksiklik ve aykırılıkların giderilmesi için ilgili belediyeye üç ayı geçmemek üzere süre verilir. Bu süre içinde eksiklik ve aykırılıklar giderilmediği takdirde, büyükşehir belediyesi eksiklik ve aykırılıkları gidermeye yetkilidir.
Büyükşehir belediyesi tarafından belirlenen ruhsatsız veya ruhsat ve eklerine aykırı yapılar, gerekli işlem yapılmak üzere ilgili belediyeye bildirilir. Belirlenen imara aykırı uygulama, ilgili belediye tarafından üç ay içinde giderilmediği takdirde, büyükşehir belediyesi 3.5.1985 tarihli ve 3194 sayılı İmar Kanununun 32. ve 42. maddelerinde belirtilen yetkilerini kullanma hakkını haizdir. Ancak 3194 sayılı Kanunun 42. madde kapsamındaki konulardan dolayı iki kez ceza verilemez." hükmü yer almaktadır.
Hukuk Devleti ilkesinin gereklerinden biri olarak kabul edilen kanuni idare ilkesi, idarenin tüm yetkilerinin, Anayasa ve kanunlardan kaynaklanmasını ifade eder. Buna göre, idari makamlar Anayasa ve kanunlarla kendilerine verilen yetkiye uygun hareket etmek zorundadırlar. İdari kararlar, herhangi bir makam, organ veya kamu görevlisi tarafından değil, Anayasa ve kanunların yetki verdiği makam, organ veya kamu görevlisi tarafından alınabilir. Anayasanın 8. maddesinde yer alan "Yürütme yetkisi ve görevi, Kanunlara uygun olarak kullanılır ve yerine getirilir" hükmü ile 123. maddesinde, "İdare, Kuruluş ve görevleriyle kanunla düzenlenir." hükümleri kanuni idare ilkesinin ifadeleridir.
Yukarıda yer verilen hükümlerin birlikte değerlendirilmesinden; ruhsatsız veya ruhsat ve eklerine aykırı olarak yapılan yapılar nedeniyle yıkım ve para cezası verilmesine ilişkin kararları alma yetkisinin ilçe belediyelerine ait olduğu; büyükşehir belediyesi tarafından anılan işlemlerin tesis edilebilmesi için ruhsatsız veya ruhsat ve eklerine aykırı yapıların, gerekli işlem yapılmak üzere ilgili belediyeye bildirilmesi gerekmekte olup belirlenen imara aykırı uygulama ilgili belediye tarafından üç ay içinde giderilmediği takdirde, büyükşehir belediyesince, 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 32. maddesinde belirtilen kriterlere uygun olarak düzenlenecek yapı tatil tutanağı esas alınarak yıkım ve para cezası verilebileceği sonucuna varılmaktadır.
Dosyanın incelenmesinden; davalı idarenin 17/04/2014 ve 28/04/2014 tarihli yazıları ile ruhsat ve eki mimari projesine aykırı olarak yapılan imalatların tespit edilerek gereğinin yapılmasının Çankaya Belediye Başkanlığından istenildiği, bunun üzerine, Çankaya Belediye Başkanlığınca 05/05/2014 tarihinde yapılan denetimde, mimari projesine aykırı olarak A blokta 5083 m2, B blokta 4603 m2, C blokta 1779 m2 ve D blokta 1436 m2 alan artışı getirildiğinin, A ve B blokların 16 normal kattan, 33 kata çıkarıldığının tespit edildiği ve …tarih ve …sayılı işlem ile 3194 sayılı Kanun'un 42. maddesi uyarınca davacı şirkete 1.190.890,71-TL idari para cezası verildiği, ardından söz konusu yapıya ilişkin 15/05/2014 tarihli tadilat yapı ruhsatının düzenlendiği ve anılan parselle ilgili olarak yapılacak herhangi bir işlem kalmadığının, Çankaya Belediye Başkanlığının 21/05/2014 tarihli yazısı ile davalı idareye bildirildiği, bunun üzerine, davalı idarenin 04/06/2014 ve 04/07/2014 tarihli yazıları ile Çankaya Belediye Başkanlığından, yapılan işlemlerle ilgili bilgi ve belgeler ile mimari proje ve yapı ruhsatlarının gönderilmesinin istenildiği, söz konusu bilgi ve belgelerin 18/07/2014 tarihinde gönderilmesi sonrasında, davalı idare tarafından yapılan denetimde, yapıların %60'lık kaba inşaat kısmının tamamlandığının, beton döküm tutanaklarından bu seviyeye tadilat ruhsatının düzenlenmesinden önce ulaşıldığının, ayrıca, yapılarda, tadilat ruhsatı ve eki mimari projesi ile imar mevzuatına aykırılıklar olduğunun 01/08/2014 tarihli tutanak ile tespit edildiği, ayrıca, Çankaya Belediye Başkanlığınca, aykırılıktan etkilenen alanın eksik hesaplandığından bahisle dava konusu işlemle, 3194 sayılı Kanun'un 42. maddesi uyarınca davacı şirkete yapının tamamı üzerinden hesaplanan 5.259.310,31-TL'den daha önce Çankaya Belediye Encümenince verilen 1.190.890,71-TL'nin mahsubu ile kalan 4.068.419,60-TL idari para cezası verilmesine, tadilat ruhsatına ve imar mevzuatına aykırı olarak yapılan imalatların 3194 sayılı Kanun'un 32. maddesi uyarınca en geç bir ay içerisinde mevzuata uygun hale getirilmesine, aksi takdirde yıkımına karar verildiği anlaşılmıştır.
Uyuşmazlıkta; davalı idare görevlilerince mahallinde yapılan inceleme neticesinde, Çankaya Belediye Başkanlığınca aykırılıktan etkilenen alanın yanlış belirlendiği, ayrıca, yapılarda, tadilat ruhsatı ve eki mimari projesi ile imar mevzuatına da aykırılıklar olduğu 01/08/2014 tarihli tutanak ile tespit edilmişse de, davalı idarece tespit edilen hususuların, 5216 sayılı Kanun'un yukarıda aktarılan 11. maddesi hükmü uyarınca ilçe belediyesine bildirilerek, aykırılığın giderilmesi için adı geçen belediyeye üç ayı geçmemek üzere süre verilmesi ve bu süre zarfında bahse konu aykırılığın giderilmediğinin tespit edilmesi halinde, 3194 sayılı Kanun'un 32. ve 42. maddelerinde belirtilen yetkilerin kullanılması gerekirken, belirtilen bu yasal prosedür işletilmeksizin, ilçe belediyesinin yetkili olduğu durum ve aşamada, tesis edilen işlemde yetki unsuru yönünden hukuka uyarlık bulunmadığından, temyize konu İdare Mahkeme kararının, dava konusu işlemin iptaline yönelik kısımlarının belirtilen gerekçeyle onanması, davanın reddine ilişkin kısmının ise bozulması gerektiği görüşüyle çoğunluk kararına katılmıyorum.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.