12. Hukuk Dairesi 2018/4574 E. , 2018/10497 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklı tarafından, boşanma ve nafaka konulu ilama dayalı olarak, borçlu aleyhine başlatılan ilamlı takipte, borçlunun; takip dosyasında haczedilen taşınmazın, İİK"nun 82. maddesinin 1. fıkrasının 12. bendi kapsamında haline münasip evi olduğunu ileri sürerek haczin kaldırılması için şikayet yoluyla icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece; meskeniyet iddiasının reddine karar verildiği görülmüştür.
İİK"nun 82. maddesinin 1. fıkrasının 12. bendi gereğince; borçlunun "haline münasip" evi haczedilemez. Bir meskenin borçlunun haline uygun olup olmadığı adı geçenin haciz anındaki sosyal durumuna ve borçlu ile ailesinin ihtiyaçlarına göre belirlenir. Buradaki "aile" terimi, geniş anlamda olup, borçlu ile birlikte aynı çatı altında yaşayan, bakmakla yükümlü olduğu kişileri kapsar. İcra mahkemesince, borçlunun sözü edilenlerle birlikte barınabileceği haline münasip meskeni temin etmesi için gerekli bedel bilirkişilere tespit ettirildikten sonra, haczedilen yerin kıymeti bundan fazla ise, İİK"nun 82/3. maddesine göre satılmasına karar verilmeli ve satış bedelinden yukarıda nitelikleri belirlenen mesken için gerekli olan miktar borçluya bırakılmalı, kalanı hak sahiplerine ödenmelidir.
Bu kıstasları aşan nitelik ve evsaftaki yerlerle, makul ölçüleri geçen oda ve salonu kapsayan ve ikamet için zorunlu unsurları içeren bir meskenin dışındaki yerler, maddede öngörülen amaca aykırıdır. Borçlunun görev ve sıfatı, kendisinin yukarıda belirlenenden daha görkemli bir meskende ikamet etmesini gerektirmez.
Öte yandan, borçlunun, şikayete konu taşınmazın bulunduğu yerde oturması zorunlu olmadığından, sosyal ve ekonomik durumuna uygun daha mütevazi semtlerde edinebileceği meskenin değerinin de bilirkişi marifeti ile tespit edilerek sonucuna göre karar verilmesi önem arz eder.
Somut olayda, borçlunun, 1/3 hissesine sahip olduğu meskeniyet şikayetine konu edilen; ... İlçesi, ... Mahallesi, 2574 Ada, 13 Parsel sayılı yerde kain, 27/9 Sokak, 4 Dış Kapı Nolu binada yer alan 6 numaralı ve bağımsız bölüm halindeki taşınmazına dair kıymet takdiri raporunun 11.02.2015 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmakla, mahkemece; ... 10.Aile mahkemesinde 2007/445 Esas sayılı dosyasında, icra takibine konu olan nafaka alacağından dolayı, davacı borçlunun anılan dosyada sosyal ekonomik durumunun yeterince araştırıldığı gerekçesiyle, takip borçlusunun sosyal ve ekonomik durum
incelemesinin yaptırılmadığı ve sadece 27.03.2015 tarihinde yaptırılan keşif ile anılan taşınmaza dava tarihi itibari ile 120.000,00 TL kıymet takdir edildiği, borçluya düşen pay miktarının 40.000,00 TL ve haline münasip bir ev alınabilmesi için gereken miktarın ise 100.000,00 TL olduğu, haliyle borçlu hissesine düşen miktarın haline münasip alınabilecek ev değerinden düşük olacağı hususlarını içeren, 06.05.2015 tarihli bilirkişi raporu doğrultusunda hüküm kurulduğu görülse de; haciz tarihine göre, borçlu ile aynı çatı altında yaşayan ve borçlunun bakmakla yükümlü olduğu kişilerin tespitinin de yapılması gerekirken, bahse konu araştırma yapılmadan, bilirkişinin, sadece borçlunun haline münasip alabileceği evin değerini saptamış olduğu, anılan raporun bu hali ile hüküm kurmaya elverişli olmadığı açıktır.
O halde, mahkemece; yapılacak iş; öncelikle, borçlunun haciz anında kanunen bakmakla yükümlü olduğu kişilerin kimler olduğu, bu kişiler adına aktif olarak kayıtlı taşınmaz bulunup bulunmadığının belirlenmesi suretiyle, şikayete konu taşınmazın gerek arsa gerekse üzerindeki yapı değerinin borçlunun hissesine göre tekrar hesaplanması sağlanarak, anılan taşınmazdaki borçluya isabet edecek hisse değerinin net olarak tespiti sonrası, haciz tarihinde borçlu ile aynı çatı altında yaşayan ve borçlunun bakmakla yükümlü olduğu kişilerin de sosyal ve ekonomik durum raporu ile tespitinin yapılması, işbu tespite göre borçlunun haline münasip alabileceği ev değeri belirlenerek, bu değerler arasında karşılaştırma yapılmak suretiyle oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde, eksik inceleme ile hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24/10/2018 gününde oy birliğiyle karar verildi.