11. Ceza Dairesi Esas No: 2017/4917 Karar No: 2018/693 Karar Tarihi: 31.01.2018
Özel belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/4917 Esas 2018/693 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen bir davada sanık, özel belgede sahtecilik suçundan mahkum edildi. Ancak temyiz itirazlarını reddeden Yargıtay, kararı bozdu. Sanığın hukuki durumunun, Elektronik Haberleşme Kanunu'nun 56. maddesi göz önünde bulundurularak değerlendirilmesi gerektiği belirtildi. Ayrıca, hükmün açıklanmasının geri bırakılması müessesesinin objektif koşulların varlığı halinde değerlendirilmesi gerektiği vurgulandı. Bu sebeplerden dolayı karar bozuldu. 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu'nun 56. maddesi, \"İşletmeci veya adına iş yapan temsilcisine abonelik kaydı sırasında abonelik bilgileri konusunda gerçek dışı belge ve bilgi verilemez\" ve \"Gerçeğe aykırı evrak düzenlemek veya değiştirmek suretiyle kişinin bilgi ve rızası dışında tesis edilmiş olan abonelikler kullanılamaz\" hükümlerini içermektedir.
11. Ceza Dairesi 2017/4917 E. , 2018/693 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Özel belgede sahtecilik HÜKÜM : Mahkumiyet
Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak; 1- Hükümden sonra 19.02.2014 tarih ve 28918 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 6518 sayılı Kanunun 104 ve 105. maddeleri ile değişik 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu"nun 63. maddesinin 10. fıkrası ile yaptırıma bağlanan 56. maddesinin 2. fıkrasındaki “İşletmeci veya adına iş yapan temsilcisine abonelik kaydı sırasında abonelik bilgileri konusunda gerçek dışı belge ve bilgi verilemez” ve 5. fıkrasındaki “Gerçeğe aykırı evrak düzenlemek veya değiştirmek suretiyle kişinin bilgi ve rızası dışında tesis edilmiş olan abonelikler kullanılamaz” hükmü karşısında; özel hüküm niteliğinde bulunan 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu"nun 56. maddesindeki düzenleme de gözetilip, önödeme önerisinde bulunularak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesinde zorunluluk bulunması, 2- Kabule göre; Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 03.06.2008 tarih 2008/7-133-162 sayılı kararında açıklandığı üzere, koşullu bir düşme nedeni oluşturan “hükmün açıklanmasının geri bırakılması” müessesesinin objektif koşulların varlığı halinde, CMK"nın 231/7. maddesi uyarınca diğer kişiselleştirme hükümlerinden önce ve re"sen mahkemece değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden, “Sanığa verilen hapis cezasının seçimlik yaptırım olan adli para cezasına çevrilmiş olması nedeniyle” şeklinde yasal olmayan gerekçeyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi, Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde olduğundan, hükmün bu sebeplerden 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 31.01.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.